Erdoğan'dan Hollanda ile ilgili sert sözler
Cumhurbaşkanı Erdoğan Hollanda ile ilgili yaşanan krizle ile ilgili dikkat çeken bir detayı anlattı. Erdoğan, " Akşam benim başbakanım arıyor, görüşüyor ve verdiği cevap 'Çarşamba günü seçim var. Sıkıntılı durum var. Herhangi bir şey yapamayız. Bakan burayı terk etsin.' Seni Türkiye gibi bir ülkenin başbakanı arıyor, verdiği cevaba bak. Gün ola harman ola." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hollanda AB ülkesi gibi değil, muz cumhuriyeti gibi davranmıştır. Demokrasi nutukları çekenlerin aslında bu değerlerden ne kadar uzak olduğunu tüm dünya gördü. Şimdi yaptıklarına kılıf uyduruyorlar. Mızrak çuvala sığmaz, bu bir skandaldır. Hollanda bunun bedelini mutlaka ödeyecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmit Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde coşkulu kalabalığa hitap etti.
SENİN HER YERİN AB OLSA NE YAZAR
Hollanda'nın çarşamba günü yapılacak seçim nedeniyle ırkçılık yaptığını söyleyen Erdoğan, "Dün Hollanda'da yaşanan kepazeliği izlediniz değil mi? Bir yandan Dışişleri Bakanımızın uçağını iptal ediyorlar, diğer yandan Sosyal Politikalar Bakanımızın önünü kesip, konsolosluğa girmesini engelliyorlar" dedi.
Uluslararası hukukta büyükelçiliklerin ülkelerin toprağı olduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani şu anda Hollanda'da büyükelçilik de konsolosluk da bizimdir. Düşünebiliyor musunuz kapıyı açmıyorlar, içeriden konsolosu çıkarmıyorlar ve bakanımızı oraya göndermiyorlar. Bunu yapan kim? Hollanda. Avrupa Birliği üyesi. Ya senin her yerin AB üyesi olsa ne yazar. Sen önce uluslararası hukuku öğren, demokrasi nedir onu öğren. Yeri geldiği zaman Türkiye'ye demokrasi dersi vermek isteyenler bunu öğrenin. Çarşamba günü Hollanda da seçim var. Seçimden dolayı ırkçılık yapmak suretiyle oy toplayacaklarını sanıyorlar. Ben şimdi Hollanda vatandaşı olan kardeşlerime sesleniyorum gereğini nasıl yapacağınızı biliyorsunuz. Şu anda bizi Hollanda, Almanya, Belçika ülkeleri izliyor hepsine sesleniyorum ne yapacağınızı biliyorsunuz. Türkiye ve Cumhurbaşkanı düşmanlarına karşı ne yapacağınızı biliyorsunuz değil mi? Kullanacakları oyları nasıl değerlendireceklerini iyi biliyor."
"BUNUN HESABINI VERECEKSİN"
Hollanda'nın Avrupa Birliği ülkesi gibi değil muz cumhuriyeti gibi davrandığı görüşünü savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hollanda polisi, bu durumu protesto edenlerin üzerine atlarıyla itleriyle saldırarak, demokratik haklarını kullanmak dışında talebi olmayanları darp etmiştir. Bir süredir Almanya başta olmak üzere hemen her Avrupa ülkesinde bunlarla karşılaşıyoruz. bugün açıklama yapıyorlar ilişkilerimizi düzelteceğiz diye. Neyi düzeltiyorsun, daha sen bedel ödemedin, önce hesabını vereceksin. Sen benim bayan bir bakanıma orada akla hayale gelmez şekilde edepsizce davranışın hesabını vereceksin. Benim vatandaşlarımın üzerine at it sürersen, bunun hesabını vereceksin. Dolayısıyla Türkiye hakkında rapor hazırlama işlerini geç. Biz bize yeteriz. Bize bu millet ve Allah yeter. Akşam benim başbakanım arıyor, görüşüyor ve verdiği cevap 'Çarşamba günü seçim var. Sıkıntılı durum var. Herhangi bir şey yapamayız. Bakan burayı terk etsin.' Seni Türkiye gibi bir ülkenin başbakanı arıyor, verdiği cevaba bak. Gün ola harman ola. Şu anda biz sabırlıyız ve sabırla bu işin üzerine giderek bu işin hesabını soracağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda'da yanan olayın diplomasinin ve uluslararası hukukun ayaklar altına alınması olduğunu vurguladığı konuşmasında şöyle dedi:
"Avrupa'dan ses çıkıyor mu? Neden? Bunlar birbirini ısırmaz, aynıdırlar. Hollanda AB ülkesi gibi değil, muz cumhuriyeti gibi davranmıştır. Demokrasi nutukları çekenlerin aslında bu değerlerden ne kadar uzak olduğunu tüm dünya gördü. Şimdi yaptıklarına kılıf uyduruyorlar. Mızrak çuvala sığmaz, bu bir skandaldır. Hollanda bunun bedelini mutlaka ödeyecektir. Buradan AB organlarını, hukuk devletlerini koruma çabasıyla çalışan tüm organları, yaptırım uygulamaya davet ediyorum. Sabah 4.30'a kadar sürekli aradım, Fatma Betül kardeşime arayacaksın dedim. Benin bakanım diplomatik bir arabada mahkum. Ondan sonra da 'bizim tayin edeceğimiz arabaya gitmezsen çekiciyle alıp gideceğiz' diyorlar. Şu vahşete bak, var mı eğilmek? Ya biz Allah'ın huzurunda rükuda, secdede eğiliriz, başka eğilmek yok. Çünkü bu ülke kendini hem AB değerlerine, hem de küresel kabullere sığmayan faşist yönetimlerde görülecek bir duruma düşmüştür. Avrupa kıtası Türk düşmanlığı, Müslüman düşmanlığı, İslam karşıtlığı hastalığı ırkçı partilerin ırkçı söylemleri Avrupa'yı tehdit ediyor. Kaybedilen milyonlarca insandan, yaşanan derin acılardan ders çıkarılmadığını üzüntüyle görüyoruz."
Türkiye'nin kendi tarihinin tavsiye ettiği şekilde ve insan öncelikli, yaşam öncelikli duruşunu devam ettireceğini söyleyen Erdoğan, " Avrupa genelinde 6.5 milyon insanımız var. Bu kıtada yaşamakta var olmakta kararlıyız. Avrupalı dostlarımızdan ırkçılığı bir kenara bırakarak, ortak geleceğimizi konuşmak için geleceği bekliyoruz. Bizim gençlerimiz sevgi gençliğidir, barışın mimarlarıdır birbirlerine ters bakmazlar" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa değişikliğinden söz ederken gençlere seslendi ve 'hayır' oyu vereceklerin gençleri parlamentoda görmek istemediği ileri sürdü. Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu gençliği parlamentoda görmek istemiyorlar, isteseler de istemeseler de 18-25 arası gençlik 16 Nisan'dan sonra adım adım parlamentoya hazırlanıyor. Gençler fazla kalmadı 36 gün tamam mı ona göre. Kızlar bu ana muhalefetin başındaki zat ne zannediyor biliyor musunuz? 18 yaşında yalnızca erkekler girecek sanıyor, kızların gireceğini sanmıyor. Bunlar hesap yaparken hep erkeklerden yapıyor, sorsan kadın haklarından anlarlar. Kızlar da inşallah erkeklerle beraber parlamento sıralarında yerlerini alacaklar."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşma yaptığı alanda geniş güvenlik önlemleri alınırken, alana sadece Türk bayrakları ve 'evet' yazılı flamalar ve dövizler alındı. Alanda alınan önlemlerin yanı sıra İzmit Körfezi'nde de Sahil Güvenlik botu, Deniz Polisi ve Donanma Komutanlığı'na ait bir gemi ile önlem alınırken, polis helikopteri alanın üzerinde uçtu.