CHP lideri Kılıçdaroğlu, iktidarda 120-180 ByLock'çu olduğu iddiasında bulundu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, televizyon kanallarının genel yayın yönetmenleri ve haber koordinatörleri ile bir araya geldi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, iktidarda 120-180 ByLock'çu olduğu iddiasında bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun verdiği mesajları NTV Genel Yayın Yönetmeni Nermin Yurteri anlattı.
FETÖ soruşturmalarına yönelik önemli iddialarda bulunan Kılıçdaroğlu, iktidarda 120 ile 180 arasında ByLock kullanan FETÖ'cü olduğunu öne sürdü.
"Bunun olduğu biliniyor ve bu ByLock'çular açıklanmalı. Bu isimlerin listesi hükümette var ve bu ısrarla açıklanmıyor" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Savcılıklara bu isimler seçilerek gönderiliyor, suçluyu korumak suçtur. Gizleniyorsa hangi gerekçeyle gizleniyor. Bunun açıklanması lazım. Kendi içlerindeki ByLock'çuları saklıyorlar bu nedenle gizliyorlar. Bank Asya'nın önünden geçeni bile tutuklarken FETÖ'cü diye ByLock kullanan bu isimlerin bu milletvekillerinin korunması kabul edilemez."
Kılıçdaroğlu, "Binali Yıldırım'ın listeleri elinde tutan güvenlik birimlerini arayıp bu listeleri bana getirin demesi gerekir" dedi.
"Sizde bir liste var mı" sorusuna ise Kılıçdaroğlu, "Bu konuda herhangi bir yorum yapmak istemiyorum" yanıtını verdi.
"Siz bu listeleri saklıyorsanız insanın aklına 15 Temmuz'un kontrollü bir darbe olduğu akla geliyor" diyen Kılıçdaroğlu, "9.30'da darbe mi olur diye sordum ben kendilerine. Onlar da önceden deşifre oldular ifadelerini kullandılar. Demek ki bu onların önceden bu darbeden haberleri olduğu anlamına geliyor. Ayrıca FETÖ'cülerin ifadeleri de kontrollü darbe olduğu kanısını güçlendiriyor" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Hangi ifadeler bu kanınızı güçlendirdi?" sorusuna "Onla ilgili özel bir dosya hazırladım. Daha sonra bu özel dosları aaktarabileceğim bir toplantı yapabilirim. Bugünün konusu bu değil. Biz ayrıntılı olarak referandum konuşalım" yanıtını verdi.
Biz Adil Öksüz adını dile getirmeden önce kimse bu ismi dile getirmedi" diyen Kılıçdaroğlu, "Adil Öksüz'ün kullandığı GPS cihazı hangi devlet kurumu tarafından ithal edilmiştir bu açıklanmalı."
Referandum konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, anket yaptırmadıklarını alandan izlenim edindiklerini ifade ederek, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Ciddi bir gizli 'hayır'cı kitle var. Bu kitle baskılar nedeniyle evet oyu vereceğini açıklıyor ama sandığa gittiğinde hayır oyu verecek. Sonuçta bir anayasa değişikliği oylanacak seçim değil. Seçmenlerin buna göre oy vermesini istiyorum. Bir partinin mutfağında hazırlanan bir anayasa toplumun anayasası olamaz. Kanaatim hayır çıkacağı yönünde.
15 yıldır tek parti iktidarı var. Hiçbir engel yok neyi yapamıyorlar ki başkanlık sistemi geldiğinde yapacaklar. Sonuçta 2.5 yıldır fiili başkanlık sistemi devam ediyor. Zaten türkiye'de doğru düzgün bir tablo yok. Çift başlılık olduğu iddiası gerçeği yansıtmıyor. Bu tam bir aldatmaca.
Asıl cumhurbaşkanlığı sistemi gelirse çift başlılık olacak. İl başkanını da valiyi de cumhurbaşkanı atayacak. Hem partisinin genel başkanı hem de cumhurbaşkanı olacak. Bürokrasi ve siyaset aynı kişi tarafından şekillendirilecek, bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil."
Anayasa değişikliği referandumunun evet de çıksa hayır da çıksa uzun yıllar tartışma konusu olacağını söyleyen CHP lideri, erken seçim ile ilgili soruyu şu şekilde yanıtladı:
"Bir erken seçim söz konusu değil. Zaten parlamento işliyor. Parlamentoda iktidarın çoğunluğu var. Bakanlar, Başbakan görevde, Cumhurbaşkanı görevde bir erken seçim söz konusu değil."
Kılıçdaroğlu, hayır çıkması durumunda Cumhurbaşkanı'nın meşruiyeti ile ilgili konuyu da tartışmaya açmayacaklarının altını çizdi.
"Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesiyle birlikte mevcut sistemde bazı tıkanıklıklar var. Siz bu anayasa değişikliğini desteklemiyorsunuz ama parti olarak sizin çözüm öneriniz ne?" sorusuna da yanıt veren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Başbakan'ın seçim barajının yüzde 10'un altına düşmesine yönelik açıklamasını olumlu buluyoruz. Bizim bununla ilgili Meclis'e verdiğimiz teklifler var. Yüzde 3 yüzde 5 yüzde 7 olabilir hatta sıfır olabilir. Biz herkesin Meclis'te temsil edilmesinden yanayız.
Siyasi partiler ve seçim kanunu da mutlaka değiştirilmeli. Bir siyasi ahlak kanunu çıkarılmalı. Siyasi partilerin finansmanı dahil milli iradenin temsili için düzenlemeler dahil pek çok kapsamlı yasal düzenlemeler Meclis'in gündemine gelmeli." (NTV)