Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na, Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldı.
AK Parti 7. Olağan Büyük Kongre süreci çerçevesinde il kongrelerine geçen yıl 18 Ekim'de Şırnak'ta başladıklarını hatırlatan Erdoğan, salgın sebebiyle geçen yıl 22 Kasım'da ara verdikleri kongrelere 13 Ocak'ta yeniden başladıklarını söyledi.
Erdoğan, dünkülerle birlikte toplamda 42 il kongresini tamamladıklarını, gelecek hafta 10 il kongresini daha gerçekleştireceklerini ifade ederek, şubat ayı sonunda il kongrelerinin hepsini bitirmeyi planladıklarını anlattı.
Kongrelerde seçilen il başkanlarını ve yönetimlerini tebrik ederek her birine başarılar dileyen Erdoğan, kadın kolları il kongrelerinin sürdüğünü, gençlik kolları il kongrelerine de bu hafta Kahramanmaraş ile başlayacaklarını, böylece şubat sonunda ana kademe kadın ve gençlik kolları kongrelerini tamamlayacaklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük kongreyi ise şartların daha normale döndüğü bir dönemde, delegelerin yanı sıra milletin de katılımıyla coşkulu bir şekilde yapmayı arzu ettiklerini dile getirerek, "İnşallah salgının seyrinin yönünü aşağıya çevirmesi ve aşı çalışmalarının hızla sürmesi bize bu imkanı sağlayacak gibi görünüyor." diye konuştu.
"Gönül seferberliği ancak büyük bir kadroyla yürütülmesi halinde başarılı olabilir"
Görevlerini sürdüren ve kendilerine yeni görev tevdi edilen il başkanlarının öncelikle parti bünyesinde hızlı bir toparlanma yapmaları gerektiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Öncelikle ilk günden bugüne kadar teşkilatlarımızda görev almış ve istikametini bozmamış istisnasız herkesin yeniden partimiz çatısı altında bir araya gelmesini sağlamak mecburiyetindeyiz. Dağıtarak, kırarak, dökerek, bölerek değil, toparlayarak, birleştirerek, bütünleştirerek, kucaklayarak işe başlamazsak hedeflerimize ulaşamayız. Bir önce kendi içimizdeki arkadaşlarımızın gönüllerini kazanamazsak milletimizin gönlüne hiç giremeyiz. Çünkü gönül seferberliği ancak büyük bir kadroyla yürütülmesi halinde başarılı olabilir. Üye sayımızın kağıt üzerinde 11 milyonu geçmesi kadar, bu insanların her birini kutlu davamızın taşıyıcısı, anlatıcısı, savunucu haline getirmemiz de önemlidir.
AK Parti olarak 2023 seçimlerine güçlü bir teşkilatla, güçlü bir vizyonla, güçlü bir çalışmayla hazırlanmayı planlıyoruz. Dünyanın ve ülkemizin içinden geçtiği şu tarihi süreçte kritik öneme sahip 2023 seçimlerinden Cumhur İttifakı ile birlikte inşallah hem Cumhurbaşkanlığı'nda hem Meclis'te zaferle çıkacağız. Bizim hizmet ve eser siyasetimiz seçimden seçime değil, yılın her günü çalışmayı gerektirir. Bu anlayışla günün 24 saati ve haftanın her günü milletimizin içinde olacak, tek tek her bir insanımızın desteğini alacağız. Ülkemizin bugüne kadar ki kazanımlarını koruma yanında kendimizin ve evlatlarımızın geleceği için bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak boynumuzun borcudur. Aksi takdirde tarih önünde vebal altında kalırız."
"AK Parti, sahibi de milletimizin bizatihi kendisi olan bir partidir"
AK Parti'nin İçişleri Bakanlığına verilen alelade bir dilekçeyle kurulmuş, sadece isim, amblem ve binadan ibaret bir parti olmadığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"AK Parti milletimiz tarafından kurulan, sahibi de milletimizin bizatihi kendisi olan bir partidir. Burası siyasi, sosyal veya ekonomik kariyer kurumu değil, hizmet ocağıdır. Yaptığımız ve yapacağımız her şeyin merkezinde de çevresinde de milletimiz vardır. Bu bakış açısıyla işine dört eller sarılmayan hiç kimsenin AK Parti'de sorumluluk üstlenme hakkı da başarılı olma şansı da yoktur. İl başkanlarımız tüm bu süreci kendi şehirlerinde derleyip, toparlamakla, yürütmekle, hepsinden önemlisi diğer herkese örnek olmakla mükelleftir. Bir kez daha altını çizerek tekrarlıyoruz, önce kendi kadrolarımızı, ardından üyelerimizin tamamını, onlarla birlikte de tüm toplumu kucaklayacak bir parti faaliyeti ortaya koyacağız. İfa edeceğiniz bu kutlu ve tarihi vazifede her birinize muvaffakiyetler diliyorum."
"CHP cenahı hala üç maymunu oynamayı sürdürüyor"
Erdoğan, son toplantılarında CHP'deki taciz, tecavüz, hırsızlık ve ahlaksızlık furyasına dikkati çekerek, CHP yönetiminin bu tablo karşısında yüzlerinin kızarmamasından duyduğu üzüntüyü paylaştığını hatırlattı.
Bu skandalların ortaya çıkmasının üzerinden 2 ay geçmiş olmasına rağmen CHP cenahının hala üç maymunu oynamayı sürdürdüğünü ifade eden Erdoğan, CHP Genel Başkanı ve yönetiminin "görmedim, duymadım, konuşmadım" taktiği ile bu meseleyi unutturmaya çalıştığını söyledi.
Çoğu yalan veya iftira olan benzer meselelerde ortalığı birbirine katan sosyal medya silahşorleri ve güya sivil toplum kuruluşlarının mesele CHP olunca sus pus kesildiğini dile getiren Erdoğan, bu süreçte kimin haktan, adaletten ve mağdurdan yana olduğu kimin de bu kavramların sadece istismarını yaptığının ortaya çıktığını belirtti.
CHP cenahının aynı yüzsüzlüğü, sokaklarda rastgele çekilen fotoğraf kareleri üzerinden milleti karamsarlığa sürüklemeye çalışarak da sergilediğini ifade eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Üstelik her seferinde gerçekler yüzlerine çarpıldığı halde büyük bir pişkinlikle yalanlarında ısrar edebiliyorlar. Kendilerine destek vermediklerini düşündükleri toplum kesimlerine yönelik saldırganlıkları ise hem ahlak hem de akıl sınırlarını zorlayacak seviyeye ulaşmıştır. CHP'ye oy vermeyen öğretmeni öğretmen, polisi polis, hakimi hakim, rektörü rektör, bürokratı bürokrat saymıyorlar. Her hafta bir başka memur grubunu tehdit ediyorlar. CHP'ye destek vermeyen çiftçiyi zaten insan yerine bile koymuyorlar. Kendi yanlarında yer almayan işçiye, esnafa, sanatçıya, sporcuya, hakarette sınır tanımıyorlar. Hatta bu zihniyet işini, ülkemizin güzide bir sanatçısının televizyon programına misafir olarak katılanları linç etmeye kadar vardırdı. "
Son olarak bu partinin yöneticilerinden birinin çıkıp "başçavuşundan uzman çavuşuna" kadar diye başlayan bir cümleyle kahraman ordu mensuplarına saldırdığını aktaran Erdoğan, "Tabii bunlar geçmişte vesayetin karşısında hazır ola geçen askere, rektöre, yargıca, savcıya alıştılar. Şimdi bu ülkenin kamu görevlilerinin devletin ve milletin emrinde görev yaptığını görünce tahammül edemiyorlar. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önce değerli komutanlarını hedef almışlardı, şimdi astsubayları ve uzman çavuşları da menzile aldıklarına göre muvazeneyi iyice kaybettiler. Neymiş? Bunların hepsi de AK Parti militanı olmuş." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bunlara en güzel cevabı, emekli bir astsubayın yüreğinden kopan şu ifadeler veriyor; 'Ben, başçavuşum, ben uzman çavuşum. Ben ülkemin bütünlüğünde gözü olanların karşısında militanım. Ben, binlerce şehidin kanının rengini alan bayrağıma uzanan ellerin karşısında militanım. Ben, ezana dokunan dillerin karşısında militanım. Ben, askerimi, polisimi, öğretmenimi, çocuklarımı şehit edenlerin karşısında militanım. Ben, başçavuşum, uzman çavuşum çok şükür ülkemin ve milletin militanıyım. Peki siz kimin, neyin militanısınız?
Biz de bu kardeşimiz gibi soruyoruz? Bu milletin hakimine, askerine, polisine, öğretmenine laf edenler siz kimin ve neyin militanısınız? Bölücü örgütün siyasi uzantıları ile kol kola yürüyenler, Ankara'dan İstanbul'a kol kola yürüyenler, siz kimin ve neyin militanısınız? Her mikrofon uzatıldığında Türkiye'yi yurt dışına şikayet edenler, siz kimin ve neyin militanısınız? Ülkemizin her başarısına gölge düşürmek için terör örgütlerinin ve onları arkalayanların bile aklına gelmeyecek yalanları sıralayanlar, siz kimin ve neyin militanısınız? Girdiği her seçimde sokaktaki iki kişiden birinin oyunu alan bir partiye, bu ithamı yapanlar, kendilerinin kimlerle hangi işleri çevirdiğini milletimizin bilmediğini mi sanıyorlar? Seçimlerde gizli ittifaklar kurdukları, terör örgütü güdümlü partileri milletin görmediğini mi sanıyorlar? Parti teşkilatlarını ve belediyelerini saran hastalıklı zihniyetten kendi mensupları bile rahatsızken, milletimizin bunları hafızasına kaydetmediğini mi sanıyorlar? Eğer öyle sanıyorlarsa aldanıyorlar."
Milletin bunların hepsinin de hesabını vakti, saati geldiğinde soracağını belirten Erdoğan, "Çok partili siyasi hayatımız bunun örnekleriyle dolu. Hukuk, bu konuların adli taraflarıyla ilgili olarak elbette kendi üzerine düşeni yapacaktır. Bize düşen o gün gelene kadar tüm bu taciz, tecavüz, hırsızlık, ahlaksızlık vakalarının siyasi faturasını CHP'nin önüne koymaya devam etmektir." dedi.
"Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını tamamlayana kadar durmayacağız"
Merhum Abdurrahim Karakoç'un "Beden ölür, çürür, cana bakın siz / Kim kiminle yürür, ona bakın siz / Bırakın dönsün dönme dolaplar. Haktan hakikatten yana bakın siz." dizelerini hatırlatan Erdoğan, "Hayatımız boyunca yaptığımız gibi bundan sonra da haktan ve hakikatten yana bakarak yolumuza devam edeceğiz. Milletimizin duasını en büyük paye kabul ederek hizmet ve eser üretmeyi sürdüreceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını tamamlayana kadar durmayacağız, duraksamayacağız." ifadelerini kullandı.
Geçen yılın salgının gölgesinde geçirilmesine rağmen yatırımlarda ve bütçe uygulamalarında oldukça iyi sonuçlarla kapatıldığını vurgulayan Erdoğan, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin neredeyse tamamına yakını ciddi küçülme beklediği bir dönemde yılı pozitif büyümeyle kapatmayı umduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle ihracatçıların ve ihracata yönelik üretim yapan sanayicilerin bu kriz dönemini adeta fırsata çevirdiğini dile getirerek, "Salgın tedbirleri nedeniyle sıkıntıya düşen tüm kesimlere devletin imkanlarını sonuna kadar açtık. Hibe ödemelerinde destek programlarına kadar pek çok uygulamayla bu sıkıntılı dönemde milletimizin yanında yer aldığımızı gösterdik. İnşallah 2021 yılında çok daha büyük bir atılım gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz." diye konuştu.
"Ülkemizi yeni küresel düzende hak ettiği yere taşıyacağız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, küresel, ekonomik ve siyasi sistemdeki sarsılmanın yeni bir yapılanmaya doğru gittiğini, yaşanılan büyüklü küçüklü badirelerin ülkeyi her türlü krize dayanıklı hale getirdiğini vurguladı.
Temel hizmet altyapılarından savunma sanayisine kadar her alandaki hedefleri hayata geçirebilecek seviyeye gelindiğine inandığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Son 18 yılda kurduğumuz güçlü altyapı ve inşa etiğimiz siyasi mimari sayesinde ülkemizi inşallah yeni küresel düzende hak ettiği yere taşıyacağız. Geçmişte siyasi istikrarsızlıklar ve ekonomik yetersizlikler sebebiyle değerlendiremediğimiz fırsatları inşallah bu defa kaçırmayacağız. Tabii bu tabloyu sadece biz görmüyoruz. Kimi rakibimiz, kimi hasmımız, kimi dostumuz olan çevreler de bu fotoğrafı okuyor. Ülkemin son dönemde maruz kaldığı orantısız kimi saldırıların gerisinde işte bu sancı vardır. Son bir gayretle Türkiye'yi yeniden oyunun dışına itmek, rayından çıkarmak, hedeflerinden koparmak isteyenler ellerindeki tüm kozları sahaya sürmüş durumdadır. Buna karşılık dostlarımızın muhabbetini, sevgisini, desteğini de güçlü bir şekilde yanımızda hissediyoruz. 2023 seçimleri diğer birçok faktörün yanı sıra bu tarihi sürecin başarısı bakımından da önemlidir. Teşkilatlarımıza her fırsatta seçim gününe kadar var güçleriyle çalışmalarını telkin etmemizin gerisinde üstlendiğimiz tarihi sorumluluğu hakkıyla yerine getirme arzusu yatıyor. Sizler de kendi illerinizde aynı misyonu taşıyorsunuz. İnşallah hep birlikte bu mücadeleden alnımızın akıyla çıkacağız. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun."
Erdoğan, konuşmasının sonunda toplantının hayırlara vesile olmasını diledi.
YORUMLAR