3 ülkenin kesiştiği nokta... Teröristlerin kabusu olacak!

Türkiye'nin güneyindeki terör örgütlerinin temizlenmesi için yürüttüğü operasyonlarla sınır hattı önemli ölçüde güvenli hale getirilirken, Habur'dan sonra Irak'a doğrudan geçişi sağlayacak yeni kurulacak Ovaköy Sınır Kapısı ile bu ülke üzerinden Suriye'deki terör örgütlerine yapılan silah ve mühimmat sevkiyatının da sonlandırılması hedefleniyor.

 

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nden 25 Mart 2013'te Şırnak'a gelen heyetle yapılan görüşme sonrası, Türkiye'den bir heyet 28 Mayıs 2014'te Dohuk'a gitti. Heyetler arasında yapılan görüşme sonrası Şırnak'ın Gülyazı, Ovaköy ve Aktepe bölgelerinde Irak'a gümrük kapıları açılması için protokol imzalandı. Ancak süreç içerisinde terör örgütü PKK, sınır kapılarının yapılacağı bölgenin Irak tarafından çekilmeyince, gümrük kapılarının inşası rafa kaldırıldı. IKBY'nin bağımsızlık referandumunun ardından Türkiye’nin uygulayacağı yaptırımlar kapsamında Şırnak'ın Silopi ilçesinden Irak'a açılan Habur Sınır Kapısı'nın kapatılacağı gündeme geldi. Bu da gözleri yeniden Türkiye, Irak ve Suriye sınırlarının kesiştiği noktadaki Ovaköy'e çevirdi. Ancak süreç içerisinde herhangi bir aşama kaydedilmedi.

Suriye'de Nisan 2011'de çıkan iç savaşla birlikte, Türkiye sınırına terör örgütleri yerleşti. Ancak Türkiye, sınır hattının güvenli hale getirilmesi ve bu bölgelerden yapılan terör saldırılarını önlemek amacıyla Fırat Nehri'nin batısını önce Fırat Kalkanı, ardından da Zeytin Dalı harekatlarıyla terör örgütlerinden arındırıp, güvenli hale getirdi.

ERBİL VE BAĞDAT’IN MUTABAKATI BEKLENİYOR

Türkiye, terör örgütü PKK/YPG'nin, Fırat Nehri'nin doğusuna terör koridorunun inşasını yönelik 9 Ekim günü Barış Pınarı Harekatı’nı başlattı. Harekatın devam ettiği süreçte ABD'nin çekildiği üslere geri dönmesi ve özellikle Suriye- Irak sınır hattında devriye yapması dikkat çekti. Türkiye’nin Habur'dan sonra, stratejik önemdeki Ovaköy Sınır Kapısı da ABD'nin devriye gerçekleştirdiği bölgede açılacak. Orta Doğu'dan özellikle Irak üzerinden Suriye'deki terör örgütlerine gönderilen silah ve mühimmat sevkiyatının da üç ülkeyi birbirine bağlayan Ovaköy Sınır Kapısı'yla önlenmesi amaçlanıyor.

DHA muhabirinin edindiği bilgilere göre, Habur Sınır Kapısı'na 15 kilometre uzaklıkta bulanan, kimsenin yaşamadığı ve giriş- çıkışların askerler tarafından kontrol edildiği Ovaköy'de henüz bir çalışma yapılmıyor. Türkiye ile Irak Merkezi Hükümetinin doğrudan hatla birbirine bağlayacak Ovaköy Sınır Kapısı'nın açılabilmesi için Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile Irak Merkezi Hükümeti'nin mutabakata varması bekleniyor. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ise Türkiye'nin konuyu çok yakından takip ettiğini, Irak'ta IKYB ile merkezi hükümet arasında mutabakat sağlanmasının beklendiğini ifade etti.

SİLAH VE MÜHİMMAT SEVKİYATI ÖNLENECEK

Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Mehmet Tütüncü, Ovaköy Sınır Kapısı'nın önemini DHA'ya değerlendirdi. Tütüncü, Ovaköy projesinin hem güvenlik hem de ekonomik açıdan çok önemli olduğunu ifade ederek, "Bu bölge Türkiye-Suriye-Irak üçgenini oluşturuyor. ABD, o bölgeyi kullanarak terör örgütü PKK/YPG'ye silah sevkiyatı yapıyor. Yani silah sevkiyatı yapılan hat da bu bölgede. Türkiye, bu bölgeye bir sınır kapısı açtığında, bu hattı da kesmiş olacak. Bu bölge sadece ABD için de önemli değil. İran, şu an Haşdi Şabi üzerinden bu bölgede etkisini sürdürüyor. Biliyorsunuz, terör örgütü DEAŞ'ın bölgeden çıkarılmasından sonra Haşdi Şabi güçleriyle İran da bölgeye girdi. Ovaköy Sınır Kapısı projesi gerçekleştiğinde hem Türkiye hem de Irak için ticari anlamda hızlı ve ekonomik olarak en uygun yol açılmış olacak. Karayolu olarak en güneyine, Basra'ya kadar inebilecek. Gemiyle 20 gün süren yol, karayoluyla 1,5- 2 güne kadar düşecek. Irak'ın içine girmek ise bir gün bile sürmeyecek. Türk mallarının Körfez ülkelerine Ürdün, Suudi Arabistan, Kuveyt, Basra üzerinden gitmesini sağlayacak" dedi.

Ovaköy Sınır Kapısı projesinin Irak Merkezi Hükümeti için de olumlu olacağını kaydeden Tütüncü, "Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, Irak yönetiminin baskısına rağmen Habur'dan girenleri istediği gibi alıyor. İstediğini alıyor, istemediğini geri çeviriyor. Etnik ayrımcılık da yapılıyor zaman zaman. Bu kapı açılırsa, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin 'kural tanımaz' tutumu, değişmek zorunda kalacak" diye konuştu.

'OVAKÖY TÜRKİYE İÇİN ZARURETTİR'

Çankaya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahir Nakip, Türkiye’nin Irak’la arasındaki yaklaşık 11 milyar dolarlık ticaret hacminin tek bir sınır kapısından yapılmasının doğru olmadığını belirterek, "Niçin tek bir sınır kapısından yapalım. İran’ın ticaret hacmi bizden çok daha düşük olmasına rağmen, 9 sınır kapısı var. Biz bu konuyu 1990’lı yıllardan itibaren vurguluyoruz. Ovaköy- Telafer Sınır Kapısı Projesi Türkiye’nin ticaret hacmini genişletmesi dışında, Türkmen ve Sünni Arap bölgesine de daha kolay ulaşabilmesinin bir başka yoludur. Mevcut durumda sadece Habur Sınır Kapısı ile yürütülmesi, yalnızca Kürt yönetimi ile ticaret ilişkisi anlamına geliyor” dedi.

Barış Pınarı Harekatı sırasında, Kürt yönetimine Türk mallarına ambargo konulması için baskı yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Nakip, "Oysa Irak’taki tüm kaliteli mallar Türkiye’den gidiyor. Yaklaşık 11 milyar dolar ticaret hacminin, 2,5 milyar doları Kürt bölgesine, 7,5 milyarı Irak’ın Arap ve Türkmen bölgelerine gidiyor. Bu tabloda hala tek sınır kapısını kullanmanın yanlışlığı daha açık ortaya çıkıyor. Sınır kapısı ayrıca Telafer’e de canlılık getirecek. Terör örgütü DEAŞ’tan kurtarılalı 2,5 sene oldu. Ancak Bağdat yönetimi bu bölgeyi ihmal ediyor. Altyapı yok, belediye hizmetleri yok, imar yok, insanlar evlerine dönemiyor. Dönüp ne yapsın. Oysa Türkiye’nin kuzey Suriye’de terör örgütlerinden kurtardığı bölgelere bakın, geri dönüş için uygun hale getirildiği ortada" diye konuştu.

'SURİYE’DEKİ GÜVENLİ BÖLGE NEYSE BU BÖLGE DE AYNI ÖNEMDE'

Ovaköy Sınır Kapısı projesinin zaruret haline gelmesinin diğer önemli gerekçesinin de ABD’nin bölgedeki varlığı olduğunu belirten Nakip, "ABD, Erbil’de Saddam döneminde yapılan bir havaalanını genişletti. Enbar bölgesine, Suriye’den çektikleri orduların bir kısmını yerleştirdi. Ekonomik bir kaynak değil ama bu bölgenin stratejik önemi büyük. Irak'ın kuzeyindeki Kürt yönetimi ile Suriye’deki terör örgütü PKK/YPG arasında, ABD’nin desteklediği bir köprü görevi görüyor. Suriye’deki 30 kilometrelik güvenlik hattı neyse, bu bölge de aynı şekilde değerlendirilmelidir" ifadelerini kullandı.