DÜNYA BORSALARINDA 'TİCARET SAVAŞI' DEPREMİ

ABD Başkanı Trump'ın ek gümrük vergisi kararının ardından "ticaret savaşı" endişeleri yeniden gün yüzüne çıkarken, finansal piyasalarda kırılganlığın arttığı bir ortamda alınan bu kararın dünya borsalarına faturası ağır oldu.

ABD Başkanı Donald Trump'ın ek gümrük vergisi kararının ardından "ticaret savaşı" endişeleri yeniden gün yüzüne çıkarken, finansal piyasalarda kırılganlığın arttığı bir ortamda alınan bu karar sonrasında ABD endekslerinde yüzde 2'nin üzerinde düşüş yaşandı, Çin borsası ise yüzde 4,5 değer kaybetti.

ABD Başkanı Trump, geçen yılın mart ayı başında ithal çelik ve alüminyuma sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 10 oranlarında ek gümrük vergisi getirileceğini duyurmuş, söz konusu hamlesinin gerekçesini ise "ulusal güvenliğe" dayandırmıştı.

Trump'ın bu kararı Çin ve birçok Avrupa ülkesi başta olmak üzere tüm dünyada tepkiyle karşılanırken, "serbest ticaret ve globalleşme" kavramlarına aykırı olarak nitelendirilen Trump'ın hamlesine misillemelerin gelmesi ise ticaret savaşının fitilini çekmişti.

Süreç içerisinde özellikle Çin ile ipler gerilirken, "ticaret savaşı" endişelerini tetikleyecek her gelişme finansal piyasalarda risk iştahını azaltarak çalkalanmaya neden oldu.

Bu yılın başlarında ise ABD ile Çin'in ticaret müzakerelerine başlamasıyla "ticaret savaşı" endişeleri her ne kadar rafa kalksa da, geçen hafta Trump'ın Çinli yetkililerin müzakereleri yavaşlattığı gerekçesiyle 200 milyar dolarlık Çin ürününe uygulanan yüzde 10'luk gümrük vergisi oranını yüzde 25'e çıkaracaklarını açıklaması konuyu yeniden gündeme taşıdı.

Müzakere süreci devam ederken ABD tarafından atılan bu adım, kırılganlığın arttığı bir ortamda piyasalarda sert düşüşleri beraberinde getirdi. Son olarak Washington'da cuma günü gerçekleşen görüşmeler de sonuca bağlanamazken, ABD'nin ek gümrük tarifesi kararının yürürlüğe girmesi karşısında Çin Ticaret Bakanlığı da ulusal çıkarları korumak adına hamlede bulunacağı sinyalini verdi.

Tüm bu gelişmeler sonrasında, geçen hafta sert düşen dünya borsaları yeni haftaya da dalgalı bir seyirle başladı.

Borsalarda sert düşüş yaşandı

"Ticaret savaşı" endişelerinin yeniden gündeme geldiği geçen hafta, ABD borsalarında sert düşüşler gözlendi. New York borsasında tüm zamanların en yüksek seviyelerini test eden Standard &Poor's (S&P) 500 endeksi, 6-10 Mayıs'ta yılın en kötü haftasını geçirdi ve yüzde 2,2 değer kaybetti. New York borsasında Nasdaq ve Dow Jones endeksleri de geçen haftayı sırasıyla yüzde 3,0 ve 2,1 kayıpla tamamladı.

Asya piyasaları da gelişmelere paralel olarak haftayı ekside geçirdi. Çin'de Şanghay bileşik endeksi cuma günü 1,5 ayın en düşük seviyesine kadar gerilerken, gelen tepki alımlarıyla kayıplarının bir kısmını telafi etse de 6-10 Mayıs haftasını yüzde 4,5'lik azalışla tamamladı.

Söz konusu haftada Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 4,1'lik değer kaybederken, güvenli liman algısıyla yeniden kritik bir gösterge haline gelen Japon yeni ise dolar karşısında yüzde 1'in üzerinde değerlendi.

Avrupa tarafına bakıldığında, geçen hafta "ticaret savaşı" endişelerinin endekslerin yönü üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu görülürken, İngiltere'de FTSE 100 endeksinde yüzde 2,4'lük, Almanya'da DAX 30 endeksinde yüzde 2,8'lik ve Fransa'da CAC 40 endeksinde yüzde 4'lük düşüş yaşandı.

"Anlaşma sağlanması, her iki tarafın da menfaatine"

Nordea Markets Asya Başekonomisti Amy Yuan Zhuang, ticaret görüşmelerine ilişkin karamsar tabloya rağmen, devam edecek müzakerelerden olumlu bir sonuç beklediklerini söyledi.

Ticaret görüşmelerinde anlaşma sağlanmasının, her iki tarafın da menfaatine olduğunu belirten Zhuang, şunları kaydetti:

"Trump'ın, 2020 başkanlık seçimleri öncesinde ayakları yere sağlam basan bir ekonomi ve güçlü bir piyasa algısına ihtiyacı var. Çin ise halihazırda büyüme sıkıntılarını alevlendirecek bir ticaret savaşından olabildiğince kaçınma taraftarı. Yakın gelecekte finansal piyasalardaki performans, iki ülke arasındaki ticaret görüşmelerinden gelecek haber akışına bağlı olacak.

Çin varlıkları yakın dönemde aşağı yönlü önemli bir baskıyla karşı karşıya ama dolar/Çin yuanı paritesinin 7'nin altında kalması muhtemel. Büyüme ve ticaret görüşmelerine ilişkin görüşümüze göre, yılın ikinci yarısında yuanda yukarı yönlü düzeltme için manevra alanı olduğunu düşünüyoruz."