FETÖ'cü askerleri "tüpçü" diye kaydetmişler
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede ifadelerine yer verilen itirafçı sanık, örgütün mahrem yapılanmasındaki isimlerin telefon numaralarını kaydederken özel bir şifreleme yöntemi kullanılması konusunda uyarıldıklarını belirtti.
H.S'nin ifadesinden:
"Deftere öncelikle yaşamış olduğumuz yerdeki tüpçü, emlakçı, marketçi vb. gerçek numaraları yazmamızı, bu numaraların aralarına ilgilenmiş olduğumuz askeri personelin numarasını bir rakam eksik veya fazla olarak yazmamız gerektiği izah edildi" dedi.
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan örgütün mahrem abilerinden olan sanık, sorumluları olduğu askerlerin numaralarını defterlerine "tüpçü, emlakçı veya marketçi" olarak şifreleyerek kaydettiklerini anlattı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede hakkında "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası talep edilen itirafçı sanık H.S, iddianamede yer alan ifadesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) FETÖ yapılanmasına ilişkin bazı bilgiler verdi.
Lise yıllarında tanıştığı örgütle bağlantısının üniversite yılları ve sonrasında da devam ettiğini ifade eden H.S, FETÖ'de çeşitli görevlerde bulunmasının ardından 2013'te TSK'daki örgüt üyeleriyle ilgilenmeye başladığını, örgütün mensuplarının deşifre olmaması için "olağanüstü" denilebilecek tedbirler uyguladığını dile getirerek, FETÖ'nün askerlerden sorumlu "mahrem yapı"ya ciddi bir şekilde değer verdiğini söyledi.
FETÖ'nün her önüne gelen kişiyi mahrem yapıya dahil etmediğini, öğrencilik yıllarında örgüte bağlılık ve güven çerçevesinde eğittiği mensupları bazı testlerden geçirdiğini beyan eden H.S, kendisinin de böyle bir eğitimi aldığını, örgüte itaat etme çerçevesinde hareket ederek askerlerden sorumlu olduğunu atama yoluyla öğrendiğini dile getirdi.
Sanık, 2013'ün ağustosunda örgütün üst düzey yöneticileriyle yaptıkları bir kampta, Gaziemir Hava Teknik Okullar Komutanlığı mahrem yapılanmasının en üstünde bulunan "genel müdür" konumundaki "Sami" kod adlı yöneticinin askerlerden sorumlu sivillere müstear (takma) isimler verdiğini, kendisine de "Şükrü" kod adının ilk kez burada verildiğini belirtti.
Gülen, Çiğli'de görevli FETÖ'cü askerlerle bizzat ilgilenmiş
Kendisinden sorumlu olan "Tamer" ve "Harun" kod adlı örgüt yöneticilerinden mahrem yapı içerisinde dikkat edilmesi gereken hususlara ilişkin bilgiler aldığını aktaran sanık, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in darbe teşebbüsü sırasında Marmaris'te bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıda üs olarak kullanılan Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndaki FETÖ mensubu askerlerle özel olarak ilgilendiğini de bu şahıslardan duyduğunu anlattı.
H.S, "Tamer ve Harun abi konuşmalarında, FETÖ'de mahrem yapı olarak adlandırılan kısmın önemini anlatmak için askeriyeye ayrı bir önem verildiğini, daha sonraki dönemlerde Gülen'in de Çiğli'de görev yapan askerlerle bizzat ilgilendiğini anlattı. Tamer abi, askeriyenin tekrar peygamber ocağına dönmesi için tedbir kurallarına uyarak çalışmalar yapıldığını, bizim de mahrem yapı içerisindeki görevlerimize gereken önemi vermemiz ve tedbir kurallarına uymamız gerektiğini anlattı." ifadelerini kullandı.
Tedbir dosta yapılır
Mahrem yapı ve TSK'daki örgüt mensuplarının deşifre olmaması için örgüt içerisinde de mensuplardan gizli hareket ettiklerine dikkati çeken H.S, alınan bazı tedbirleri şu şekilde ifade etti:
"İlk olarak daha önceki dönemlerde FETÖ yapılanmasında tanıdığımız herkesle irtibatımızı kesmemiz gerektiği, yeni bir GSM hattı çıkartarak bu hat ile sadece ailemiz ile görüşmemiz gerektiğini söylediler. Mahrem yapıda aldığımız görevlerden en yakın aile bireylerimizin dahi haberinin olmaması gerektiğini hatta mahrem yapı içerisinde birlikte görev yaptığımız, aynı evde kaldığımız kişilerin bile bizim kiminle ilgilendiğimizi ve tamamen ne iş yaptığımızı bilmemesi gerektiğini söyleyerek 'tedbir dosta yapılır, düşmana savunma' şeklinde bir tabir kullanmışlardı."
Rakamla şifreleme
H.S. ifadesinde mahrem yapı ya da örgüt mensubu askerlerin irtibat bilgilerinin de özel bir şifreleme yöntemiyle kayıt altına alındığına dikkati çekti. Telefon defterine kayıt yapılırken müstear isimlerin dahi kullanılmadığını, "tüpçü, emlakçı, marketçi vb." gibi isimlerle şifreleme yapıldığını dile getiren sanık, şunları söyledi:
"Deftere öncelikle yaşamış olduğumuz yerdeki tüpçü, emlakçı, marketçi vb. gerçek numaraları yazmamızı, bu numaraların aralarına ilgilenmiş olduğumuz askeri personelin veya mahrem yapı içerisinde görev alan herhangi birinin numarasını bir rakam eksik veya fazla olarak yazmamız gerektiği izah edildi."