CHP Milletvekili Sındır'dan Şehir Hastaneleri tepkisi
“Ticari Sır adı altında milletimizden kaçırılan KÖİ Sözleşmelerini neden göremiyoruz, sözleşmeler fahiş
değerler üzerinden mi yapıldı?”
CHP İzmir Milletvekili ve Plan Bütçe Komisyonu Üyesi Kamil Okyay Sındır, Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapan ve görüşmeleri komisyonda tamamlanan Torba Kanunda Şehir
Hastaneleri’nin yap-kirala-devret modelinin sözleşmelerini göremediklerini ve bu sözleşmelerin
karanlık bir kuyu olduğunu ifade etti.
Sındır, “Sözleşmeyi gizleyerek kamu zararını mı örtüyorsunuz? Bugün sözleşme bedellerini niye
azaltma ihtiyacı duyuyorsunuz? Çok fahiş değerler üzerinden mi bu sözleşmeler yapıldı da şimdi kamu
yararını düşünüyoruz?” dedi.
“KAMU YARARI MI SAĞLAYACAĞIZ, ZARAR MI ÇIKACAK ORTAYA BELLİ DEĞİL”
Şehir hastanelerinin KÖİ (Kamu Özel İşbirliği) proje sözleşme metinlerini göremediklerini ifade ederek
sözlerine başlayan Sındır, “Görmediğimiz sözleşmede, içeriğinin hangi değerler üzerinden yapılmış
olduğunu da bilmiyoruz. Döviz cinsinden mi, Türk lirası cinsinden mi, hangi öngörülerle, hangi faiz,
enflasyon, döviz kuru öngörüleriyle yapılmış bir sözleşme olduğunu bilmiyoruz. Bilemediğimiz bir
karanlık kuyunun içerisinde de ışığı görmeye çalışıyoruz. Ve bir karar vereceğiz. Peki vereceğimiz karar
kamu yararına mı olacak zararına mı? Bilemiyoruz çünkü sözleşmeyi göremiyoruz. Yani, buradan biz
kamu adına bir yarar mı sağlayacağız, yoksa ortaya zarar mı çıkacak, bunu kestirebilmemiz mümkün
değil. İktidara sesleniyorum sözleşmeyi gizleyerek kamu zararını mı örtüyorsunuz?” dedi.
“BU SÖZLEŞMELER ÇOK FAHİŞ DEĞERLER ÜZERİNDEN Mİ YAPILDI”
Bugüne kadar imzalanan şehir hastaneleri sözleşmelerinde hatalarını fark eden iktidarın değişiklik
yapmak istediğini belirten Sındır, “Gelecek nesillerin ekonomik refahını rehin altına alan Kamu Özel
İşbirliği projelerindeki ölçüsüzlüklere, hatalara, yanlışlara dur demek için adım atılmaya çalışılıyor.
Burada dikkatle ve ısrarla ve altını çizerek durmamız gereken mesele, bu duruma nasıl gelindi?
Sözleşme bedellerini niye azaltma ihtiyacı duyuyorsunuz? Çok fahiş değerler üzerinden mi bu
sözleşmeler yapıldı da şimdi kamu yararını düşünüyoruz? Önümüzdeki süreç adına çok fahiş bedeller
ödeyeceğimizi mi gördük de kur değişimleri, artan faiz ve enflasyon oranları karşısında çok yüksek
bedeller üzerinden şirketlerin hastane işletmesiyle mi karşı karşıyayız? Açıkçası bu konuda bir şey
söyleyebilmek, karar verebilmek için yeterli bilgiye sahip değiliz. Çünkü sözleşmeleri göremiyoruz.
Milletin vekilleri olarak bizler, milletimize karşı sorumluluğumuzun gereği olarak tüyü bitmemiş
yetimin hakkını korumak, kollamak, sormak görevimizi “ticari” sır olarak milletimizden kaçırılan bu
sözleşmeler nedeniyle üzülerek yerine getiremiyoruz. Bu sözleşmeleri yapanların, yaptıranların,
katkısı olanların, yüce milletimize kanun önünde er veya geç hesap vermelerini mutlaka
sağlayacağız.” dedi.
“BU İKTİDAR DÖNEMİNDE SAĞLIK SİSTEMİ CAN ÇEKİŞİR DURUMA GELMİŞTİR”
Şehir hastanelerinde hasta garantisi verilip verilmediğinin net bilgisine ulaşamadıklarını söyleyen
Sındır, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu projelerin yapım işi, esnek ihale yöntemlerinden birisi olan
pazarlık usulü ihale ile özel şirketlere ve “ticari sır” adı altında bir sözleşmeyle veriliyor. Bu ihalelerin
neredeyse tamamı pazarlık usulü. Kanun maddesinde de pazarlık usulü ihalenin nasıl yapılması
gerektiğini düzenlediği halde sözleşmeler buna uygun mudur, değil midir bilmiyoruz. Bu şirketlere
finansman gerekmesi konusunda kredi için hazine garantisi verildiği, ödeme güçlüğü çekerlerse
borçlarını hazinenin üstleneceği, ayrıca şirketlere devlet tarafından vergi indirimleri, muafiyetler, SGK
primlerinde indirimler ve benzeri çeşitli teşviklerin verileceği biliniyor. Bunlar da yetmez gibi, inşa
edilen bu hastanelerin yirmi dört, yirmi beş yıl süreyle kiralanması ve hastaneyle birlikte otoparkın,
kafeterya, restoran, otel ve benzeri ticari alanların işletmesinin de şirketler tarafından yapılacağı da
ortada. Bugüne kadar yapılan iş ve işlemlerde kamu yararı olmadığını düşünüyoruz. Bu iktidar
döneminde sağlık sistemi can çekişir duruma gelmiştir.”