Avrupa'da perakende zincirine ihtiyaç var

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Kızılgüneşler, "İhracatımızı artırabilmek için Avrupa'da büyük bir perakende zincirini satın almalıyız. Giyim sektöründe de babayiğitlere ihtiyaç var. Avrupa'daki markaları biz alamazsak Çinliler alacak. Sektörün kısa vadeli hedefi bu olmalı" dedi.

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler, ihracatın tamamına yakınını tasarım ürünlerle yapan sektörün artık markalaşmaya yönelmesi ve bunun için Avrupa'daki büyük bir perakende zincirinin satın alınması gerektiğini belirterek, bu konuda otomotivdeki gibi "babayiğitlerin" belirlenmesinin süreci hızlandırabileceğini söyledi.

Kızılgüneşler, AA muhabirine, giyim sektörü ihracatında Türkiye'nin 2017 yılı performansını değerlendirdi. Irak ve Suriye'deki gelişmeler ile 15 Temmuz darbe girişiminden olumsuz etkilenen ihracatın yılın ikinci yarısında toparlandığını dile getiren Kızılgüneşler, zor dönemin atlatıldığını ifade etti.

Firmaların bu süreci "savaşarak, mücadele ederek" aştığını söyleyen Kızılgüneşler, özellikle Avrupalı alıcıların ürün seçmek için Türkiye'ye gelmek istememesi üzerine ihracatçının onların ayağına gittiğini, pazarlama ve satışa ayrılan bütçelerin iki katına çıkarıldığını anlattı.

Mayıs ayıyla birlikte bu mücadelenin sonuçlarının alınmaya başlandığını, yeni sipariş anlamında tıkanıklığın aşıldığını, alıcı şirket temsilcilerinin de normale döndüğünü aktaran Kızılgüneşler, "Yılın ikinci yarısında sektör kendine geldi. Siparişlerin eski hızına kavuşmasıyla kapasiteler yeniden dolmaya başladı. Bu arada müşteri ziyaretleri de başladı. Artık zor dönemi atlattık diyebiliriz. 2018 benzer bir trendde devam edecek ancak çok yüksek artışlar beklemiyorum. Sektör, son yıllarda ihracatını yıllık ortalama yüzde 10 civarında artırıyor. Gelecek yıl da benzeri bir gelişim bekliyoruz." dedi.

AVRUPA'NIN EN BÜYÜK TEDARİKÇİSİ

Türk hazır giyim sektörünün halen Avrupa pazarının en büyük tedarikçisi olduğunu belirten Kızılgüneşler, 90 milyar dolarlık giyim ürünü alımı bulunan bu pazarda 10-12 milyar dolarlık paylarının olduğunu dile getirdi. Kızılgüneşler, bu pazarda artık markalaşma adımına geçilmesi gerektiğine işaret etti.

Giyim sektörünün 30 milyar dolarlık ihracat yapmasının hedeflediğini ancak mevcut yapıyla gidilecek fazla mesafe kalmadığını söyleyen Kızılgüneşler, şunları kaydetti:

"Fasonculuktan kurtulmayı başaran sektör, artık ihracatının tamamına yakınını tasarım ürünleriyle yapıyor. Hazır giyimde kilogram başına ihracat değerinin 25 dolara yaklaştığını görüyoruz. Bunun bir sonraki adımı olan marka konusunda ise henüz yolun başındayız. Markalı ihracatın payı toplam içinde yüzde 10 seviyesinde. Bunun da büyük bölümü Avrupa dışındaki pazarlarda. Bu yüzden şimdi artık markalaşma zamanı ancak bu süreç diğerlerinden daha yüksek pazarlama ve satış bütçeleri gerektiriyor. Devletimizin sağladığı marka satın alma destekleri var. Bu daha da geliştirilebilir.

Avrupa'da birçok markanın perakendecilikte başarısız olduğunu görüyoruz. Bazı markaların bu işten çıkma isteğinde olduğunu duyuyoruz. Özellikle 100-200 arası mağazası bulunan zincirler satın alınabilir. Bu yaklaşık 500 milyon dolarlık bir yatırımdır. Bu işe bir kişinin soyunması çok zor. Bu anlamda devletimizin de desteğini alarak bir ortak girişim oluşturulmalı. İhracatımızı artırabilmek için Avrupa'da büyük bir perakende zincirini satın almalıyız, otomotivdeki gibi giyimde de devletin yönlendirmesi süreci hızlandırabilir. Giyim sektöründe de babayiğitlere ihtiyaç var."

KUMAŞINDAN TASARIMINA HEPSİ TÜRK MALI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönlendirmesiyle önde gelen 5 grubun yerli otomobil için çalışmaya başlamasının heyecan verici olduğunu, benzeri bir gelişmenin hazır giyimde uluslararası bir markayı Türkiye'ye kazandırma sürecinde de sağlanabileceğini belirten Kızılgüneşler, böyle bir gelişmenin ihracatı hızla artırabileceğini, ülkeyi başka bir platforma taşıyacağını ifade etti.

Mevcut durumda Avrupa'da satılan giyim ürünlerinin büyük bölümünün kumaşından tasarımına ve üretimine kadar Türkiye'de yapıldığını, Avrupalı perakende markalarının ise bu ürünlerin sadece satışını gerçekleştirdiğine işaret eden Kızılgüneşler, "Avrupa'daki markaları biz alamazsak Çinliler alacak. Örneğin Avrupa'nın en büyük gelinlik markasını kısa süre önce Çinliler aldı. Sektörün kısa vadeli hedefi bu olmalı." diye konuştu.