Anayasa Mahkemesi, Kılıçdaroğlu hakkında kararını verdi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Anayasa'nın 26'ncı maddesiyle güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine (AYM) yaptığı bireysel başvuruda karar çıktı. Mahkeme, ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğine karar verdi.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan AYM kararına göre; dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 31 Ocak 2012 tarihinde partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, kendisine hırsızlık ve yolsuzluk yapanları koruyup kollamak, cahillik, yalancılık, iftira atmak, fitne çıkarmak, din tüccarlığı yapmak, din üzerinden oy toplamak gibi ithamlarda bulunduğunu ve sözlerin şahsi haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davacı oldu. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vererek başvurucunun davacıya 5 bin TL tazminat ödemesine karar verdi.
Erdoğan, 7 Şubat 2012 tarihinde ise partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada kendisine hakaret ettiğini iddia ederek Kılıçdaroğlu hakkında manevi tazminat davası açtı. Dava, Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/124 Esas sayılı dosyasında görüşüldü. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vererek başvurucunun davacıya 5 bin TL tazminat ödemesine karar verdi.
İlk derece mahkemesinin her iki dava için verdiği kararlar, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 11 Aralık 2013 tarihli iki kararı ile onandı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, bunun üzerine, 6 Şubat 2014 tarihinde ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine (AYM) bireysel başvuruda bulundu.
Anayasa Mahkemesi, 25 Ekim 2017 tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda Kılçdaroğlu'nun başvurusunu incelemeye aldı. Başvurunun değerlendirmesinde, açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerektiği belirtildi.
Başvuru konusu olaylar halka mal olmuş kişiler olarak hareket eden siyaset adamları arasında geçtiği için kabul edilebilir eleştiri sınırlarının daha geniş olduğu vurgulandı. Bu nedenle olayın taraflarının sıradan insanlara göre daha hoşgörülü olması gerektiği ifade edildi.
"Kılıçdaroğlu'nun bazı sözlerinin kişisel saldırı içerdiği kabul edilmelidir"
Kararda, Kılıçdaroğlu'nun dönemin Başbakanı ile girdiği polemik sırasında kullandığı bazı sözlerin kişisel saldırı içerdiğinin kabul edilmesi gerektiği vurgulandı.
"Başvurucu, ifade özgürlüğünü kullanırken kendisi için geçerli olan görev ve sorumluluklarına uygun davranmamıştır"
Anayasa Mahkemesinin vardığı sonuçlarla birlikte karar değerlendirildiğine mahkemenin sunduğu gerekçeler uygun ve yeterli kabul edilirken, tazminatın keyfi bir biçimde verildiği değerlendirilmedi. Kararda, "Başvurucu, ifade özgürlüğünü kullanırken kendisi için geçerli olan görev ve sorumluluklarına uygun davranmamıştır" denildi.
Kılçdaroğlu'nun tazminat ile cezalandırılmasının toplumsal ihtiyacı karşıladığı ve dolayısıyla demokratik bir toplumda gerekli olduğu kabul edildi.
Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 26'ncı maddesiyle güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğine karar verildi.