AK Parti'den CHP'li Özgür Özel'e: Grup Başkanvekilliği Soytarılık Yeri Değildir
Ak Parti Sözcüsü Mahir Ünal, dünkü gergin Meclis oturumu ile ilgili olarak CHP'li Özgür Özel'e sert çıktı ve "Grup başkanvekilliği soytarılık yeri değildir" dedi.
AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Meclis'teki 23 Nisan Özel Oturumu'nda yaşanan gerginliklerle ilgili konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Grup Başkanvekili Özgür Özel'i hedef alan Ünal şunları söyledi:
"YABANCI MİSYON ŞEFLERİNİN ÖNÜNDE ÜZÜCÜ OLDU"
Dünkü 23 Nisan özel oturumu tam bir ibretlik durum oluşturdu. 23 Nisan oturumunda yabancı misyon şeflerinin, büyükelçilerinin önünde TBMM'ye uygun olmayan bir dil ve üslubu ana muhalefet partisi genel başkanının kullanması son derece üzücü olmuştur. TBMM'nin 20 Temmuz'da aldığı kararı, TBMM'nin çatısı altında konuşan bir genel başkanın 'sivil darbe' olarak nitelendirmesi, diğer taraftan da TBMM'yi hedef alan bir işgal girişimini bombalamayı 'kontrollü darbe' olarak nitelendirmesi zaten her şeyi özetleyen bir durum. Şunun da bilinmesini isteriz ki grup başkanvekilliği soytarılık yapma yeri değildir.
"HERKES O PARMAĞA SAHİP ÇIKSIN"
Seçilmiş Cumhurbaşkanı'na parmak sallama yeri değildir. Bu milletin yüzde 52 oy ile seçtiği Cumhurbaşkanı'na birilerinin parmak sallama hakkı da yoktur, haddi de yoktur. Herkese o parmağa sahip çıkmasını, kendi parmağına sahip çıkmasını öneriyoruz. O parmağın arkasındaki irade o parmağın sahibine ait değildir. Kime yaslanarak o parmağı yasladıklarını biz çok iyi biliyoruz. Bu devletin başkanı olarak anayasanın nitelendirdiği Cumhurbaşkanımıza parmak sallayanlar şunu çok iyi bilsinler ki, biz iktidar sorumluluğumuz olduğu için aman Meclis çalışsın, diye susuyorsak birileri bunu zayıflık zannetmesinler. Böyle bir terbiyesizlik edepsizlik olamaz.
'ANCAK SAMİRA OLUR'
Bugün ana muhalefet partisinin genel başkanı, biliyorsunuz öyle bir siyasi profil var ki karşımızda kasetle gelmiş, kayıkçı, yalan söylemekten hiçbir şekilde imtina etmeyen bir profille karşı karşıyayız. Bugün kalkmış, Hazreti Musa olmaktan bahsediyor, Firavun diye bizi nitelendiriyor. Musa olmak ne demektir bunu bilmez. Kendisinden Musa olmaz, kendisinden Firavun da olmaz. Çünkü Firavun da bir şahsiyettir. Kendisinden olsa olsa Musa'nın kavmine ihanet eden Samira olur. Olsa olsa kavmine ihanet eden ve ihanetin simgesi olarak buzağı yapan bir Samira çıkar kendisinden. Biz hiçbir zaman kavmimize ihanet etmedik. Biz Musa'yı da biliriz, Firavun'u da biliriz, Samira'yı da biliriz, lideri de biliriz. Lider ile yapılan istişarenin onların anlaşıldığı şekilde teslim olmak değil, aynı davaya talip olanların yol arkadaşlığı anlamına geldiğini biliriz. Ama onlar yol arkadaşlığını da bilmezler.
'BİRİLERİ BU KAYIĞA BİNMEK İSTİYORSA HAYIRLI OLSUN'
Bugün yine bizim verdiğimiz faizlerden bahsetti. Sürekli aynı yalanları tekrar etmekten vazgeçmiyor. Bundan dolayı da herhangi bir rahatsızlık hissetmiyor. Biz iktidara geldiğimizde her 100 liranın 86 lirası faize gidiyordu. Şimdi her 100 liralık verginin 12 lirası faize gidiyor. Şimdi o gün mü? Bugün mü? Bugüne kadar kendisinin yaptığı işlere baktığımızda kendisine bizim bir değerlendirme yapabileceğimiz bir husus olmuş mudur diye düşünüyorum. Yok. Bunun eseri var mı? Var. Ne var? SSK. Bir rakam paylaşayım sizinle. Genel Müdürlüğü döneminde insanlar hastaneye girmek için 25 bin lira ödeyip galoş alıyorlardı. Niye 25 bin liraydı, çünkü henüz biz iktidar olmamıştık ve liradan altı sıfır atılmamıştı. Bu 25 bin liradan yola çıkarak bunun genel müdür olduğu dönemde faizlerin, enflasyonun nerede olduğunu… Hastanelere giren o dönemde özel kıyafetle girse bile hastaneye giren hasta çıkıyordu zaten. O dönemde durum buyken, şimdi kalkmış utanmadan bizim dönemimizi faizcilikle itham ediyor ki bu da kabul edilebilir bir şey değil. Kasetle gelen, 15 temmuz kaçkını, her seçimde yenilgiye uğratılmış birisinin kayığından bahsediyoruz. Birileri bu kayığa binmek istiyorsa onlara hayırlı olsun diyoruz. Kuvayı Milliyeci olmakla bugün övünüyor. Kuvayı milliyecilerin ruhu, aidiyeti, onların iradesinin acaba gramı sende var mı? Senin ne CHP ile ne Mustafa Kemal Atatürk ile ne de bu ülkenin değerleriyle uzaktan yakından bir ilgin kalmamıştır.
ERKEK ADAYLAR 6 BİN LİRA ÖDEYECEK
Bugün itibariyle partimize adaylık başvurularını başlatıyoruz. Milletvekili adaylık başvurusunun doğrudan genel merkezindeki ilgili birime veya il başkanlıklarımıza teslim etmek suretiyle bizzat yapılmasına… Yine erkek aday adaylarından 6 bin, kadın ve 18-25 yaş arasındaki aday adaylardan 3 bin lira, engelli adaylardan bin lira özel aidat alınmasına ve bu konularda da MYK'nın yetkili kılınmasına karar verilmiştir.
Soru: Bu toplantının ardından bir görüşmeye katılacaksınız. BBP ile görüşme olacak. İttifak ne boyutta olacak? Hüdapar ile görüşme olacak mı?
Biz daha önce hem genel başkanımız hem de sözcüler tarafından bizim görüşmeler konusunda herkese kapımızın açık olduğunu ifade ettik. BBP'nin daha önceden bir deklarasyonu oldu. BBP'nin bu konuda cumhurbaşkanımızı ve cumhur ittifakını desteklediği yönünde açıklamaları oldu. Bugün sayın Mustafa Destici ile Mustafa Elitaş ve benim bir görüşmemiz gerçekleşecek. Görüşmelerimiz devam ediyor. Henüz netleşmiş bir ittifak çerçevesi yok. MHP ile de bir ittifak çerçevesi oluşturacağız. Karşılıklı görüşmelerimiz bizim niyetlerimizi kamuoyuyla paylaşmamızın yanı sıra protokol çalışılacak teknik bir detay. Bizim BBP ile görüşmemiz var. Demokrat Parti ve Hüdapar ile görüşme söz konusu değil.
Soru: CHP'de Muharrem İnce'nin ismi konuşuluyor... 15 vekilin İYİ Parti'ye geçtiği basın toplantısında CHP'li vekillerin üzgün yüz ifadesi tartışma konusu oldu.
Güneş Motel vakası mahşeri vicdanda büyük bir yara açtı. Herkes aynı anda bir travmatik etki gibi Güneş Motel'i hatırladı. Neden? Çünkü insan kendi iradesinin herhangi bir şekilde, kendi iradesiyle seçilmiş bir milletvekilinin böyle bir pazarlığın içinde olmasından rahatsızlık duyuyor. Her zaman parayla olmaz pazarlık. Güneş Motel parayla oldu belki ama bugün bu pazarlığın içeriği, hangi çerçevede hangi nüfuzları içerdiğini görüyoruz. Biz burada ahlaki sorun gördüğümüz için sert tepki verdik. Öyle birilerinin köşesinde yazdığı veya söylediği gibi eğer bir panik durumu varsa bu panik durumu 'erken yakalandık' diyen ana muhalefetin bir panik durumu var. Biz son derece rahatız. Az önce ben yukarıda tanıtım medyanın sunumlarını yaptım. Biz zaten sahadan yeni gelmişiz. Kongrelerimizi yaparken 60'ın üzerinde miting gerçekleştirmişiz. 80 90 bin kişilik mitingler yapmışız. Bizim saha ile kampanya ile bir sorunumuz yok. Yani yan yana gelen üst üste alt alta görüşme, ittifak, adayınız kim… Bir de biz her şeyi kamuoyunun önünde yaptık. Bizim bütün görüşmelerimiz kamuoyunun önünde gerçekleşti. Bugün BBP ile görüşeceğiz. Yaptığımız her iş şeffaf. Biz bu işi neden şeffaflaştırdık? Gizli kapaklı işler olmasın. Bunlar ama eski kirli alışkanlıkları, bunların eski kapı arkasında iş görme alışkanlıkları hala gizli kapaklı bir takım işler çeviriyorlar. 15 tane milletvekiline hadi bakalım istifa et diyorsunuz. İstifa ettiler de ne oldu? Dün gidip İYİ Parti'nin sıralarına oturmadılar. Sosyal medya hesaplarına girin hala CHP'de gözüküyorlar. 'Kiraya verildi' deyince kızıyorlar. Mülkiyetleri esas kendileri söz konusu partide gözüküyor. Bunu söylediğimiz zaman niye kızıyorsunuz? Burada ahlaki sorunu varken sessiz mi kalalım? Temsilin etiğini korumak tabi ki siyasetçi olarak bize düşüyor. Burada mesele bir siyasi ahlak meselesidir. Bizim tepkimizin nedeni de buradaki siyasi ahlaksızlığadır. Hem siz ilkeler ittifakından bahsedeceksiniz, sonra kalkacaksınız kiralık işler yapacaksınız. Buna hepimiz tepki göstermeliyiz. Bu tepki gösterilmesi gereken bir şeydir. Zaten bunu o milletvekillerinin o gün gözyaşlarına gördünüz. Hangi tehditle oraya gönderildiler bilmiyorum ama bazı milletvekilleri sessiz ve derinden ağlıyorlardı."