"CHP Atatürkçü kimliğinden uzaklaştı"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ:
- "CHP, Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığında sistematik olarak Atatürkçü-sosyal demokrat kimliğinden uzaklaştı ve marjinal bir parti görünümüne doğru evrildi"
İZMİR (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, "CHP, Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığında sistematik olarak Atatürkçü-sosyal demokrat kimliğinden uzaklaştı ve marjinal bir parti görünümüne doğru evrildi." ifadelerini kullandı.
Dağ, gazetecilere yaptığı açıklamada, CHP'nin, İzmir'de geçmişte terörle ilişki kurmuş kişileri belediye meclis üyesi listelerinden aday gösterdiğini iddia ederek, bu durumun, parti yönetimi tarafından İzmirlilere açıklanması gerektiğini belirtti.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'yi kurumsal kimliğinden uzaklaştırdığını savunan Dağ, şunları kaydetti:
"CHP, Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığında sistematik olarak Atatürkçü-sosyal demokrat kimliğinden uzaklaştı ve marjinal bir parti görünümüne doğru evrildi. Ben İzmir'de 4 dönemdir milletvekiliyim. Öncesinde de burada öğrenci oldum, yaşadım. İş hayatına ve siyasete İzmir'de adım attım. Bu şehri biliyorum ve insanlarını tanıyorum. İzmir'in sosyolojisi, CHP'nin yaptığı gibi bir politika veya aday dayatmasını kabullenmez."
- CHP'li Suat Nezir'in değiştirilmesi
İzmirlilerin, kentteki CHP yöneticilerinin şahsi çıkarlarını ön planda tutarak adaylarını belirlediğinin farkında olduğunu vurgulayan Dağ, İzmir'in "çantada keklik" olmadığını vurguladı.
CHP'nin Buca ilçesinde açıkladığı adayı Suat Nezir'i de son anda değiştirdiğini aktaran Dağ, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Suat Nezir'in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na gönderdiği ve kamuoyuna yansıyan e-posta mesajında bu ilişkiler ağı dikkat çekiyor. Buca'da belirledikleri adayı geri çekip Tuncay Özkan'ın avukatını aday göstermeleri, kendilerini İzmir'in sahibi zannetmelerinin bir göstergesi. Orada vahim bir hadise var. Nezir'in Kılıçdaroğlu'na attığı maile baktığımızda, Tuncay Özkan'ın Suat Nezir'e 'Tren kalkıyor, ya bu trende olursun ya da inersin. Eğer bu trende olursan seni anandan babandan daha iyi anlatırım, Büyükşehir Belediye Başkanı bile yaparım. Sen meclis üyeleri listesine iki arkadaşını yazabilirsin, gerisini ben yazacağım. Sen sokakta vatandaş ile ilgilen, belediyeyi biz yönetiriz. Dediklerimi yapmazsan seni pişman ederim.' şeklinde ifadeler kullandığını görüyoruz. Şimdi bu noktada CHP'den aday gösterilen isimlerin hepsinin bu trene binmeyi kabul edip etmediğini, CHP'nin kazanacağı ilçe belediyelerinin nereden ve kimler tarafından yönetileceğini bilmeye tüm İzmirlilerin hakkı vardır. Tunç Soyer bu trene binmeyi kabul ettiği için mi Meral Akşener'in hoşnutsuzluğuna rağmen, Kemal Kılıçdaroğlu tarafından ısrarla aday gösterilmiştir?"
Dağ, CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterdiği Tunç Soyer'in, geçmişte de terör örgütü PKK ile iltisakları nedeniyle kayyum atanan belediyelerle FETÖ'nün yayın organlarına da destek verdiğini, bu konularda açıklamalar yaptığını öne sürdü.
Tunç Soyer'in kritik zamanlarda hep devletin karşısında yer almasının dikkat çekici olduğuna vurgu yapan Dağ, "Şimdi 'Tunç Soyer FETÖ'cüdür' diyemem ancak kritik zamanlarda nerede durduğunuz da kimliğinizi belirler. Bu olaylara baktığımızda birinde Kandil'e, diğerinde ise Pensilvanya'ya çakılan iki selam görüyoruz." değerlendirmesini yaptı.
İzmir'de CHP'nin, belediye meclisi listelerine 14 ilçede terörle ilişkisi bulunan 27 ismin yazıldığına yönelik bir açıklama yaptığına işaret eden Dağ, bu iddialara ilişkin İzmirlileri tatmin edecek bir açıklama yapılamadığını bildirdi.