CHP'den AB'ye tepki
CHP Genel Başkan Yardımcısı Çeviköz, "Avrupa Birliği'nin Türkiye ve KKTC'yi hiçe sayan yaklaşımını kabul etmiyoruz." dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) hiçe sayan yaklaşımını kabul etmediklerini belirterek, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yaptırım uygulamasının, Kıbrıs sorununun barışçıl yollarla çözümüne asla yardımcı olmadığını bildirdi.
Çeviköz, yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa Birliği Dış İlişkiler Konseyinin, Doğu Akdeniz'deki Fatih ve Yavuz gemileriyle yürüttüğü doğal gaz sondaj çalışmaları nedeniyle Türkiye'ye yönelik dört başlıkta yaptırım kararı aldığını hatırlattı.
Türkiye'nin en önemli ekonomi ve ticaret ortağı AB'nin yaptırım kararları ve yaptırımların devam edebileceğine ilişkin tutumunun Doğu Akdeniz'deki tansiyonu düşürecek bir yaklaşım olmadığını vurgulayan Çeviköz, şu ifadeleri kullandı:
"Avrupa Birliği, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ihtilaf çözülmeden ve Ada'da tam anlamıyla bir barış tesis edilmeden Güney Kıbrıs'ı üye olarak kabul etmekle büyük bir hata yapmıştı. Avrupa Birliği'nin ikinci büyük hatası ise Annan Planı'na 'Evet' diyen KKTC'ye yönelik izolasyonları kaldırmaması olmuştu. Avrupa Birliği, ne yazık ki, üçüncü büyük hatasını da Doğu Akdeniz'deki doğal gaz kaynakları bağlamında yapmaktadır. Avrupa Birliği'nin Türkiye ve KKTC'yi hiçe sayan yaklaşımını kabul etmiyoruz. Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye yaptırım uygulaması Kıbrıs sorununun barışçıl yollarla çözümüne asla yardımcı olmamaktadır."
Türkiye'nin Avrupa Birliği ile mülteciler sorunu ve terörle mücadelede iş birliği içinde olduğunu anımsatan Çeviköz, bu iş birliğinin karşılıklı yarar sağladığını düşündüklerini belirtti.
Çeviköz, bazı AB ülkelerinin Türkiye'den geçen enerji nakil hatlarından yararlandıklarına, AB ile uyumlu ve iş birliği içindeki bir Türkiye'nin bölge barışı ve güvenliği açısından da önemli kazanç olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bütün bu gerçekler ışığında AB'nin Türkiye'ye yaptırım uygulaması haksız ve meşru dayanaklardan yoksun bir davranış olmuştur. Sayın Dışişleri Bakanı'nın yaptırımları küçümseyen ifadesiyse AKP iktidarının Türkiye-AB ilişkilerine değer vermediğinin yeni bir göstergesini oluşturmaktadır."
Avrupa Birliği’nin yaptırım kararı alacak kadar ileriye gidebilmesinin altında, iktidarın Türkiye'yi Doğu Akdeniz’de yalnızlaştıran hatalı dış politikaları olduğunu ileri süren Çeviköz, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'e yönelik politikalarının bir yandan KKTC'nin haklarını gözetirken bir yandan da Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki yalnızlığını ortadan kaldıracak şekilde yürütülmesi gerektiğini savundu. Çeviköz, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki yalnızlaşmasının ve etkisizleşmesinin önüne geçmek için bölge ülkeleriyle ivedilikle diyalog zemini yaratılmalıdır. Bu kapsamda Kahire, Şam ve Tel Aviv'deki Büyükelçilerimiz ile Kudüs'teki Başkonsolosumuz ivedilikle yeniden görev yerlerine dönmelidir. Türkiye, Akdeniz'de münhasır ekonomik bölge (MEB) ilanını bütün olasılıkları hesaplayarak en kısa zamanda kapsamlı bir değerlendirme yapmak için masaya yatırmalıdır."