BABACAN: "Norşin'deki, Hizan'daki evlatlarımıza eşit eğitim imkanı sağlanmalıdır"
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Bitlis İl Kongresi'nde konuştu. Bitlis'in yerel sorunlarına, eğitim politikalarına ve ifade özgürlüğüne değinen Babacan şunları söyledi:
Özellikle kız çocuklarımız eğitimden mahrum bırakıldı Bitlisli vatandaşlarımız, iş kaybı, eğitim kaybı, hak kaybı, sağlık kaybı, değerler kaybı ile aslında her şeyini kaybediyor. Ama Bitlis, çocuklarını eğitimsiz bırakanlar yüzünden en çok da geleceğini kaybediyor. Bitlis, eğitimde devletin ihmali nedeniyle geri kaldı. Çocuklarımız, hele hele kız çocuklarımız eğitimden mahrum bırakıldı. Yeterli okul yapılmadı, okulsuz köyler bırakıldı, eğitimciler istihdam edilemedi. Hükümet Pandemi döneminde çocuklarımıza uzaktan eğitim vermeyi beceremedi. Ülkenin her köşesine eşit şekilde tüm imkanlar sağlanmadı. Eğitim için benim Norşin’deki evlatlarıma, kardeşlerime bilgisayar verilmek zorunda, benim Hizan’daki evlatlarımın derslere girebilmesi için internet altyapısı güçlendirilmek zorunda. Herkese eşit şekilde eğitim imkanı sağlanmak zorundadır. Tütün üretiminden turizme kadar Bitlis en iyisine layık Bitlis Dereüstü Islah projesi kapsamında yıkım kararı verilmesi nedeniyle Bitlisli esnaflar mağdur edildi. Bitlis tüm Türkiye’de şehirlerarası otobüs terminali olmayan tek ilimiz. Bitlis tütünü gibi son derece kaliteli bir tütünün ekimi sonlandırıldı. Tütünün satışı yasaklandı. Geçimi bu tütüne bağlı olan üreticileri düşünen olmadı. Bitlis bunları hak etmiyor. Bu şehir ülkeye, dünyaya bağlanmayı hak ediyor. Ulaşım sorunlarının çözülmesini, tarımın ve hayvancılığın desteklenmesini, Tatvan’ıyla, Ahlat’ıyla, Hizan’ıyla “denizi”yle güzelliklerinin dünyaya duyurulmasını ve turizm gelirini hak ediyor. Nemrut’un Kayak merkezinin cazibe yeri olmasını hak ediyor. Siz gazetecileri papağan mı zannediyorsunuz? Bu ülkede tek bir tane düşünce olsun isteniyor. Bu mümkün değil. Herkesin aynı şeyi söylediği bir ülke, bir düzen olmaz. O düzenin adına demokrasi denmez. Demokratik bir hukuk devletinde eleştiriden korkulmaz. Bir bakıyorsunuz, gazeteciler tutuklanıyor. Her gazete aynı manşetle mi çıksın? Farklı hiçbir görüşe yer verilmesin mi? Siz gazetecileri papağan mı zannediyorsunuz? Geleceğe odaklanmak zorundayız Tükiye’nin yüzünü geçmişten bugüne ve geleceğe çevirmeliyiz. Kimliği, inancı, ideolojisi ne olursa olsun herkesi, özgürlük, adalet, ehliyet, fırsat eşitliği, hesap verebilirlik ilkeleri etrafında yeni bir birlikteliğe davet ediyoruz. Konuşmaktan korkmayan, fikirlerden, farklı kimliklerden, dünyadan, gelecekten korkmayan adil, özgür ve zengin bir Türkiye için hazırız.