GELECEĞİN ŞEHİR PLANCILARI PAMUCAK'TA BULUŞTU

Şehir Plancıları Odası Planlama Öğrencileri 8. Yaz Eğitim Kampı Pamucak'ta yapıldı. Türkiye'nin farklı kentlerinden gelen planlama öğrencileri İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Selçuk Belediye Başkanı Sengel ile buluştu. Öğrenciler başkanlara kentleşme, kentsel dönüşüm ve yerel yönetim alanlarında sorular sordu, cevaplarlar aldı. Etkinliğe belediye başkanları, Selçuk Belediye Meclis Üyeleri ve öğrencilerinin yanı sıra Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Orhan Sarıaltun da katıldı.

Selçuk Efes'in en gözde sahili Pamucak, Şehir Plancıları Odası Planlama Öğrencileri 8. Yaz Eğitim Kampı’na ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin farklı üniversitelerden gelen öğrenciler
kamp etkinlikleri kapsamında Başkan Soyer ve Başkan Sengel ile söyleşide buluştu.
Söyleşide İzmir’in başkanları geleceğin şehir plancılarının kente ve kentleşmeye dair sorularını yanıtladı.

GECEKONDULAŞMA KIRSALDAN BAŞLIYOR

Öğrencilerden gelen sorular üzerine gecekondulaşma sorununun göç ile bağlantılı olduğunu
belirten Başkan Soyer; köylerin mahalleye dönüşmesinin tarımsal üretime darbe vurduğunu
ve köylülere ekonomik yükümlülükler sunduğunu kaydetti.
Türkiye’de 16 bin köyün bir gecede kapatıldığına dikkat çeken Başkan Soyer; Bu son
yıllarda yaşadığımız en büyük travmalardan biridir. Üretenleri tarımdan uzaklaştıran bir
politika var Türkiye’de. Üretimden uzaklaşan kitleler kırsaldan kente göçüyor; şehirde ucuz iş
gücü oluyor. Şehirde acımasız bir rekabet ortamı oluşuyor. Bizim gecekondulaşma
sorunumuz aslında kırsalda başlayan bir hikaye. Biz kırsaldaki üretimi destekleyecek;
üretimden aile ekonomisine katkı sağlayacak politikalar üretmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

YAVAŞ ŞEHİR KÜLTÜRÜMÜZDE VAR

Seferihisar Cittaslow (Yavaş Şehir) unvanı almasıyla ilgili konuşan Başkan Soyer; “ Biz bu
kavramı harekete geçirmek de çok kaldık. Aslında bu kavram bizim geleneklerimizle,
kültürümüzle yakından ilgili bir kavram. Bu çağ hız çağı. Cittaslow bu çağın dayattığı hıza
karşı çıkan ve kentlerin kimliklerini kaybetmemesi üzerine kurulu bir kavramdır” dedi.
Günümüzde şehirleşmenin doğaya verdiği zararın yanı sıra insanı doğadan uzaklaştırdığının
altını çizen Başkan Soyer; “ İnsanlar, kentler, kurumlar doğa ile ne kadar barış ve uyum
içerisindeyse o kadar sağlıklı, o kadar huzurlu ve mutlu bir hayat yakalarlar. Biz doğadan
uzaklaştıkça aslında kendimizden uzaklaşıyoruz. Çünkü biz aslında doğanın bir parçasıyız.
Bizim doğada yer alan bir ağaçtan bir farkımız yok. O nedenle doğadan uzaklaştıkça
kendimize yabancılaşıyoruz. Biz kente bu perspektiften bakıyoruz. Doğayı kirleten, zarar
veren ne varsa hepsiyle mücadele ediyoruz; etmeye de devam edeceğiz” dedi.
İzmir’in gelişiminde demokrasiye vurgu yapan Başkan Soyer; “ İzmir’i diğer kentlerden en
iyi ayıran özellik demokrasiyi nasıl uyguladığımız olacak. Demokrasi beş yılda bir sandığa

gitmek değildir. Demokrasi bir yaşam kültürüdür. Bir arada yaşamak, farklılarla bir arada
olmaktır. Bizim İzmir’de yapacağımız en önemli şey demokrasiyi hakim kılmaktır. Yönetime
katılmayı, şeffaflığı hesap verirliliği hakim kılmaktır. Ekmeği büyüten şey sektörleri büyütür.
Çünkü demokrasi refahın adil paylaşımı demektir” dedi.

KÖY AKADEMİLERİ KADINLAR İÇİN DE HAYATA GEÇECEK

Söyleşide kadın bir belediye başkanı olmanın avantajı ve dezavantajını soran bir öğrencinin
bu sorusunu içtenlikle cevaplayan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel; Kadın
belediye başkanı olmanın ülkemizde bir ayrıcalık gibi algılanıyor olması ne kadar acı değil
mi? Ancak ben ülkemizde bütün konulara olduğu gibi belediye başkanlığına da cinsiyetsiz
bakıyorum. Kadın ve erkek diye başlayan cümlelerden hoşlanmıyorum. Pozitif ayrımcılık
denen şeyi de aslında çok incitici buluyorum. Ama maalesef ülke koşullarında kadın belediye
başkanı olmak nasıldır gibi bir soru ile karşılaşıyorsunuz” dedi.
Belediye başkanı olmadan önceki süreçte de kadınların hayatına artı değer koyan çalışmalar
içerisinde yer aldığını belirten Başkan Sengel; “Kurucusu olduğum ve uzun dönem
başkanlığını yaptığım SEGEM aracılığıyla kadınlarla ilgili çalıştım, ücretsiz hukuki
danışmanlık yaptım. Kadınlara meslek edindirme ile ilgili faaliyetlerimiz oldu. Belediye
başkanı olduktan sonra üretici kadın kooperatifleri kuruyoruz. Eğer bir kadın ekonomik
özgürlüğüne sahip olabiliyorsa doğru hedeflere kanalize olabiliyor demektir. Biz açtığımız
Köy Akademileri ile çocuklarımıza ulaştık. Bir sonraki adımımız bu akademileri kadınlar için
hayata geçirmek olacaktır. Yani biz eski Köy Enstitüleri’ni köy akademileri ile
gerçekleştiriyoruz” dedi.

BU GÜCÜN BİR PARÇASI DA SELÇUK

Selçuk Belediyesi’nin borcu hakkında gelen soruyu da yanıtlayan ve borçlanma sürecini azim
ve çalışmayla atlatacaklarını belirten Başkan Sengel; Kentler yerinden yönetimden ne kadar uzaklaşırsa sorunlar o kadar artıyor. Efes ören yeri gelirlerinin dağılımda bir adaletsizlik var. Selçuk’un nüfusu İzmir’in ilçeleri arasında 25. Ören yeri katma değerleri açısından ilk sırada.
Mevzuat diyor ki; bir ilçe ören yeri gelirlerinden nüfusu oranında pay alır. Biz bu durumda bu
gelirden pay alamaz durumdayız. Biz Selçuk olarak aynı bakış açısına sahip olduğumuz bir
büyükşehir belediye başkanımız olduğu için çok şanslıyız. Çünkü büyükşehir belediyesinin
hazırladığı stratejik plana katkı koyuyoruz. Her kent kendi karar mekanizmalarını ortaya
koyduğu oranda güçlenir. Biz de bu gücün bir parçasıyız” dedi.

Borçlanma konusunda Başkan Soyer ise ilgili mevzuat gereğince ilçe belediyeleri için
borçlanmanın kaçınılmaz olduğunu belirtti.