CHP İZMİR ADAYI TUNÇ SOYER Mİ?
Her ne kadar Tuncay Özkan, Tunç Soyer ve Abdül Batur cephesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı savaşı yaşanıyor gibi gözükse de aslında yaşanan bu mücadelenin tarafları sadece bu üç isim değil, tüm İzmir ve Türkiye olmaktadır.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yıllık 6 milyar bütçesinin yönetiminde pay sahibi olmak isteyen ulusal üst düzey şirketler saf tutmuş vaziyette ve genel merkezde Kılıçdaroğlu’na şu veya bu şekilde baskı kurmaya çalışmaktadırlar.
İttifak ortağı olan İyi Parti bile koşulsuz destekleyeceği CHP İzmir adayı için safını belli edip “şu adayı istemeyiz” diye yapılan algının kurbanı olup kendi ayaklarına kurşun sıkmışlardır. İddialara göre, İyi Parti'nin bağımsız aday çıkarma formülleri bile İzmir kulislerinde konuşulmaktadır.
PEKİ, CHP’NİN İZMİR ADAYI KİM OLACAK?
CHP İzmir 5 parçaya bölünmüştür… Parti bu bölünmüşlüğü toparlayabilmek için büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarını açıkladıktan sonra ayrıca yeni bir strateji ile toplanmaya ve uzlaşı kültürünü yakalamaya çalışacaktır.
1. Aziz Kocaoğlu cephesi: Farklı bir tutum ve algı içerisinde süreci çok iyi yönetemedi… “Ben dizayn ederim” mantığı ön planda olup İzmir içinde ayrışımcı ve kayırmacı bir politika ile partiye zarar veren bu hırsı dolayısıyla aday olamamasına sebep olacak bir sürecin içine girmiştir.
2. İl yönetimi ve uzantıları: Bağımsız çalışıp genel merkeze yardımcı olabileceği düşünülen il örgütünün bazı siyasilerin etkisinde kalması, genel merkez tarafından kısmen kabul edilemeyecek bir şekilde büyükşehir adayı ve 30 ilçe başkan adayları listesi hazırlanmasında başarısız olması sonucu dikkate alınmamıştır.
3. Tunç Soyer cephesi: Ilımlı, her kesimle diyalog içerisinde partinin bütüncül bir şekilde yerel seçime kilitlenmesi, şehrin sorunlarını acilen çözebilecek bir kadronun oluşması için tüm sorunların tespiti yapılması, evrensel değerler çerçevesinde, marka kent İzmir’i yaratma çabası içerisinde sessiz sedasız çalışmalarını kimseyi rencide etmeden ve kırmadan yürüterek hazırlanan simülasyon sonucu genel merkez tarafından İzmir’in mercek altında yerel seçimlere güvenli gitmesi çalışmaları yapılmış ve başarılı bir belediyecilik profilini en iyi şekilde yansıtma argümanlarını hayata taşıması sonucu Soyer cephesi her zaman CHP Genel Merkezin tarafından kabul görmüştür.
4. Tuncay Özkan cephesi: Her zaman genel merkez adına hareket ediyor gibi gözükse de, aslında 24 Haziran seçimlerinden önce başta İstanbul’dan aday gösterilmesi ve daha sonra İzmir hedefleri doğrultusunda bugüne hazırlanacak alt yapı olan İzmir Milletvekilliği süreci Tuncay Özkan’ın azimli serüvenine büyükşehir hedeflerini katmıştır… Özkan, İzmir’de Cumhuriyet Mitingleri döneminde oluşturduğu gönül dostları sayesinde milletvekili olmanın özgüveni ile başta Kılıçdaroğlu’na baskı oluşturma çalışmalarını aylar önce başlatarak "Halk TV" genel yayın yönetmeni Şaban Sevinç'in verdiği bilgilere göre Tuncay Özkan, “CHP’de partinin karar organları dışında bir karar merkezi var ve bu merkez önemli kararlar alıyor, Genel Başkan Kılıçdaroğlu da bu kararları MYK’ya getiriyor” demesi aslında benim ileriki süreçte İzmir Belediye Başkan adaylığıma destek ver, vermezsen başına bela olurum dercesine bir operasyon yapmıştır. Durum böyle olunca da Kılıçdaroğlu, Tuncay Özkan’ı ne yaparsa yapsın İzmir adayı yapmayacaktır. Çünkü Özkan’ın ne zaman ne yapacağı konusunda genel merkez cephesinde tereddütler oluşmuştur.
5. Abdül Batur cephesi: 4 dönemdir Narlıdere’de belediye başkanlığı yapan Abdül Batur, Narlıdere’de dikkat çekecek ve akılda kalır projeler üretememiş, yıllarını aynı noktada rutin mantıkta geçirmiştir. 20 yıl gibi bir süreçte Narlıdere kendi ihtiyaçlarını karşılamakta çaba sarf ederken, sağ tandanslı bir partiden yani DYP’den CHP’ye geçen Batur her ne kadar İzmir içerisinde sevilse de Narlıdere’ye değer katıp ön plana çıkaracak projeler ortaya koyamamış ve çevresinde Batur’dan daha çok Batur’un İzmir Büyükşehir Belediyesi koltuğuna gelmesini isteyen insanların iştahı genel merkezce tereddüt oluşturduğu kulislerde söylenmektedir. Aziz Kocaoğlu’nun desteklediği aday olarak hafızalarda kalan Batur, Kocaoğlu’nun gölgesinde kalmış, sesini duyuramamış ve genel merkezin beklentilerini karşılayabilecek şekilde ikna edici olamamıştır.
MYK toplandı, aslında karar da çıktı, bundan sonra sıra parti meclisinde… İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı bana göre ise belli. Yaklaşık 20 sene gibi bir süredir siyasi program yapıyorum ve buradan elde ettiğim birikimler doğrultusunda da yanıldığımı düşünmüyorum ve şahsi fikrimi buradan sizlerle paylaşıyorum. Elbette karşıt fikirlerden sesler de yükselecektir fakat İzmir’in geleceği, refahı ve katılımcı bir modelle tüm bireylerinin şehirde söz sahibi olacak olması adına İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’dir. Bu şekilde tecelli edecek bir açıklama gelmesi halinde şimdiden CHP İzmir’e hayırlı uğurlu olsun. Üstelik CHP, Ak Parti’nin İzmir Adayı Nihat Zeybekçi’nin karşısında büyükşehir başkanlığı yarışına daha güçlü girecektir.
Bu bir yarıştır, doğru ve zamanında karar alabilecek ve halka halktan birisi olduğunu güvenini veren başkan adayları bu ipi göğüsleyecektir. İzmir için Tunç Soyer’e hayırlı uğurlu olsun demeli miyiz…