Çevirmenler kültürler Arasında bir köprüdür!
Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Mütercim Tercümanlık Bölümü tarafından 'Dünya Çeviri ve Çevirmenler Günü' konferansının ilki, Prof. Dr. Ahmet Arslan Konferans Salonu'nda düzenlendi.
Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Mütercim Tercümanlık Bölümü tarafından “Dünya Çeviri ve Çevirmenler Günü” konferansının ilki, Prof. Dr. Ahmet Arslan Konferans Salonu’nda düzenlendi.
Konferansa, Edebiyat Fakültesi Mütercim Tercümanlık Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Faruk Yücel, Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yadigâr Eğit, Emekli Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Kasım Eğit, Yazar Çevirmen Neşet Erol, Çevirmen Bülent
Kalay, Çevirmen Okan Arslan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Konferansın açılışında konuşan Edebiyat Fakültesi Mütercim Tercümanlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Faruk Yücel, “30 Eylül’ün Dünya Çeviri
ve Çevirmenler günü olmasının kuşkusuz bir nedeni olmalıdır. 1954 yılında
kutlanmaya başlayan Dünya Çeviri ve Çevirmenler Günü, aynı zamanda
çevirmenlerin koruyucusu olan Saint Hieronymus günü olarak da anılmaktadır.
Dünyanın en eski mesleklerinden olan çevirmenlik; sosyo-kültürel, düşünsel,
siyasal ve ekonomik anlamda toplumun dönüşmesine ve değişmesine aracılık
eden, bir anlamda farklı dil ve kültürler arasında köprü işlevi görerek toplumlar
için vazgeçilmez bir meslek olduğunu söyleyebiliriz. Çeviri ve çevirmen
olmadan salt bir kaynaktan beslenen toplumlarda kültür, bilim ve sanatın
gelişmesi neredeyse olanaksızdır. Çeviri ve çevirmeni belli normlar altında tutan
ve onu sınıflandıran toplumlar dış dünyaya kapalı kalmış demektir. Bunun en
son kanıtı Eski Doğu Almanya’da salt belli ideolojiyi savunan yapıtların
çevrilmesine izin verilmesidir” dedi.
Çevirmenlerin tarih boyunca değişen koşullara bağlı olarak farklı kimlik ve
işlevlerinin olduğunu belirten Prof. Dr. Yücel, “Çevirmen; kimi zaman bir aracı
kimi zaman bir haberci, yorumcu ve arabulucu olarak kimi zaman ise eğitici ve
yazar kimliğini üstlenmiştir” diye konuştu.
“Düşünceyi tamamlayan ve yaratan dildir”
Konferansta konuşan Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kasım Eğit, “Dil,
uygarlığın ve kültürün en önemli taşıyıcısıdır. Aynı zamanda yeni atılımların da
buluşların da ifade aracıdır. Dilin düşüncelerimizi harekete geçiren bir işlevi
vardır. Düşünceyi tamamlayan ve yaratan dildir. Ancak kendi anadilinin yanında
bir yabancı dili de iyi bilen bir toplum ancak gerçek bir düşünce etkinliği
gösterebilir” dedi.