FETÖ'nün medya yapılanmasının "darbe çağrışımı" davasında, Ahmet ve Mehmet Altan kardeşler ile Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 6 sanık, "Anayasa'yı ihlal" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına ilişkin kararın Yargıtayca bozulmasının ardından yeniden hakim karşısına çıktı. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın tahliye taleplerini reddetti. Mahkeme Mehmet Altan'ın yurt dışı yasağını kaldırma kararı aldı.
SANIKLAR HAKİM KARŞISINDA
Yargıtay kararı sonrası davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar Nazlı Ilıcak, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül katılırken, tutuklu sanıklardan Ahmet Altan ve Fevzi Yazıcı'nın, tutuklu bulundukları cezaevinden duruşmaya katılımları Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden sağlandı. Tutuksuz sanık Mehmet Altan da duruşmada hazır bulundu.
TUTUKLU SANIK ŞİMŞEK SALONDAN ÇIKARILDI
Yargıtay'ın bozma ilamına yönelik beyanı sorulan sanıklardan Nazlı Ilıcak, "Yargıtay kararına uymanızı talep ediyorum. Yeni infaz yasasını, 3 yıl 2 aya aşkın süredir cezaevinde bulunduğumu göz önüne alarak tahliyeme karar vermenizi talep ediyorum." dedi. Söz alan tutuklu sanıklardan Yakup Şimşek de, "Biz 38 aydır hapisteyiz. Aylarca söyledik, anlamamazlıktan geldiniz. Yargıtay söyledi, umarım ciddiye alırsınız. Bozma ilamına uymanızı talep ediyorum." şeklinde konuşarak, mahkemeye yönelik eleştirilerde bulundu. Mahkeme heyeti başkanı Kemal Selçuk Yalçın da, uyarmasına rağmen eleştirilerine devam eden sanık Yakup Şimşek'in salondan çıkarılmasını istedi. Şimşek, görevlilerce duruşma salonundan çıkarıldı.
"KAN REVAN İÇİNDE YARGI GÖRÜYORUM"
Bozla ilamıyla ilgili beyanda bulunan tutuklu sanıklardan Ahmet Altan ise, mahkemenin bu davanın başından beri fikirleri yargılamaya uğraştığını öne sürerek, "Yargının sınırları vardır. Yargının sınırlarını hukuk belirler. 3 yıldan beri ben kan revan içinde yargı görüyorum. Biz savunmalarımızda sürekli olarak hukuku hatırlatarak yargının kendi sonunu önlemeye çalışıyoruz. Sırrı Süreyya Önder için alınan tahliye kararı olumlu bir gelişmedir." ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti başkanı Yalçın'ın, "sadece Yargıtay bozma ilamıyla ilgili konuşması" uyarısında bulunduğu Altan, başkana, "Neden sabırsızca davranıyorsunuz?" sorusunu yöneltti. Başkan Yalçın da, "30 yıldır yargıcım ve son derece sabırlıyım." yanıtını verdi. Tutuksuz sanık Mehmet Altan da, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda beraat kararı verilmesi ve yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına karar verilmesini talep etti. Sanıkların avukatlarının beyanı sırasında söz alan tutuklu sanık Yakup Şimşek'in avukatı Büşra Çiçek, "796 sayfalık gerekçeli karar yazdınız. Bir de azmış gibi, yalan beyana yer verdiniz. Ben tahliye de istemiyorum. Benim babam zaten özgür. Ben heyetinizin davadan çekilmesini talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
DAVANIN SÜRECİ
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Şubat 2018'de açıkladığı kararında, sanıklar Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince verilen bu karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince de hukuka uygun bulunmuştu. Bu kararın da temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtay'a gönderilmişti. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığa, "Anayasa'yı ihlal" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını bozmuştu. Daire, sanıklardan Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın eyleminin "Anayasa'yı ihlal" değil, "terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçunu oluşturduğuna karar vermişti. Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'la ilgili bozma gerekçesinde, bu sanıkların "Anayasa'yı ihlal" suçuna fail olarak iştirak ettiklerinin kanıtlanamadığı belirtilmişti. Gerekçede, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın FETÖ/PDY'nin hiyerarşik yapısına organik bağla bağlı olup, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içeren faaliyetleri nedeniyle bu örgütün üyesi oldukları yönünde iddia ve kabul bulunmayan dosyada, buna dair herhangi bir delilin de olmadığı aktarılmıştı. Daire, Anayasa Mahkemesinin "kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiğine" ilişkin kararı üzerine adli kontrol hükümleri kapsamında tahliye edilen Mehmet Altan'ın yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatine karar verilmesini istemişti. Yüksek Mahkeme, sanıklar Şükrü Tuğrul Özşengül, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek eylemlerinin, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçunu değil, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçunu oluşturduğuna karar vermişti. Daire, tutuklu sanıklar Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Şükrü Tuğrul Özşengül, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek'in tahliye taleplerini de reddetmişti.
YORUMLAR