Girgin: 20 yıllık AKP iktidarının özeti, Saray var çadır yok
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, "Sadece binalar çökmedi, piyasacılık, arsızlık, hırsızlık, bencillik düzeni, kibir, 'ben bilirim' çöktü. 20 yıllık AKP iktidarının özeti, Saray var çadır yok' dedi.
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, TBMM Genel Kurul'da yaptığı konuşmada gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
TAŞ TAŞ ÜSTÜNDE KALMADI
Girgin, “Binlerce yurttaşımızı yitirdiğimiz, binlercesinin yaralı olarak tedavi gördüğü, kentlerimizde taş üstünde taşın kalmadığı acı bir deprem sürecini hep beraber yaşıyoruz. Yurttaşlarımızla birlikte binlerce canlıyı da yitirdik. Ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Aç, susuz, uykusuz günlerce enkazı elleriyle kaldırarak hiç tanımadıkları canlar için binlerce insanımızı göçük altından kurtaran yerli, yabancı kurtarma ekiplerine, madencilere, gönüllülere minnettarız” ifadelerini kullandı.
“SADECE BİNALAR DEĞİL, BENCİLLİK DÜZENİ ÇÖKTÜ”
On binlerce kişinin ölümünün ardından söylenecek söz bulamadığını belirten Girgin konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yas bile tutamayan, acılarını yaşamaları bile mümkün olmayanlar için insan ne söyler şimdi? Sadece binalar çökmedi, piyasacılık çöktü; arsızlık, hırsızlık, bencillik düzeni çöktü; kibir çöktü ‘Ben bilirim', çokbilmişlik, tek adam rejimi çöktü.
Kamuculuğun yerini piyasacılık aldığı için, bilimin yerini kadercilik aldığı için, devletin yerini şirket aldığı için, planın yerini idareimaslahat aldığı için, liyakatin yerini kayırmacılık aldığı için, erdemin yerini kurnazlık aldığı için, nezaketin yerini nobranlık aldığı için, iyiliğin yerini kötülük aldığı için yaşadık biz bu büyük felaketi.
Tutunabildiğimiz tek umut dayanışmaydı; dayanışma ezilenlerin inceliğidir. Yeni doğum yapan anneler bebeğinin sütünü paylaştı annesiz kalan yavrularımızla; öğrenciler burslarını bölüştü, ‘bir enkazda işe yararım' diye yollara düştü; kentlere gelen depremzedelerimize eşya bulmak için dayanışmalar oluştu. ‘Bu ülke bizim, bu halk bizim' diyen milyonlar, iktidarın aczine karşı bu ülkenin insanına sahip çıktı; hepiniz onurumuzsunuz.”
“BU SİYASİ RANT FAYLARINI TEMİZLEYECEĞİZ”
Yaşananın sadece acı olmadığını, acıyı katmerleştiren bir de öfkenin olduğunu da sözlerine ekleyen Girgin, şunları söyledi:
“Türkiye Cumhuriyeti’ni vatandaşlarına günlerce çadır dahi bulamayacak aczine düşürenlere öfkeliyiz. 20 yıldır ülkeyi depreme hazırlamayan iktidara öfkeliyiz. Vergisini veren halkın devleti yanında göremediği için öfkeliyiz. Deprem milyonlarca yıldır oluyor ve olmaya da devam edecek.
Depremi felakete dönüştüren bilimden, sosyal devletten uzaklaşan iktidarın rant odaklı politikalarıdır. ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir' diyen bir liderin çizdiği yoldan ayrılırsak doğa olayları bir felakete dönüşür, bunu en acı şekilde yaşadık. Bir deprem ülkesi olduğumuzu bilmemize rağmen neden depremler bizde bir faciaya dönüşüyor?
Japonya’da 9,1 şiddetinde deprem olurken can kaybı olmuyor da neden biz canlarımızı kaybediyoruz? Şimdi çıkıp ‘asrın depremi' diyerek neden olduğunuz asrın cinayetinin, asrın ihanetinin üstünü örtemezsiniz. Halkımıza sözümüzdür: Fay hatları kadar tehlikeli bu siyasi rant faylarını temizleyeceğiz.”
“UZAYA GİDECEKTİNİZ, DEPREMZEDELERE ÇADIR GÖTÜREMEDİNİZ”
Girgin sözlerine şöyle devam etti:
“Bu iktidar, salgında 2 maskeyi dağıtamadı, orman yangınlarında yeterli uçak kaldıramadı, depremde çadır temin edemedi, insanları kefen bezi için feryat etmek zorunda bıraktı. 20 yıllık AKP iktidarının özeti: Sarayımız var, çadırımız yok; hâlâ yok! İktidar koltuğundakiler, size söylüyorum: Hiç mi yüzünüz kızarmıyor?
Sözde, uzaya gidecektiniz; depremzedelere çadır götüremediniz, çadır! Sayın Erdoğan 2015 yılında ‘ben, ülkenin anonim şirket gibi yönetilmesini istiyorum' demişti. İşte bu anlayış Kızılay gibi bir kurumu anonim bir şirkete, ticarethaneye çevirdi.
Halk ‘çadır' diye inlerken Kızılay, Ahbap'a utanmadan satış yapıyormuş! Ey Kızılay, sen kimin çadırını satıyorsun? Kızılay Başkanı o çadırları evindeki çeyrek altınları bozdurarak mı yaptırmış da utanmadan satışı savunuyor? O çadırları vatandaşın vergileriyle yapmadınız mı?”
“HELALLİĞİ İSTENENLER DONARAK ÖLDÜ”
Helallik isteyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da seslenen Girgin şunları söyledi:
“Bir de Sayın Erdoğan çıkmış ‘istediğimiz birkaç çalışmayı yapamadık, helallik istiyorum' diyor. Senin görevlendirdiğin, çadır ticareti yaparken; helalliği istenenler donarak öldü, canlarını enkazda bıraktı Sayın Erdoğan. ‘Tek adam rejiminde hızlı karar alacağız' dediler, gördük ki tek adam korkusundan afette bile bir adım atılamıyor.
Devlet kurumlarının tüm refleksleri törpülenmiş; bürokrasi, basiretini kaybetmiş; tek adamdan icazet almadan hiç kimse adım atmaya cesaret edemiyor. Bu sorumluluğu hatırlatınca küplere binip ‘Siyaset yapıyorsunuz' demek en büyük aklama siyaseti değil midir?
Hastaneden okullara, tüm bürokrasiye, hatta fare deliğine kadar siyaseti sokan siz değil misiniz? Tüm kurumların tek adamdan talimat almaksızın harekete geçme yetisinin olmaması nedeniyle tüm bir devlet organı felç edildi. Siyaset bacadan girince liyakat kapıdan çıktı.”
“BECERİKSİZLİĞİNİZLE YÜZLEŞMENİN ÖFKESİNİ YAŞIYORSUNUZ”
CHP'li Girgin sözlerini şöyle sonlandırdı:
“İnsanlar gözyaşı içinde çaresizce tepkisini dile getirirken tutuklanacağını düşünebiliyor. İktidara soruyorum: Bu sizi utandırmıyor mu? Ey iktidar sahipleri! Ey tehdidi alışkanlık hâline getirenler! Halkın isyanı ilk seçimde sizi belirli bir süre oturttuğu o koltuklardan söküp atacak, tribünler bunu söylüyor, haykırıyor. Halkına parmak sallayanların sonu tarihin tozlu raflarıdır.
O kof kibrinizden fışkıran öfkenin ardında yatanı biliyoruz. Beceriksizliğinizle yüzleşmenin öfkesini yaşıyorsunuz. Ağzınızdan küfürler dökülürken gözlerinizdeki korku da ele veriyor kendisini. Kaybedeceğiz diye korkudan ödünüz patlıyor, patlasın. Üniversiteleri kapatsanız da, statları boşaltsanız da, televizyonları karartsanız da, sosyal medyayı sustursanız da bir şey değişmeyecek; yolun sonu görünüyor, az kaldı.”