'Banyoya götürdüm, orada hırıldıyordu' dedi ve vahşeti anlattı!

Burdur'da dini nikahlı eşi Afgan Masoudeh Hashemi'yi (26) başına çekiçle vurup öldüren ve cesedini parçalayarak toprağa gömen Afgan Sayed Aghel Razavi'nin (42) ömür boyu hapis istemiyle yargılandığı dava başladı. İfadesinde olay günü eşinin kendisini istemediğini ve 'defol git' dediğini anlatan Razavi, "Eşim uyuduktan sonra yastığın altında çocuklarıma oynamaları için yaptığım çekici çıkarıp kafasına bir defa vurdum. Banyoya götürdüm. Cesedi testereyle parçaladım, 4 çuvala koyup araziye gömdüm"

 

Burdur merkez Bağlar Mahallesi Taşar Kuyu Sokak'taki boş arazide, 8 Şubat günü saat 18.00 sıralarında, toprağa gömülü ceset olduğu ihbarı üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerinde yapılan incelemede, parçalanarak çuvallara konulmuş kadın cesedi bulundu. Ceset, ekiplerin çalışması sonrası Burdur Devlet Hastanesi morguna konuldu. Üzerinden kimlik çıkmayan cesedin, 9 Ocak'tan bu yana kayıp olarak aranan Afgan Masoudeh Hashemi'ye ait olduğu tespit edildi.

Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, o dönem yaklaşık 1,5 yıldır sığınmacı olarak Burdur'da olduğu belirtilen 2 çocuk annesi Masoudeh Hashemi'nin dini nikahlı eşi Sayed Aghel Razavi ile onun kardeşi Seyyed Rahman Razavi (25) gözaltına alındı. Savcıya ifade veren Seyyed Rahman Razavi serbest bırakılırken, eşini tek başına öldürdüğünü itiraf eden Sayed Aghel Razavi 'kasten öldürmek' suçundan tutuklanarak Burdur Cezaevi'ne gönderildi. Çiftin biri 5, diğeri 8 yaşındaki 2 kızı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'nce korumaya alındı.

'DEF OL BAŞIMDAN, SENİ SEVMİYORUM'

Hakkında ömür boyu hapis istemiyle dava açılan Sayed Aghel Razavi'nin yargılandığı dava başladı. Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tercüman eşliğinde zaman zaman ağlayarak ifade veren Razavi, "Büyük ümitlerle Türkiye'ye geldim. Eşime 'canım, cicim' derdim. Böyle olmasını istemezdim. Pişmanım. Olaydan bir ay öncesinde eşimle kavgalıydık. Olay günü uyuyordum. 23.30'da uyandım. Baktım eşim yok. Telefonla aradım telefonu evdeydi. Saat 01.30'da geldi. 'Neredeydin' dedim. 'Seni ilgilendirmez. Burası Afganistan değil Türkiye. Senden izin alacak değilim. Hava almaya çıktım. Seni sevmiyorum, senin yüzünde kırışıklıklar var, ben seni ne yapacağım, defol başımdan, seni sevmiyorum. Sen benim hayat erkeğim değilsin' dedi. 'Bunlar nasıl laf, 9 yıldır birlikte yaşıyoruz' dedim. Bana küfretti" dedi.

'TESTEREYLE PARÇALAMAYA KARAR VERDİM VE CESEDİ PARÇALADIM'

Afganistan'daki ilk eşinin de 2 çocuğunu alarak kendisini terk ettiğini kaydeden Razavi, "Bana 'Sen 41 yaşındasın ben 25 yaşındayım. Seni terk etmek istiyorum' deyince ayaklarına kapandım. 'Beş yaşında babam şehit oldu, benim senden başka kimsem yok' dedim. Yalvarmaya başladım. 'Ben kararımı verdim def ol git' diye konuştu. Eşim uyuduktan sonra yastığın altında çocuklarıma oynamaları için yaptığım çekici çıkarıp kafasına bir defa vurdum. Burnundan ve kulağından kan geliyordu. Banyoya götürdüm. Orada hırıldıyordu. Ne yapacağımı şaşırdım. Aklım başımda değildi. Öldüğünü anlayınca yarım saat kadar ne yapacağımı düşündüm. Depodaki testere aklıma geldi ve testereyle parçalamaya karar verdim ve cesedi parçaladım. 4 çuvala katıp el arabasıyla Bağlar Mahallesi'ndeki araziye götürüp, gömdüm. Böyle bir şey olsun istemiyordum. Eşimi çok seviyordum. Bunların yaşanmasını istemezdim. Bu yaşıma kadar kimseye zarar vermedim. Çok pişmanım" diye konuştu. Duruşma ertelendi.