Devlet Bahçeli: Kürt kökenli kardeşlerimizin daha az eşit olduğunu söylemek hakikate alenen kastetmektir

MHP Genel Başkanı Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özel'in, "Türkiye'de herkes eşittir, fakat Kürtler daha az eşittir" açıklamasını anımsatarak, "Kürt kökenli kardeşlerimizin daha az eşit olduğunu söylemek hakikate alenen kıymak ve kastetmektir." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında, yegane gayesi günü kurtarmak olan siyasetçilerin iradelerinin kumandalı, iddialarının kuşkulu, ifadelerinin kuru ve kuruntulu olduğunu söyledi.

İkinci el siyasetlerin, defolu siyasi partilerin, bununla mündemiç yıkıcı düşüncelerin, negatif duyguların ülke ve millet hayrına bir değer üretmesinin sadece hayal mahsulü bir ihtimal olduğunu ifade eden Bahçeli, "Yalandan vergi alınsa iflas bayrağını çekecek kadar yüzsüz olanların ne duruşu duruştur, ne de sözü sözdür. Bunlara itibar edilmesi bizzat itibar kelimesinin mana ve muhteva açısından inkarıdır. MHP için siyasi namus abeste direniş değil, hakikate teslimiyet, millete hizmet ve mensubiyettir." dedi.

Siyasetlerinin devirleri kuşatan, dönem sınırlamasına takılmayan bir şuur enginliği olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Bütün gerçekleri yoklayarak, bütün maskeleri yırtarak, bütün iftira düzeneklerini kırarak, bütün ezberleri bozarak sıratı müstakim üzere mücadelemizi sürdürüyoruz. Her seferinde dava irfanımızı yeniden fethe koyularak bugünü geleceğin ümitlerine, geçmişin de ünsiyetine bağlıyoruz. Bozgunda zafer düşü gören zavallı güruhu sürekli rahatsız ediyoruz. Bir derviş sabrıyla, bir akıncı sebatıyla, bir kaşif heyecanıyla, milletimizin ruhunda define arayan bir seyyah hevesiyle mücadelemizi sürdürüyoruz.

Aynı gökte uçan karganın gündemi başka, kartalın gündemi başkadır. Aynı yerde sürünen yılanın dünyası başka, yürüyen kurdun dünyası başkadır. Bizim dünyamızın mihveri, gündemimizin mihenk taşı elbette Türkiye'dir, Türk milletidir."

Bahçeli, MHP'yi "büyük bir fikir hamulesine, yüksek bir idrak seviyesine, muazzam bir vatan ve millet sevdasına haiz dava ekolü, siyaset erdemidir." olarak niteleyerek, hıyanetin, husumetin ve hizbin dışında huzurlu ve güvenli bir liman arayanlar için tek çarenin tıpkı deniz feneri gibi çevresine ışık salan MHP ve Cumhur İttifakı olduğunu vurguladı.

Cumhuriyet'in yeni yüzyılında 5 yıldır mahalli idarelere düşen zillet gölgesini kaldırmak amacıyla insanüstü bir gayretle çalıştıklarını, çabaladıklarını ve hazırlık yaptıklarını ifade eden Bahçeli, "Milletimizi aydınlık iddiasıyla karanlığa çekmek isteyenlerin ipliğini pazara çıkarmak için sabırsızlanıyoruz. Bağımlı vicdanlarıyla, esir kafalarıyla, çerçöp siyasetleriyle Türkiye'nin önünü kesmek isteyen siyaset kofluğunu mahalli idarelerden silip atmak hedefiyle yanıp tutuşuyoruz." diye konuştu.

Cumhurun 14 ve 28 Mayıs 2023'te tezahür eden başarısına yeni bir halka eklemek istediklerini belirten Bahçeli, merkezi yönetimle yerel yönetimler arasında denge, uyum ve insicam olmasını amaçladıklarını kaydetti.

Bunu, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşabilmek için mecburi addettiklerine işaret eden Bahçeli, "Karşımızdaki siyasi bariyeri, teslimiyetçi siyaset engelini, ahlak ve aidiyet kriziyle malul siyasetçi pürüzünü aşmak durumundayız. Bir karar vericinin değil, rehin altındaki bir protestocunun ruh haliyle siyaset yapanlara günlerini göstermenin, tarihin ve milletin gündeminden tamamen çıkarmanın anlayış ve arayışındayız. Bu maksatla hür bir irade kifayetiyle de devamlı çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Bizim anlayışımıza göre herkes eşittir, Türkiye'dir"

Bahçeli, MHP'nin yerel seçime hazırlık çalışmaları kapsamında düzenlediği "2024'e Doğru, Diyar Diyar Anadolu" temalı "Genişletilmiş Bölge İstişare Toplantıları"na değinerek, 81 ilin tamamında milletin her güzel insanıyla görüştüklerini, konuştuklarını, hasret giderdiklerini ve hedeflerini paylaştıklarını söyledi.

Daha önce ifade ettikleri "Biz horon kadar Karadeniz, zeybek kadar Ege'yiz. Karşılama kadar Trakyalı, halay kadar, semah kadar Doğuluyuz, Güneydoğuluyuz, biz Anadolu'yuz. Adımız bir, anımız bir, acımız birdir. Biz büyük bir aileyiz. Kuzeyden güneye, doğudan batıya, tek bilek, tek yüreğiz. Biz Türkiye'yiz, Türk milletiyiz." ifadelerini anımsattı.

Hiç kimseyi ayırmadıklarını ve ayırmayacaklarını, hiç kimseyi yabancı görmediklerini ve asla da görmeyeceklerinin altını çizen Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:

"Türk milleti onuruna düşkün bir millettir. Sözde ve bölücü bir sanatçının hürmetle elini öpüp ardından 'onurum, gururum' diyen CHP Genel Başkanı'na hatırlatırım ki, bizim onurumuz da gururumuz da Türk milletidir ve ona mensubiyet duygusuna sahip herkestir. Bizim anlayışımıza göre herkes eşittir, Türkiye'dir.

Bir muamma, bir muvazaa, bir muazzep, bir mugalata olan CHP Genel Başkanı'nın, 'Türkiye'de herkes eşittir, fakat Kürtler daha az eşittir' açıklaması bölücü lügatin, terör üslubunun tıpkısının aynısıyla yansımasıdır. Kürt kökenli kardeşlerimizin daha az eşit olduğunu söylemek hakikate alenen kıymak ve kastetmektir. Bu soysuz iddia tümüyle bühtandır. Bu sefil iddia devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kesif bir saldırıdır ve suçtur. Kürt kökenli kardeşlerim eşit hak ve hukuka sahip vatandaşlarımızdır ve bizim can beraberimizdir."

"Artık CHP'yle PKK arasındaki teğet noktaları sayılamayacak kadar fazlalaşmıştır"

Konuşmasında, "Hangi bir Kürt kökenli kardeşim herhangi bir imkandan bugüne kadar mahrum kalmıştır? Cumhuriyet Türkiye'sinde fırsat eşitliğini yok saymak mümkün müdür? Vatandaşlarımıza ehliyet ve liyakat ölçüleri kapsamında her kapı açık değil midir? Kürt kökenli kardeşlerim kaymakam, diplomat, vali, milletvekili, bakan, Meclis Başkanı ve hatta Cumhurbaşkanı olmadılar mı? İşadamı, akademisyen, medya mensubu, bürokrat, dahası CHP'ye genel başkan olarak toplum önüne çıkmadılar mı?" sorularını yönelten Bahçeli, şunları kaydetti:

"Bir insanın etnik kökeni sebebiyle ikinci sınıf muamele görmesi tarihimizin hiçbir döneminde görülmeyen bir alçalma halidir. 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimleri öncesinde, CHP'nin acemi Genel Başkanı, sözüm ona HEDEP'i tava getirmek, Kürt kökenli kardeşlerimi istismar emeliyle gemi azıya almıştır. Bunlar öyle karışıklar ki, akıl, vicdan ve siyaset anlayışı çerçevesinde bin parçaya bölünmüş durumdalar. Atlas Okyanusu'ndaki Porto Riko çukuru kadar derin art niyetlilik içindeler. Kürt kökenli kardeşlerim bayağı siyasi taktiklere aldanmaz. Vatan ve millet muarızı siyasi üçkağıtçılara kesinlikle aldırış etmez. Bizim Kürt kökenli kardeşlerimize duyduğumuz sevginin kırıntısına sahip olmayan zevatın tedavüle soktuğu kara kampanya sonuçsuz kalmaya mahkum ve müstahaktır. CHP Genel Başkanı'na tavsiyem, uydur gaydır bir kurultay yapıp ya HEDEP'i içlerine almaları ya da derhal HEDEP'e katılmalarıdır. Bölücülük parkurunda CHP ile HEDEP'in yarışmasında öne çıkan olmaz. Çünkü HEDEP demek CHP demektir. Artık CHP'yle PKK arasındaki teğet noktaları sayılamayacak kadar fazlalaşmıştır."

"Cumhur İttifakı İstanbul'da, Ankara'da zilleti indirecektir"

31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere değinen Bahçeli, şöyle konuştu:

"Cumhur İttifakı İstanbul’da zilleti sallayıp devirecektir. Cumhur İttifakı Ankara’da zilleti savurup indirecektir. Cumhur İttifakı yerel yönetimlerdeki makus hale Allah’ın izniyle son verecektir. Cumhur İttifakı Türk milletidir. Söz de, karar da, hüküm de, egemenlik de Türk milletinindir. CHP Genel Başkanı, kulağını Kandil'e ve yeminli Türkiye düşmanlarına verdiği müddetçe hüsran ve hezimetten kurtulamayacaktır. Unutmayalım ki, büyük siyasetçiler ne kötü talihin, ne şirret telkinlerin, ne de sinsi tezgahların esiri olurlar. Kalbi pırıl pırıl, dalgasız deniz gibi olan milletimiz tuzak kuranların tuzaklarını başlarına geçirmesini bilecek, ahlaklı ve milli siyaset ve dava insanlarına sonuna kadar destek verecektir. Allah'ın inayetiyle, Türkiye 31 Mart seçimlerinde bir kez daha al bayrakta buluşacak, Türk milleti Cumhur İttifakı'nda uzlaşacaktır.

Bugünden itibaren 31 Mart 2024 tarihine kadar 125 günlük bir süre vardır. Bu süre zarfında çalışmalarımızı günbegün hızlandırıp yoğunlaştıracağız."

Bahçeli, Hazreti Mevlana'nın, "Gönül gözün dehlizidir. Gönüle ne gelirse oradan göze gelir ve şekillenir." ifadesini anımsatarak, "Bizim gönlümüzde bin yıllık kardeşliğin kutlu hatıraları vardır, Türk devrinin diri umutları vardır. Yedisinden yetmişine, küçüğünden büyüğüne, yöresi, kökeni ve anasının dili ne olursa olsun milletimize can veren 85 milyon Türk vatandaşımızın tamamı yer almaktadır. Bizi bölemezler, bizi yıkamazlar, ne yapsalar boş, bizi asla durduramazlar." dedi.

"Saçlarına dolardan bukleler yapan soytarılar milletimizde öfkeye neden olmakta"

Bahçeli, onlarca yıldır milli ve manevi değerlere örtülü bir saldırı ve suikast yapıldığını söyledi.

Bu saldırı ve suikast mekaniğinin, süslü kelimelerin, baskı altına alınmış kavramların çarpıtılıp çirkefçe kullanımıyla icra edildiğini kaydeden Bahçeli, "Bir teröristin, bir bölücünün, bir işbirlikçinin insan haklarından, evrensel hukuk ilkelerinden, soysuz bir özgürlükten, soyup soğana çevrilmiş bir demokrasiden bahsetmesi bal gibi kavramların ve kelimelerin infazıdır." diye konuştu.

Türkiye'nin uzunca bir süredir böylesi bir tahakküm altında olduğunu belirten Bahçeli, "'İyiyim, cesurum, güneşim' diyenlerin kötülükleri lağım gibi patladıkça bedeli ödeyen evvela failler değil, bizzat kavramın mana zenginliği olmaktadır." ifadesini kullandı.

Milli ve insani değerlerin yıpratıldığını, milli ve manevi ahlakın yozlaştırıldığını vurgulayan Bahçeli, siyaseti çıkarlarının tahkimi, egolarının ikmali, nefislerinin tatmini için bir vasıta görenlerin, demokrasiye, siyaset kültürüne verdikleri hasarların korkunç boyutlara ulaştığını dile getirdi.

Devlet Bahçeli, "Bu hazin ve içler acısı gerçek, siyasete ve siyasetçiye güveni maalesef tahminlerin ötesinde tahrip etmektedir. Esasen buna da hiç kimsenin hakkı yoktur." değerlendirmesinde bulundu.

Milletin sesine kulak vermeyip makam, koltuk, şöhret ve servet ihtirasının tutsağı olanların, siyasi partiden daha çok organize menfaat şebekesi, hatta suç örgütüne dönüş yapabildiğine işaret eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk ve Türkiye Yüzyılı; cebini ve cüzdanını haksız ve hukuksuz şekilde doldurmak için el ovuşturan bu çağın muhterisleri aracılığıyla değil, faziletin, feragatin, fedakarlığın, ferasetin ve muhabbetin ehli olan millet sevdalıları eliyle inşa edilecektir.

Daha çok faiz geliri elde etmek için tertip edilmiş fon ve finans oyunları, doymayan kursaklarının tahrikiyle milyon dolarlarını bu fonlara bağlayan tanınmış simalar, bunlara çanak tutan sahtekar bankacılar, kurulan saadet zincirleri, saçlarına dolardan bukleler yapan şaibeli soytarılar, gerçekten de milletimizde haklı bir öfkeye neden olmaktadır. Tik Tok rezaleti ise salgın gibi yayılmaktadır."

Bahçeli, siyasetin üzerine çöken taciz ve yolsuzluk iddialarının, sancılı ilişki ağlarını deşifre eden itirafların, yalnızca muhataplarına değil, Türkiye'ye de haddinden fazla zarar verdiğine dikkati çekti.

Toplumsal arınma ve siyasi aklanmanın ertelenemez yükümlülük olduğunu belirten Bahçeli, selin gidip kumun kalmasını beklemeye gerek olmadığını, selin verdiği zayiatın tehlikeli düzeylerde olduğunu kaydetti.

MHP ile Cumhur İttifakı'nın yeri ve konumunun belli olduğunu ifade eden Bahçeli, milli değerlere ve toplumsal ahlaka yönelik tehditlere karşı dik ve kararlı duruş sergileyen yegane siyasi iradenin, MHP ve Cumhur İttifakı olduğunu vurguladı.

"Etki ajanlarına sonuna kadar direnip Türkiye'mizi savunacağız"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, "Ekrem Bey İstanbul'a mühürlü. Ben CHP'nin başarısına mühürlüyüm" sözlerini hatırlatan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Biz o paslı mührü kazıyarak söküp atmayı da inşallah başaracağız. Diplomatik baskı, alay ve hakaretlere, ekonomik sızma, saldırı ve sömürülere, kültürel ve tarihi değerlerimize sabotaj girişimlerine, varlığımıza yönelik stratejik tehditlere, milli yapımıza yönelik tahriklere, inançlarımıza yönelik aşağılamalara, dış güçlerin içimize konuşlanan etki ajanlarına sonuna kadar direnip Türkiye'mizi savunacağız. Bunu, Cumhur İttifakı olarak yapacağız."

"Cumhurbaşkanımızın haklı mücadelesinin arkasındayız"

Hedeflerinin "dağlarında teröristlerin, meydanlarında bölücülerin", ovalarında sivil maskeli terör maşalarının cirit atmadığı bir Türkiye olduğunu vurgulayan Bahçeli, bir başka hedeflerinin de "Avrupa Birliği komiserlerinin tepeden bakamadığı", Türk milletinin hor ve hakir görülmediği, etnik köken, dil ve din farklılıklarına bakılmaksızın bütün herkesin, Türk milletinin eşit ve onurlu bireyleri olarak huzur, güven, refah ve mutluluk içinde bir arada kardeşçe yaşayacağı bir Türkiye ve Türk devri olduğunun altını çizdi.

Bahçeli, MHP ve Cumhur İttifakı'nın bu misyona her zaman olduğu gibi yine talip olduğuna, milletin teveccühü ile bunu gerçekleştirmek için 31 Mart 2024'te de yeni bir zafere imza atmak için seferberlik ruhuyla sahada, milli gönüllerde olduklarına işaret etti.

İsrail ile Filistin arasında geçici ve sınırlı değil kalıcı barışın ve adil çözümün yanında olduklarının altını çizen Bahçeli, "Yine de geçici ateşkes kararının ve zaman zaman aksasa da yapılan rehine takasının ümit verici olduğunu değerlendiriyoruz. Cumhurbaşkanımızın aktif diplomasiyle, akıl ve ahlak temelli girişimleriyle insani yardım koridorunun açılmasından, geçici ateşkes kararının alınmasından şüphesiz bahtiyarız. Ve haklı mücadelesinin arkasındayız." görüşünü paylaştı.

Devlet Bahçeli, iki devletli çözüm vasatı dahilinde, başkenti Doğu Kudüs olan ve 1967 sınırlarını haiz bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasından başka seçeneği de tanımadıklarını aktardı.

İspanya ve Belçika başbakanlarının değerli açıklamalarının, uyanan küresel vicdana daha fazla sessiz kalınamayacağını gösterdiğini bildiren Bahçeli, Filistinli masumların çığlığına hiç kimsenin bigane kalamayacağını belirtti.

Bahçeli, "Bir halkın toplu katliamına, 'Müslümanım, insanım' diyen hiç kimse seyirci duramaz. Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhurbaşkanımızın ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Kabinesinin alacağı her kararın, uygulayacağı her politikanın samimiyetle ve sonu ne olursa olsun yanındadır." sözlerini sarf etti.

"Emeklilerimizin ekonomik şartları daha da iyileştirilecek"

Çalışmayan emeklilere verilen 5 bin liralık ikramiyenin, çalışan emeklilere de yansıtılma kararının memnuniyet verici olduğunu dile getiren Bahçeli, bu karara desteklerinin tam olduğuna dikkati çekti.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "İnanıyorum ki emeklilerimizin ekonomik şartları daha da iyileştirilecektir. Türkiye ekonomisinin derlenme toparlanma ve tam bir istikrara kavuşma sürecinde, toplumun her kesimi hak ettiği payı muhakkak alacaktır. Kaldı ki 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin içeriği buna işaret etmektedir." diye konuştu.

Bahçeli, konuşmasında Pençe Kilit Harekat Bölgesi'nde şehit düşen kahramanlara da Allah'tan rahmet diledi.