Bakan Göktaş: Kadına yönelik şiddetle mücadelemizi şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle sürdürüyoruz
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Tüm dünyanın ortak sorunlarından birisi olan kadına yönelik şiddetle mücadelemizi şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle sürdürüyoruz." dedi.
Göktaş, Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaagiin Khurelsukh'un himayesinde ve Birleşmiş Milletlerin işbirliğinde Ulanbator’da düzenlenen Dünya Kadınlar Forumu’na katıldı.
Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh, Dışişleri Bakanı Batmunkh Battasetseg ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Vekili Amina J. Mohammed tarafından yapılan açılış konuşmaların ardından geçilen genel oturumda konuşan Göktaş, 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinin dünyada köklü değişikliklere sahne olduğuna, çağı anlamak ve hızına ayak uydurmak için gelecek stratejilerinin buna göre şekillendirilmesinin önemine işaret etti.
İklim değişikliği ve dijitalleşmenin çağın dikkati çeken meseleleri arasında yer aldığını anlatan Göktaş, "Politika yapıcılar olarak bizler, bu güncel meselelerin gecikmeksizin belirlenmesi ve sorunlara etkili çözümler bulunması noktasında büyük sorumluluk taşıyoruz." diye konuştu.
Türkiye’nin iki konuya da önem verdiğini ifade eden Göktaş, tüm küresel değişimlerde olduğu gibi bu durumun da kadınları etkilediğini belirtti.
Bakan Göktaş, kadını ekonomik, siyasal ve sosyal alanlarda daha etkin ve daha güçlü kılacak politikaları büyük kararlılıkla sürdürdüklerini dile getirerek şunları söyledi:
"12. Kalkınma Planımız kapsamında kadınların iş hayatına katılımı, istihdam olanaklarının çeşitlendirilmesi ve artırılması konusunda çalışmalar yürütüyoruz. Kadın girişimciliğinin bu yüzyılı belirleyen unsurlardan birisi olduğunu düşünüyoruz. Bu noktada kadın girişimcilerin desteklenmesine özel önem atfediyoruz. Tüm dünyanın ortak sorunlarından birisi olan kadına yönelik şiddetle mücadelemizi şiddete karşı sıfır tolerans ilkesiyle sürdürüyoruz. Pekin Deklarasyonu ve Eylem Planı Platformu gündeminde de yer aldığı gibi kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, tüm kadın ve kız çocuklarının güçlendirilmesi yönünde önemli ilerlemeler kaydettik."
İklim değişikliği etkisiİklim değişikliği ve dijitalleşmenin olumsuz etkilerine vurgu yapan Göktaş, "İklim kriziyle mücadele sadece çevresel bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal adalet ve eşitlik sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Bizler de çağın getirdiği yeni gelişmeleri dikkate alarak politika metinlerimizi güçlendiriyoruz." ifadesini kullandı.
2024-2028 yıllarını kapsayan "Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı” ile kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılımlarının artmasını, hak, fırsat ve kaynaklardan tam yararlanmalarını hedeflediklerini bildiren Göktaş, söz konusu planın politika eksenine “Çevre ve İklim Değişikliği"ni eklediklerini aktardı.
Dijitalleşmeyi tüm politika eksenlerine entegre ettiklerini vurgulayan Göktaş, "Yakın zamanda, İklim Değişikliğinin Kadınlar Üzerindeki Etkilerinin Araştırılması projemizi başlatacağız. Proje ile iklim değişikliğinin kadınların yaşamı üzerindeki etkilerini ortaya koyarak ihtiyaçları belirleyeceğiz. Bu kapsamda kadınların iklim değişikliğiyle mücadeleye daha aktif katılımının sağlanabilmesine yönelik politika önerileri geliştireceğiz." şeklinde konuştu.
Göktaş, Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre dijital sektörlerdeki küresel iş gücünün yüzde 36'sını oluşturan kadınların, teknik rollerin yalnızca yüzde 28'inde istihdam edildiğine dikkati çekerek, “Kadınlara ve kız çocuklarına, yeşil ve dijital dönüşüme uyumlu, iş gücü piyasası ihtiyaçlarına uygun yeni beceriler kazandırıyoruz. Bu noktadan hareketle kız çocuklarının bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarına ilgisini artırmaya ve onların görünürlüğünü sağlamaya yönelik çabalarımız sürüyor.” dedi.
Bu hedef doğrultusunda "Türkiye’nin Mühendis Kızları Projesi" ile kızların mühendislik alanlarında eğitim almalarını teşvik ettiklerini ifade eden Göktaş, şunları kaydetti:
"Donanımlı kadın mühendislere ve iş dünyasında aktif rol almalarına şahit olmaktan büyük mutluluk duyduğumuzu özellikle ifade etmek isterim. Pek çok güçlüğe rağmen, kadınların tüm yönleriyle güçlenmesi toplumun da güçlenmesi demektir. Güçlü kadın güçlü toplumun temelidir. Ülke olarak kadının güçlenmesi yönünde politikalarımızı kararlılıkla sürdüreceğimizi belirtmek istiyorum.”