Konuyla ilgili olarak konuşan İzmir Emlak Kulübü Başkanı Rıdvan Akgün, “Bir dönem yabancıların vatandaşlık alması için satışlar yoğun olarak gerçekleşti. Ardından faiz oranlarının yüksek olması bankalardaki konut kredili satışları etkiledi ve sektör durağanlaştı. Ekonomik durumu iyi olan insanlar bile konut alamayacak duruma geldi. Bankalar Türk lirasının düşük değerinden dolayı Türk lirası cinsinden borçlandırmaya sıcak bakmıyor ve bu yüzden kredileri kapatıyorlar. Bu arada enflasyon oranlarına göre de konut fiyatları şişti bununla birlikte inşaat maliyetleri arttı. İnşaat maliyetlerinin artışına göre de eski ve yeni konutların fiyatları yükseldi. Yeni konut fiyatlarını baz alan eski konut fiyatları da bu şekilde arttı. Böyle olunca vatandaşın konuta erişimi durdu. Vatandaşın geliri belirli bir oranda artıyor vatandaşta haliyle konut alamayacak duruma geldi” dedi.
“İKİNCİ EL KONUTLAR DAHA AZ SATIYOR”
Yaklaşık iki yıl içerisinde satılması gereken iki milyon konutun satışının gerçekleşmediğini söyleyen Akgün, “Konut üretiminin azaldığı gibi inşaatçılar satışlar durunca ellerindeki konutların fiyatlarını güncelleyerek yüksek tuttu. Birinci el konutlarda satışların çok düşük olduğunu söyleyemeyiz ancak ikinci el konutlarda satışlar oldukça düşük. Özellikle yaşanan deprem felaketinin ardından vatandaşlar yeni konutlara daha çok yöneldi. Ancak satışların düşük olmasının en temel sebebi bankada konut kredi faizlerinin çok yüksek olması” diye belirtti.
“TAMAMEN DEĞİL KISMEN BİR DÜŞÜŞ VAR”
Konut fiyatlarının düşmesiyle alakalı olarak da açıklamalarda bulunan Akgün, “Vatandaş parasal anlamda sıkışık bir dönem geçiriyor. Vatandaşın bankalara borcu var, eğitim için eğitim kurumlarına borcu var, araç için borcu var. Türkiye’nin 30 milyondan fazla icra gerçeği dosyası var ve bu kapsamda vatandaşalar gayrimenkulünü satarak borcunu kapatmak istiyor. Bu noktada vatandaş sahip olduğu malı gerçek değerin altına satma derdinde. Konut fiyatlarında tamamen değil kısmi bir düşüş var” dedi.
“AİRBNB ÜLKE EKONOMİSİNE ZARAR VERİYOR”
Son dönemde gündemde olan ve günlük, haftalık ya da aylık ev kiralama imkanı sunan Airbnb sitesiyle ilgili yapılan çalışmalara değinen Akgün, “Otellerin tam kapasite dolmamasının altındaki sebepler araştırıldığında karşımıza bu sistem çıkıyor. Bu sistem vergilendirilmediğinden dolayı ve kayıtsız bir ekonomiyi oluşturduğundan dolayı bir sorun teşkil ediyor. Başta üç bakanlık bu konuyla ilgili ciddi bir mücadele başlattı. Ardından Antalya Valiliği bu konuda önemli bir adım atarak günlük kiralanan tüm taşınmazlarla ilgili ihbarda bulunulması ve bununla ilgili para cezası ardından da hapis cezasına başvurularak vergi kaçakçılığıyla cezalandırılacağını söyledi ve büyük bir adım atıldı” dedi. Türkiye’de yaklaşık 1 milyon 200 bin konutun bu sistemle kiraya verildiğini söyleyen Akgün, “Bu rakam çok fazla ve ülke ekonomisinde çok ciddi kayıplar oluşturuyor. Bununla ilgili önlemlerin caydırıcı olması için çok ciddi cezaların gündeme gelerek anayasal suç olması lazım. Vergi kaybı yarattığı için milli ekonomiyi sekteye uğrattığından dolayı hükümetin bu konuda yasaklar koyarak önlemler almalı ancak yönetmeliğe uygunsa da turizm açısından da apart ya da pansiyon olarak değerlendirebilir” diye belirtti.