DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ERBAŞ: GENÇLERE ADETA KUL OLDUĞUNU UNUTTURAN BİR ETKİLEŞİM VAR
Sosyal medya için yasal düzenleme çağrısı yapan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, bu kez gençlik çalıştayında yaptığı konuşmada dijital dünyaya dair eleştirilerde bulundu. Erbaş, "Gelinen noktada, toplumsal hayatı tüm veçheleriyle etkisi altına alan bireysellik, dünyevileşme, sanal hayat, popüler kültür ve hayatın temel gayesi olan kulluktan vareste gündelik anlayışlar, gençliği her taraftan kuşatmıştır. Gence adeta kul olduğunu unutturan bir etkileşim var" dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığının düzenlediği 2. Gençlik Çalıştayı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın başkanlığında ve gençliğe yönelik çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımıyla Ankara'da başladı. Çalıştaya Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Selim Argun, Prof. Dr. Huriye Martı, Dr. Burhan İşliyen, Prof. Dr. İbrahim Hilmi Karslı, Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan uzmanlar ile gençliğe yönelik çalışmalar yürüten çok sayıda STK temsilcisi katıldı.
Başkanlık yerleşkesi içerisinde gerçekleştirilen ve gün boyu devam eden çalıştayın açış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Gençliğimizin aydınlık geleceğine rehberlik etme idealiyle çalışan siz çok kıymetli kardeşlerimizle gerçekleştirdiğimiz bu buluşmayı son derece önemsediğimi özellikle ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
“ZORLUKLAR VE BUNALIMLAR GENÇLER ÜZERİNDE ETKİ BIRAKIYOR”
Erbaş, küresel ölçekte yaşanan zorlukların ve bunalımların gençler üzerinde daha ciddi etkiler bıraktığını ifade ederek, “Ancak görüyoruz ki; söz konusu süreçten çıkmak, daha huzurlu ve güvenli bir gelecek inşa etmek de maddi ve manevî anlamda donanımlı bir gençlik ile mümkün olacaktır” dedi.
Daha güzel bir geleceğin, hayatı değerler üzerinden okuma kabiliyetine sahip gençlerin elinde şekilleneceğini belirten Erbaş, şöyle devam etti:
* Gençlik, geleceğe uzanan bir köprü gibidir. Bu köprü, eğitimle, kültürle ve sanatla inşa edilecektir. Bu köprünün mimarları, aileler, ebeveynler, öğretmenler, hocalar, ustalar ve sanatkârlardır. Bu köprünün aynası, özgün bir medeniyet birikimidir; milletlerin zaman içinde yetiştirdikleri kahramanları, ilim ve fikir öncüleri, düşünürleri, yazarları, şairleri, kâşifleri ve rehberleridir. Kuşkusuz bu köprüyü sağlam bir zemin üzerinde, doğru malzemelerle, uygun bir imarla ve yetenekli ustaların elinde inşa eden toplumlar, kendileri için umut dolu bir yarın hazırlamış olacaklardır.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, hayali, ideali, istikbal tasavvuru olan her toplumun, gençlerini daha donanımlı hale getirebilmek ve “iyi bir insan ve iyi bir vatandaş” olarak yetiştirebilmek için var gücüyle çalışmak mecburiyetinde olduğunu vurguladı.
“YENİ TEKNOLOJİK GELİŞMELER GİRİFT SORUNLARI DA BERABERİNDE GETİRDİ”
Erbaş, 2000'li yıllardan önce gençlerin karakterleri aile, okul ve çevre üçgeninde şekillendiğini ancak bugün öyle olmadığını ifade ederek, “Bu eksende aile ağırlıklı biçimde rol alırken, okul ve okulun ardından sosyal çevre, gençlerin şahsiyetlerini oluşturmada belirleyici etkenlerdi. Ama şimdi öyle değil. Son asırda ise dijital dünya bu sürece yoğun ve etkin bir şekilde dâhil oldu. İnternet, bu süreçte insan ilişkilerini neredeyse birinci derecede etkileyen bir araç haline geldi. Yeni teknolojik gelişmeler, bir yandan hayatı kolaylaştırırken diğer yandan yeni ve girift sorunları da beraberinde getirdi” diye konuştu.
“GENCE ADETA KUL OLDUĞUNU UNUTTURAN BİR ETKİLEŞİM VAR”
Dijital dünya ile en çok etkileşim kuran kesimin gençlik olduğunu belirten Erbaş, “Yaşanmakta olan küresel ve toplumsal süreçlerle birlikte gençliğin problemleri de her geçen gün artarak büyümektedir. Gelinen noktada, toplumsal hayatı tüm veçheleriyle etkisi altına alan bireysellik, dünyevileşme, sanal hayat, popüler kültür ve hayatın temel gayesi olan kulluktan vareste gündelik anlayışlar, gençliği her taraftan kuşatmıştır. Gence adeta kul olduğunu unutturan bir etkileşim var. Son iki asırdır, bir yanda tüketim ve gösteriş sektörü diğer tarafta tefrika ve anarşi üreten terör örgütleri, gençliğin saf duygularını alabildiğine istismar etmektedir. Her ikisi de derin hesapların, kirli planların ve çıkar tutkularının ucuz ve masum kurbanları olarak gençleri seçmektedir” ifadelerini kullandı.
“ACİLEN BÜTÜN MÜSLÜMANLAR OLARAK İNSANI AHLAKLI KILAN DEĞERLERİ GÜÇLÜ HALE GETİRMELİYİZ”
Erbaş, insanlığın, değerler açısından derin savrulmalar yaşadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
* Bir değerler yozlaşması ve medeniyet krizi yaşanıyor. Modern dünyanın bilişim araçları sınır tanımadan tüm coğrafyalara yeni bir kültür endüstrisi, yeni imajlar, düşünceler, tutumlar, yeni davranış biçimleri ve alışkanlıklar pazarlıyor. Maruz kalınan bu meydan okumanın travmatik tezahürleri, İslam dünyasında da değişik şekillerde kendini gösteriyor
Acilen fert, cemiyet, sivil toplum kuruluşları ve bütün Müslümanlar olarak, varlığı anlamlı, insanı ahlâklı kılan değerleri yeniden güçlü şekilde ikame etmenin yollarını bulunması gerekliliğine vurgu yapan Erbaş, “Bugünün insanları için, gelecek nesiller için, gençler için yaşanabilir bir dünya tasavvuruna; bireysel, toplumsal ve küresel boyutta bir ahlâk inşasına ihtiyacımız var” dedi.
“ELBETTE GENÇLİK, İSTEDİĞİMİZ ŞEKLİ VEREBİLECEĞİMİZ BİR HAMUR PARÇASI DEĞİLDİR”
“Burada bizleri buluşturan temel etken, hiç şüphesiz, yüreğimizde büyüttüğümüz ideal bir nesil özlemidir” diyen Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Bilgi ile hikmeti bütünleştiren, hayatın gayesini idrak eden, kendine, topluma, çevreye ve rabbine karşı sorumluluklarının farkında olan bir nesil yetiştirme arzumuz var. Güven veren, sevgiyi, adaleti, merhameti, nezaketi kuşanan, şiddetin ve anarşinin uzağında, zulmün karşısında, mazlumun yanında durabilen bir nesil yetiştirme gayesidir. Bizi burada buluşturan husus.
* Elbette gençlik, istediğimiz şekli verebileceğimiz bir hamur parçası değildir. Bu açıdan, nebevî bir metot ile yaklaşarak, yargılamadan, dikte etmeden onlarla dost olmak, vakit geçirmek, hayatı paylaşmak, onlara yetki ve sorumluluk vermek ve en önemlisi onlara ufuk açmak, gençliğin ideal konumunu tahkim edecek zaruri bir yaklaşımdır.
* Gençlerimizin dine, hayata, yaşadığımız çağa ve çağın getirdiği problemlere ilişkin düşüncelerini almak ve onlardan istifade etmek durumundayız. Onları dinlemek durumundayız. Bu bağlamda onların birikim ve enerjilerini insanlık için faydalı hâle getirebilmek büyük önem arz etmektedir. Ayrıca gençlerimizle sağlıklı bir iletişim kurmak, yeni bir dil ve üslup oluşturmak suretiyle geleceğe yönelik ortaya koyacağımız plan, proje ve çalışmalarımızda onların fikirlerine yer vermek ve onlara güvenmek önceliğimiz olmalıdır.
SOSYAL MEDYAYA DÜZENLEME İSTEMİŞTİ
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, geçtiğimiz günlerde sosyal medya düzenlemesi çağrısında bulunmuştu. Erbaş, “Sosyal medyanın kullanımıyla alakalı hukuki çerçeveyi belirleyecek yasal bir mekanizmanın ihdası ve güçlü bir bilincin inşası, ötelenemez bir zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır” demişti.