Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ellerini ovuşturanlar hüsrana uğradı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyonla mücadele konusunda, "Biz sağlam durunca, ellerini ovuşturanlar da her zamanki gibi hüsrana uğradı." dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sabancı Kültür Sarayı'nda düzenlenen Dokuz Eylül Üniversitesi Akademik Yıl Açılış Töreni'ne katıldı.
Konuşmasına, İzmir'de yapımı tamamlanan SOCAR Star Rafinerisi'nin açılışını, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile gerçekleştireceklerini bildirerek başlayan Erdoğan, yaklaşık 6,5 milyar dolarlık yatırım bedeli bulunan rafinerinin iki ülkeye hayırlı olmasını diledi.
Dün gece Moldova'dan gelirken Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile eğitim ve öğretimde uzun uzun neler yapılacağına, ne gibi adımların atılacağına ilişkin konuştuklarını belirten Erdoğan, "Bakanımızın anlattıklarını dinledikçe umudum daha da arttı. İnşallah, önümüzdeki kısa zaman içerisinde atacağımız adımlarla yeni bir çıkış, yeni bir diriliş gerçekleşecektir diye düşünüyorum." dedi.
Erdoğan, altyapı ve kapasite bakımından çok büyük mesafe katedilmesine rağmen içerik ve sistem konusunda hala sıkıntılar bulunduğunu ifade ederek, okullardaki eğitimin standardını sınavlara ihtiyaç duymadan dikey geçişleri sağlayabilecek düzeye getirmekte zorlanıldığı değerlendirmesinde bulundu.
"İnşallah yeni dönemde, öncelikle hedefimiz eğitimi hem içerik hem sistem olarak Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak bir seviyeye çıkarmaktır." diyen Erdoğan, okul öncesinden, hatta aileden başlayarak üniversiteye, oradan iş hayatına uzanan tüm alanlarda eğitime bakışın ve uygulamanın Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre geliştirileceğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu meseleyi çözmeden diğer hiçbir konuda istediğimiz sonuçlara ulaşamayız." diye konuştu.
Üniversitelerden hem kendi alanlarındaki reformlarda hem de tüm hedefler konusunda özellikle destek beklediklerini dile getiren Erdoğan, bu konuda hocaların çok önemli rehber konumunda olduğunu vurguladı. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bilim üreten, araştırma, geliştirme odaklı çalışan, her alanda kendi modellerini geliştiren bir üniversite iklimi oluşturmadan, sadece tabelayla, sadece kadroyla hiçbir sonuç elde edemeyiz. Kendi bireysel çekişmelerinin, ideolojik saplantılarının ve kariyer hırslarının esiri kadrolarla dolu üniversitelerin böyle hayırlı çıktılar üretmesi mümkün değildir.
Halbuki ülkeleri ayakta tutmak ve yükseltmek için yürütülen çalışmalarda akademiyi ve özel sektörü ana gövdeyi taşıyan iki bacak kuşun uçması sağlayan iki kanat gibi görüyorum. Bunlardan biri olmadan diğeri tek başına başarı elde edemez."
"Organize sanayi bölgeleriyle okulları iç içe geçirmekte kararlıyız"Kısa bir süre önce Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptıkları görüşmede, Merkel'e üniversitelerinde ne kadar öğrenci bulunduğunu sorduğunu anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Aldığım rakam enteresandı, tüm akademi vesaire 3 milyon civarında bir rakamdan bahsetti. Bizim ise şu anda üniversitelerimizde 8 milyon öğrencimiz var. Demek ki biz şu anda aslında iyiyiz. Yani nitelik noktasında sıkıntılarımız olabilir, doğrudur ama bizim önümüz şu anda açık. On yıl sonra yapacağımız çalışmalarla ben inanıyorum ki siz değerli hocalarımızın sayesinde bu gençlik, bu nesil çok daha güçlü, çok daha farklı bir şekilde yetişecek ve biz yarışta o diğer ülkeleri de aşacağız ve geçeceğiz. Önümüzdeki dönemde yürütme olarak bizi, akademi olarak sizi aynı şekilde özel sektörümüzü çok zorlu bir süreç bekliyor. Organize sanayi bölgeleriyle okulları iç içe geçirmekte kararlıyız, bunu yapacağız."
Erdoğan, OSB'lerin içinde, orada ağırlıklı ne varsa ona göre okulun olacağını ve teorik-pratik buluşmasını sağlayacaklarını söyledi. Hep birlikte, el ele vereceklerini ve Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştıracaklarını belirten Erdoğan, "Gençlerimize 2053 ve 2071 vizyonları için bırakacağımız en önemli miras işte bu olacaktır." dedi.
"Güçlü orduya sahip olacaksınız"Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede son çeyrek asırda yaşananların, bilhassa da yakın tarihte şahit olunan hadiselerin bir gerçeği tekrar tekrar hatırlattığını ifade etti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu gerçek şudur. Bölgede hayatiyetinizi sürdürmek istiyorsanız güçlü bir orduya sahip olacaksınız. Bunun yanında bağımsız bir ekonomiye sahip olacaksınız. Ayrıca tasarlayan, geliştiren, üreten, ihraç eden bir sanayiniz olacak. İlaveten bunlara bilimsel altyapı oluşturacak bir akademiye sahip olacaksınız. Hepsinden önemlisi güçlü ve dirayetli bir siyasi irade sahibi olacaksınız. Tüm bunlar yoksa size hayat hakkı tanımıyorlar.
Türkiye yıllarca darbelerle, cuntalarla, vesayetle, türlü tuzak ve hilelerle ordusundan ekonomisine, akademisinden siyasetine kadar her alanda oyalandı, geriletildi, hedeflerinden uzaklaştırıldı. İşte 2002 sonunda göreve geldiğimizde enteresan olan şudur; milli savunmamızın veya ordumuzun yüzde 20 ihtiyacını karşılar durumdaydık. Ama şu anda biz bunu yüzde 65'e çıkarmış vaziyetteyiz. Artık bugüne kadar kapılarına gidip alamadığımız birçok savunma veya taarruza yönelik ihtiyaçlarımızda bize hep söyledikleri şu, 'Kongreden izin çıkmıyor'. Bunu söylüyorlardı. Ama şimdi 'O izin çıkmıyor.' dediklerini, -evet, kötü komşular bizi ev sahibi yaptı ve- biz bunları üretir hale geldik, bu duruma geldik. Devam edeceğiz, diğer eksiklerimizi de inşallah gidereceğiz, buna mecburuz.
Yıllarca kendi iç kavgalarımızda o kadar çok enerji tükettik ki dışarıyı takip edecek, kendimizi buna göre yeniden konumlandıracak takatimiz kalmadı. Başbakanlığımız ve cumhurbaşkanlığımız döneminde ülkemize en büyük katkımız, milletimizi işte bu tuzaktan uzak tutmak olmuştur."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sınırlarımız içinde ve dışında ne yaşarsak yaşayalım, asıl hedeflerimizden asla kopmadık. Başımıza hangi bela musallat edilirse edilsin yolumuzdan sapmadık, gözümüzü o menzilden ayırmadık. Bir yandan def-i bela ile uğraştık, diğer yandan ülkemize ve milletimize her biri devrim niteliğinde hizmetler kazandırmak için çalıştık." dedi.
Moldova'da Gagauz Özerk Yeri'ne de gittiğini hatırlatan Erdoğan, orada yaklaşık 190 bin soydaş bulunduğunu, çok fakir olan ve hiç yardım eli uzanmayan Gagauzlara Türkiye'nin yardım elini uzattığını söyledi.