"Dr. Savant ile Gölgede Kalanlar" Akademisyen Seçkin Koç yazdı...

24 Mayıs cuma günü Kanal İzmir'de "Dr. Savant ile Gölgede Kalanlar" adlı programa başladım. Programın adı ile ilgili çokça soru geldi. Bu nedenle bu hafta köşe yazımda biraz programa birazda "gölgede kalanlara" dair yazmak istedim.



Savant Fransızca kökenli bir kelimedir. "Alim, bilgin" anlamındadır. Ve esas itibariyle Carl Gustav Jung'ın bilge (sage) arketipini tanımlarken kullandığı bir sıfattır. Bu bağlamda bilgiyi ve sezgiyi bir heybede taşıyan "fikir insanı" tanımlaması yapılır Savant için.

Jung bilgelik yolculuğunun deha ile delilik çizgisinde bir arada seyredebileceğini ima eder. Kısacası delilik sandığımız durumların yada deli olarak gördüğümüz insanların esas itibariyle nasıl birer deha taşıdıklarını ve bu ikilinin bilgelik yolculuğundaki birlikteliğini anlatmaya çalışır.

Benim Savant ile tanışmam da Jung okumaları esnasında oldu. Bilginin kutsandığı sezginin ise "idiot" (aptallık, şarlatanlık) kulvarına hizmet ettiği yönünde kuvvetli savunuların olduğu bir dönemde Jung okumak iyi gelmişti. Hoş hala aynı savunu devam ediyor...bu da başka bir köşe yazısının konusu olsun isterseniz. Konuyu dağıtmayalım.

Ne diyordum? Savant...evet.

Benim Jung ve diğerlerinden etkilenmelerim neticesinde Savant fikir insanına dair bir yaklaşımım oluştu.

Savant bana göre evet önce "alim"dir. İnsanın kendini bilmesinden daha kıymetli bir yolculuk yok bana göre yaşamda. Ve o yolculuk da biten birşey değil. İlme verdiğim kıymettendir ki, Savant'ı hep kendini tanımaya yönelik araştıran, sorgulayan ve rehberlik eden bir yönder gibi hissettim ben.

Sorgular, çünkü rahatlık alanı (comfort zone) dediğimiz yerden çıkıp sorgulayabildiğiniz oranda gelişiyor insan. Biat kültürü bireyi değil, toplulukları yaşatan bir olgudur. Bu sebeple "fikir"den konuşacaksak sorgulayarak yol alabilmek temel pusuladır benim yaklaşımımda.

Diğer taraftan Savant'ın bütünleyici bir tarafıda vardır. Deli yada dahi...kim bilebilir ki delinin içindeki dahiyi yada dahinin içindeki deliyi nasıl ayrıştıracağını?

Savant aynı zamanda rehberdir. Bildiğini, gördüğünü, duyduğunu paylaşmaktan çekinmez. Diğerlerinin de faydalanmasını önceler. Bir anlamda yönderlik yapar. Evet evet doğru okudunuz: yönderlik. Ne güzel bir kelime değil mi? Yanılmıyorsam Üstün Dökmen kazandırmış Türkçe'ye bu kelimeyi.

Yönder, rehberlik ederek önderlik eden anlamında bir kavram. Vizyoner liderlik diye tabir edilen, doğal lider tiplemesinin bir özelliği bana sorarsanız. Söylemleriyle, yaşam biçimiyle farkındalık yaratan ve sorgulatan bir yapısı vardır yönderin. Bu bağlamda ben Savant ile özdeşleştiriyorum çoğu zaman yönderi.

Tabii program sonrası gelen yorumlarda daha çok savant sendrom olarak batı tıbbındaki bir teşhis soruldu bana. Bir de "Dr. Savant" olunca.

Öncelikle çok temel bir algı hatasına değinmek gerekiyor bu aşamada: Doktor (Dr) akademik bir ünvandır. Bilimsel alanda yetkinliğini ispatlamış, alan yazına bilimsel bir katkı sunmuş kişilerin edindiği bir ünvan. Akademik liyakatın en üst basamağıdır bir anlamda. Ve Türkiye'deki hatalı kullanımdan bağımsız dünyada dil bilimciler bu ayrımı çok ustalıkla yerleştirmiştir çoğu yaygın dilde. Örneğin İngilizce'de "medical doctor" ünvanını alır akademisyen bir doktor.

Bununla birlikte dilimizde "Tabip" (Tabipler Odası diye boşuna denmiyor tahmin edeceğiniz gibi) kelimesi "tıp sanatını/ilmini icra eden" anlamında Ibn-i Sina'dan bu yana yaygın ve yerleşiktir. Aynı şekilde "Hekim" kelimesi de "tıp ilmiyle otoritesini (hüküm kökünden) sergileyen" anlamındadır. Bu konuda Prof. Sinan Canan'ın "Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler" kitabını okumanızı naçizane salık verebilirim. Üstad harika anlatıyor etimolojik kökenini Tabip ve Hekim kelimelerinin.

Savant sendorum batı tıbbında "idiot" olarak kabul edilen bir zeka düzeyine atfen 1887'de John Longdon Down tarafından "idiot savant" olarak ilk kez kullanıldıktan sonra teşhisler listesine girmiş. Daha sonra kibar (!) olsun diye idiot kısmı atılmış ve geriye savant sendrom kalmış. John Longdon Down'un soy adıyla anılan Down sendromu da böyle ortaya çıkmış.

Hal bölye ile ben Dr.Savant adını sosyal medyada biraz eleştirel söylemde kullanmayı seçtim. Akademik ünvanım olan doktorun yanına böylesi ayrıştırılan, evet özel ancak kendi bilgeliğini yaşayan bu kocaman yürekli insanların yaşam yolculuğuna dikkatleri çekebilmek için ekledim...yoksa ben bir deha değilim; ama içimdeki bir yerlerde gölgede kalan deli tarafımın idrakındayım. Tıpkı Erasmus'un da dediği gibi: "Yerinde deli olmayı bilmek büyük bir bilgeliktir" (Deliliğe Övgü)

Peki sizler farkında mısınız? Sosyal yaşamın içindeki Savant'ları görüyor musunuz? Yada sadece bakıp kimi yerde uzaklaşıyor musunuz?

İşte bunun da derinine 24 Mayıs'taki ilk programda Kerem Yalçın hocamızla değindik. Kendisi tiyatrocu. Ve gönüllü olarak +1 Down Sendromlular Tiyatro ve Ritim grubuna yönderliğini yürütüyor kendisi gibi tiyatrocu olan eşi Aslı Yalçın'la birlikte. Hangi kıymetli çalışmalara destek sunduklarını programın kayıtlarına girerek (Kanal İzmir ve İzmir Haber Merkezi'nin web sayfalarından ulaşabilirsiniz) izlemenizi öneririm.

Bu vesile ile farkındalığa +1 destek sunabildiysem benden daha mutlusu yok. İçinizdeki Savant'lar ile bundan sonra her cuma saat 11:00'de Kanal İzmir'de buluşabilmek dileğiyle.