DEÜ'den AYM'nin "hak ihlali" kararına tepki
- Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü: - "Aziz milletimizin binlerce şehit verdiği bu topraklarda ifade özgürlüğü altında insanların varlığını yok sayacak, halkımıza tehdit oluşturacak bütün eylemleri, fikirleri ve kararları şiddetle kınadığımızı bir kez daha belirtmek istiyoruz"
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörlüğü, Anayasa Mahkemesinin (AYM), "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" metnine imza atan 10 akademisyenle ilgili verdiği "hak ihlali" kararına tepki gösterdi.
DEÜ'den yapılan yazılı açıklamada, AYM'nin, hukukun özgürlük adına koyduğu sınırları ortadan kaldırdığı ve aziz milleti derinden üzecek bir karara imza attığı vurgulandı.
Açıklamada, gerekçenin girişinde yer alan, "Anayasa Mahkemesi son kırk yıldır ülkenin büyük kısmında olağanüstü hal ilan edilmesini gerektiren, can kayıplarına yol açan terör olaylarının meydana geldiği bölgedeki güvenlik durumunu ciddileştirecek sözler ve eylemler konusundaki endişelerin bilincindedir" şeklindeki ifadeler ile kararın sonuç bölümü arasında uyumsuzluk bulunduğu belirtildi.
Bir mahkemenin, fikirlerin insan hayatını tehdit etmediği varsayımına dayanarak birey ve toplum hayatını doğrudan etkileyen gerçekleri göz ardı etmemesi gerektiği vurgulanan açıklamada şöyle denildi:
"Hal böyleyken; güvenlik riski ve terör tehdidi altında bulunan insanların hayatını korumakla mükellef olan devletin aldığı birtakım önlemleri yok saymak; masum insanları ve devletin güvenlik güçlerini hedef gösteren çağrıları ifade özgürlüğü sınırlarında kabul etmek mantıklı değildir. Bunu ifade özgürlüğü altında düşünmek, eylemi gösterilmeyen davranışı kelimelerle yönlendirmektir. Diğer bir husus ise bu açıklamaya imza atan kişiler, bağlı oldukları kanunlarla zaten devletin tarafında olduklarını; aklın ve bilimin yolunda insanlığın geleceği için çalışacaklarını hukuken kabul etmişlerdir. Bunu bilerek, Türkiye Cumhuriyeti Devletinde akademisyen olarak çalışmak; sonrasında ise bu yapıyı yok saymak, iddia sahipleri açısından zaten başlı başına tutarsızlıktır. Bu durumu kendine göre yorumlamak ise adaleti sağlamaz ve kişiyi haklı da çıkarmaz."
Anayasa Mahkemesinin aldığı kararın da bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek şunlar kaydedildi:
"Binlerce vatandaşımızın hayatına mal olan ve yıllardır süregelen bir durumu, ifade özgürlüğü içinde düşünmek ve o metindeki satır arasına gizlenmiş ‘derhal’ kelimesi gibi ifadeleri yok saymak, hayatın olağan akışına uygun değildir. Devlet, kendisini var eden bütün vatandaşların temsilcisidir. Bu yapıya kelimeler üzerinden şart koşmak, açık ve net bir tehdit ifadesidir. Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye’nin bağımsızlığını ve bölünmez bütünlüğünü hüküm altına almaya çalışan ve kendini devlet ile eş sayan ifadeyi, bu noktada özgürlük olarak değerlendirmesi son derece yanlıştır. Aziz milletimizin binlerce şehit verdiği bu topraklarda; ifade özgürlüğü altında insanların varlığını yok sayacak; halkımıza tehdit oluşturacak bütün eylemleri, fikirleri ve kararları şiddetle kınadığımızı bir kez daha belirtmek istiyoruz. Anayasa Mahkemesinin aldığı bu karara rağmen birlik ve beraberliğimize her zaman sahip çıkmaya devam edeceğimizi belirtmek istiyoruz."