Acil servis

Hastanelerin en yıpratıcı ve yoğun bölümü hiç kuşkusuz Acil Servislerdir. 2017 yılında belirlenen istatistiklere göre acil servise bir yıl içerisinde başvuran hasta sayısı 76 milyon civarında ve toplam bakılan hasta sayısının %25'ine tekabül etmektedir.

26 Ocak 2018 - 12:42

Kötü fiziki koşullar, yetersiz sağlık personeli, acil servislerde yaşanan sağlık personeline yönelik şiddet eylemleri, yoğun çalışma temposu ve oldukça yıpratıcı gece vardiyaları dikkate alındığında sağlıklı bir acil servis muayenesinin çok mümkün olmadığı, bunun yanında acil serviste çalışan sağlık personelinin iş ve sosyal hayatının ne kadar zor ve katlanılmaz olduğu görülebilir. Ayrıca acil servise başvuran hastaların acil tıbbi tedavi gerektirme durumuna bakıldığında, aslında acil müdahale ihtiyacı olan kısmı muhtemelen %10'u bile geçmeyecektir.

Ne yazık ki ülkemizde oturmuş ve oldukça yanlış olan bir davranış biçimi ile hastalar poliklinik hizmetine başvuru yerine daha az bekleyecekleri veya hemen muayene olabilecekleri acil servislere başvurmayı tercih etmektedirler. Bu nedenle zaten zor olan acil servis hizmeti gereksiz hasta başvurusu ile iyice içinden çıkılmaz hale gelmiştir. Zaman zaman acilde çalışan bir dâhili bilimler hekimi olarak karşılaştığım birkaç vakayı takdirinize sunarak devam edelim;

  1. Olgumuz 4 aydır devam eden öksürük ve balgam çıkarma şikâyeti nedeni ile acil servise başvurmuş ve daha önce neden poliklinik başvurusu yapmadığını sorduğumuzda iş yerinden yoğunluk nedeni ile izin alamadığını belirtiyor, bundan dolayı ancak bu şekilde muayene olabileceğini düşündüğünü belirtiyor. Sonuç hasta akciğer tüberkülozu vakası, başvuru geciktiği için muhtemelen yakınındaki kişilere bulaştırdıktan sonra acil serviste tanı alarak servise yatıyor.
  2.  Olgumuz 55 yaşında bir erkek hasta gündüz dahiliye sırası bulamadığı için acil servise ilaçlarını yazdırmak için başvurmuş...
  3.  Olgumuz 3 haftadır ağız kuruluğu şikayeti olduğunu söylüyor, poliklinik başvurusunu neden yapmadığını sorduğumuzda ise burada bakılmasını istediğini, 2 saat poliklinik sırası bekleyemeyeceğini ifade ediyor...

Daha birçok örnek sayılabilir tabi bütün bunlar yaşanırken göğüs ağrısı nedeni ile başvurmuş ve muhtemelen kalabalık hasta sayısı nedeni ile kalp krizi geçirmekte olan bir hastayı veya sindirim sistemi kanaması tanısı konulabilecekken yoğunluktan dolayı basit bir karın ağrısı olarak değerlendirilip ciddi problemleri gözden kaçırılmıştır. Kalabalık hasta başvurusunu bir kenara bıraksak bile başvuru sahiplerinin acil serviste tetkik bekleme, tedavi yapılması gibi zaman isteyen süreçlerde sabırsız davranması ve zaman zaman taşkınlık göstermesi işin ayrıca tartışılması gereken sosyolojik tarafıdır. Örneğin mesai arkadaşlarımın çoğu normalde poliklinik başvurusu ile halledilebilecek fakat her nedense acil servise başvurmayı uygun bulmuş hastaları polikliniğe yönlendirme konusunda özellikle kendisine gelecek olumsuz bir tepkiden dolayı es geçtiğini rahatlıkla görebiliyoruz, tecrübelerime dayanarak söylüyorum acilde sağlık çalışanına en çok şiddet acil servis ihtiyacı en az olan hastalardan gelmektedir. Son dönemlerde sağlık bakanlığının sağlıkta dönüşüm programı olumlu tarafları olduğu gibi eksik taraflarını da görüyoruz. Bunun en bariz örneği acil servislere gereksiz başvuruların azaltılması hususunda atılması gereken fakat henüz hayata geçirilemeyen önlemlerdir.

Tüm bu saydıklarımın yanında hastaların oldukça mekanik bir bakış açısı ile karşısındaki personelin bir birey, bir eş, bir baba daha da genelleyerek bir insan olduğunu görmezden gelerek ödediği vergilerle çalışan köle muamelesi yapması herhalde biz sağlık çalışanlarına en çok dokunan kısmıdır. Son dönemlerde görülen ve başını acil servis çalışanlarının çektiği intihar vakaları göz önünde bulundurulduğunda bu konuda ivedi bir çalışma yapılması gerektiği ortadadır. Daha esnek çalışma saatleri, yeterli ve eğitimli sağlık personeli, kabul edilebilir fiziki şartlar ve iyileştirilmiş ekonomik şartlar bu konuda şu an için önerebileceğim birkaç detay, bu konuda özellikle sağlık çalışanlarının meslek örgütleri, sendikalar ve diğer sivil toplum kuruluşlarının özverili davranarak çalışanlarının sorunlarını ele alındığı bir çalıştay düzenlemesi ve bu sorunlara kabul edilebilir çözümler sunulması gerektiğini düşünüyorum.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
GENÇ KIZLARDA PKOS TEHLİKESİ
GENÇ KIZLARDA PKOS TEHLİKESİ
A Milli Takım, UEFA Uluslar Ligi'nde A Ligi için Karadağ karşısında
A Milli Takım, UEFA Uluslar Ligi'nde A Ligi için Karadağ...