'Hüseyin gibi bir adamım'
'Hayat Şarkısı' dizisinde Hüseyin'i canlandıran Tayanç Ayaydın, 'Karakter, disiplinli ve hayatı ciddiye alan biri. Ben de öyleyim. Biraz serseri tavırlı görünürüm ama tam da Hüseyin gibi bir adamım' dedi
Sizin için “Aşık adamı ne güzel oynuyor” diyorlar... İzleyici bu role sizi çok yakıştırıyor.
Uzun yıllar o tür duygulardan uzak adamları canlandırdım. Dolayısıyla çok doluydum aşk meselesiyle ilgili. O dolmuşluk Hüseyin üzerinden patlıyor.
Sizin gözünüzde Hüseyin nasıl bir adam?
Ben hakikaten Hüseyin’i, onun gibi kendini adamış kimliklerin dönüşüm halini çok seviyorum. Bir gün değişme kararı alıp, bunu yaparken kimsenin canını yakmamaya çabalaması çok nazik geliyor. Bazen “Evli adam öyle yapar mı?” diye tepki aldığı oluyor. Ama senaryoda çok adanmış bir evlilikten bahsetmiyoruz. Benim Hüseyin’e kızdığım bir an yok.
Karaktere benzeyen yanlarınız var mı?
Disiplinli ve hayatı ciddiye alan bir adam, ben de öyleyim. Biraz serseri tavırlı görünürüm ama tam da Hüseyin gibi bir adamım. Hiç basit bir şey yaşamanın peşinde olmadım.
Sizce aşk her şeyin önüne geçer mi?
Aşk kavramı çok geniş benim için. Dolayısıyla o geniş kavram üzerinden her şeyin önüne geçer tabii.
Eşinize olan aşkınızı nasıl anlatırsınız?
Çok mutluyuz. Karıma aşığım. Önemli bir birlikte yaşama kararı aldık.
O ne iş yapıyor?
Bilgi Üniversitesi’nde İngilizce öğretmeni.
Bir ayağınız sürekli yurt dışında sanırım.
Sally yüzünden öyle oldu. O çok gezen biri, buradan başka bir yere gidecekken evlenerek tuttum onu. Bana çok güzel bir şey öğretti; “Gel gezelim, yeni insanlar tanıyalım, bunu yaparken de hakikaten bir sırt çantasıyla hiç plan yapmadan gidelim” dedi. Güney Amerika kalbimizin attığı yer. Sanırım bir ayağımız Avrupa’da, bir ayağımız Güney Amerika’da olacak.
O halde uzun vadede sinema filmleriyle kariyerinize devam edeceksiniz?
Oynadığım dizileri hep büyük disiplinle oynadım, “Aman dizi çekiyoruz!” diye yapmadım. Ama suya imza atmaktansa literatüre geçecek projelerin içinde olmak daha önemli.
‘Kaygılıyız, çocuk düşünmüyoruz’
Neden çocuk yapmama kararı aldınız?
Hakikaten ne bu dünyaya, ne de birbirimize çok iyi davranmıyoruz. Her şey gittikçe sertleşiyor, her şeyi tüketiyoruz.
Kendi kaygılarımızı yaşarken, daha çok kaygılandığımız birini düşünmek nasıl olur bilemiyorum. Ama şöyle bir derdimiz var; yaş kemale erince, ekonomik özgürlük olunca evlat edinmek bizim için doğru tercih olacak. Şu anda öyle düşünüyoruz
Baba olma hayalleri kurmadınız mı hiç?
Geçtiğimiz yıl çok yükseldik ama bir canlıyı dünyaya getirmek için bunun kafi olmadığını gördük. Bir de biz Sally ile hâlâ çocuk gibiyiz. Hem korkuyorum hem de baksana ne kadar masumlar (basın danışmanın çocuğunu gösteriyor)... Benim ödüm patlar. Anneme sormuştum, “Neden tek çocuğum?” diye, “Sen dünyaya geldiğinde sevgiden patlamak üzereydim. Bir tane daha olursa kaldıramam diye düşündüm” demişti. Ben bir taneyi bile becerebileceğimizi düşünmüyorum.