İmamoğlu'na verilen hapis cezasının gerekçesi açıklandı

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle ‌2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası hükmünün gerekçesi açıklandı.

Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 17 sayfalık gerekçeli kararında, sanık İmamoğlu'nun basın mensuplarının yönelttiği soruya verdiği cevap ile YSK üyelerinin onur, şeref, ve saygınlığını rencide edebilecek şekilde hakaret ettiği anlatıldı.

Gerekçeli kararda, sanığın söylediği her sözün tüm Türkiye'de ve yurt dışında, basın aracılığıyla kolaylıkla duyulduğuna vurgu yapılarak "Takip edilen sanık tarafından bu şekilde, hakaret suçunun işlenmesi nedeni ile temel ceza belirlenirken TCK'nin 125/1-3-a maddesinde öngörülen seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilerek, temel ceza alt sınırdan uzaklaşılmak sureti ile belirlenmiştir." ifadesine yer verildi.

Cezadaki artırım, alt sınırdan uzaklaşılarak yapıldı

Sanığa verilen cezada artırıma gidilme nedenlerinin sıralandığı gerekçeli kararda, İmamoğlu'nun üzerine atılı suçu, seçimle ilgili en üst kurul olan ve yüksek yargı organı sayılan YSK üyelerine karşı işlediğine işaret edildi.

Bu nedenle TCK'nin ilgili maddesi uyarınca cezada yarı oranında artırıma gidildiğinin altı çizilen gerekçeli kararda, burada ceza artırım oranı belirlenirken, seçim konusunda en üst kurul olan ve yetkilerini Anayasa'dan alan YSK üyelerine karşı suçun işlenmiş olması nedeni ile artırım oranının alt sınırdan uzaklaşılarak yapıldığı kaydedildi.

Ordu'daki hakaret davasına vurgu

Kararda, "Sanığın 'Tam da işte 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır.' sözleri ile kurul halinde çalışan ve kamu görevi yapan YSK üyelerine karşı yapmış oldukları görevden dolayı, 'ahmak' demek sureti ile hakaret ettiği sabit görülerek, sanığın kişiliği, suçun işleniş şekli, meydana gelen zararının ağırlığı, sanığın yargılama sürecindeki davranışları, tüm dosya içeriği birlikte değerlendirilerek cezalandırılması cihetine gidilmiştir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Gerekçeli kararda, sanık Ekrem İmamoğlu'nun, geçmişte "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret" suçundan Ordu'da yargılandığı davada 6 bin 80 lira adli para cezasına çarptırıldığı hatırlatılarak bu kararın Yargıtay aşamasında olduğuna işaret edildi.

"Soylu hususunun ileri sürülmesi, cezadan kurtulmaya yönelik savunma"

Bu hususun sanığın geçmişi ile ilgili mahkemede olumsuz bir kanaat oluşturduğuna vurgu yapılan gerekçeli kararda şunlar kaydedildi:

"Ayrıca sanığın mahkememizde devam eden yargılama sürecinde 21 Eylül 2022 tarihinde yapılan duruşma sonrasında basın mensuplarına devam eden bu dava ile alakalı olarak 'Ne yazık ki olmaması gereken bir dava sürdürülüyor, boş işler bunlar.' şeklindeki açıklaması. Yine aynı şekilde 11 Kasım 2022 tarihli duruşmadan sonra katıldığı televizyonda, 'Şu mahkemeden utanç duyuyorum, böyle bir yargılama olamaz, şaka gibi, trajikomik bir durum. Beni zerre ilgilendirmiyor.' şeklindeki açıklamaları ile yargılama sürecindeki davranışları ile mahkeme tarafından yapılan yargılamayı ciddiye almamış, yargılama sürecindeki bu olumsuz davranışlardan dolayı sanık lehine takdiri indirim uygulanmamıştır."

Kararda, İmamoğlu'nun suça konu sözlerinin muhatabının YSK üyeleri olduğunun "duraksanmayacak şekilde açık" olduğuna işaret edilerek "Bu konuda sanığın yapmış olduğu savunma yani, sözlerin muhatabının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğu hususunun ileri sürülmesi, karşılıklı hakaret nedeni ile cezadan kurtulmaya yönelik olarak geliştirilen bir savunma olarak değerlendirilmiştir." ifadesine yer verildi.

Mahkemenin kararı

Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, 14 Aralık'ta İmamoğlu'nun "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret" suçundan 1 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına karar vermişti.

Mahkeme, sanığın bu eylemi basın önünde alenen işlemesi nedeniyle artırıma giderek İmamoğlu'na verilen cezanın 1 yıl 9 aya çıkarılmasına hükmetmişti.

İmamoğlu'nun bu eylemi "kurul halinde çalışan, kamu görevlilerine karşı" işlediğine kanaat getiren mahkeme, sanığın 2 yıl 7 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasını karara bağlamıştı.

Mahkeme, İmamoğlu hakkında TCK'nin "Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" konusunu içeren 53. maddesinin uygulanmasına hükmetmişti.