"İş yükünüzü azaltın veya molalar verin"
Hava sıcaklığının yüksek olduğu günlerde kalp ve dolaşım sistemi, aşırı ısınmaya karşı vücudu korumak için daha fazla mesai yapıyor. Sıcaklığın 30 derece ve üzerinde olduğu zamanlarda daha az yoğunlukta egzersiz yapılmasını öneren uzmanlar 6 önemli noktaya dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yıldız Erdoğanoğlu, mesai yaptığını belirten Erdoğanoğlu, hava sıcaklığına kişisel uyumun herkeste farklı olmasına rağmen sıcaklığın 30 derece ve üstü olduğu zamanlarda daha az yoğunlukta egzersiz yapılması gerektiğini vurguladı.
Yaz mevsiminde, yüzme, plaj voleybolu, bisiklete binme, açık hava yürüyüşleri, kürek, sörf gibi sporların yapılabileceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Yıldız Erdoğanoğlu, bu branşlarda spor yapılırken dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı:
Sınırınızı azaltın: Havanın sıcak olduğu günlerde, serin olan günlere kıyasla kalbiniz 20 atıma kadar daha fazla atarak çalışır. Kalbiniz her zamankinden 10 atım daha fazla atarak çalışıyorsa frene basmaya başlayın ve sınırda dolaşmayın. Egzersiz yoğunluğunu ve iş yükünüzü azaltın veya molalar verin.
Vücudun kendi klima sistemini destekleyin: Sıcaklık çok fazla yükseldiğinde, ter bezleri daha fazla çalışır. Deri üzerinde ter buharlaşarak vücudun doğal klima sistemi sayesinde vücudu soğutur ve sağlıklı ısı sınırı korunur. Nemli havalarda, buharlaşma sınırlı olacaktır. Bu nedenle buharlaşmaya imkân veren, “nefes alabilen” ince spor giysileri tercih edin.
Şapkasız ve güneş gözlüğünüz olmadan asla çıkmayın ve hatta boynunuza çok ince bir şal alın. Yine yaz mevsiminde hava almayı sağlayan yumuşak malzemeden üretilmiş spor ayakkabısı tercih edin. Spora başlamadan 20 dakika önce, özellikle de su sporlarında güneş kreminizi mutlaka sürün, gerektiğinde yenileyin.
Sıvı dengesini koruyun: Terleme ile vücut ağırlığınızın %2’lik bir kısmını su olarak kaybettiğinizde performans azalması tehdidi ile karşı karşıya kalırsınız ve beyniniz susuzluktan en hızlı etkilenir. Bu 60 kilogram ağırlığındaki bir kişide 1.2 litrelik bir sıvı kaybına denk gelir. Sıvı kaybına, egzersize başlamadan 30-45 dakika önce en az yarım litre su içerek ve egzersiz sırasında da küçük yudumlar halinde her 15 dakikada yüz mililitre sıvı tüketerek engel olun. İçeceğiniz sıvı su olabileceği gibi, hafif gazlı ve yüksek mineral içeriği olan bir sıvı veya seyreltilmiş elma suyu olabilir.
Sabah saatlerinde egzersiz yapın: Yaz sıcaklarında, solunum havasındaki ozon konsantrasyonu artabilir. Bu akciğer fonksiyonlarına ve gözlere zararlıdır. Solunum yolları mukozasını tahriş edebildiği gibi baş ağrısını da tetikleyebilir. Sabahın erken saatleri, solunum havasındaki ozon konsantrasyonunun en az olduğu ve güneş ışığının dik gelmediği saatler olduğu için egzersiz yapmaya daha uygundur.
Vücudunuza soğuması için şans tanıyın: Mutlaka soğuma egzersizleri yapın ve spordan hemen sonra buz gibi suyla duş almayın. Bu kalp ritim bozukluklarına sebep olabilir. En güzeli 10-15 dakika vücudun soğumasını beklemektir.
Bu durumlarda egzersizi bırakın: Kas krampları, baş ağrısı, baş dönmesi, huzursuzluk, halsizlik, çarpıntı veya bulantı olması durumunda tüm egzersizleri bırakın ve derhal serin bir yere geçin ve bol miktarda sıvı tüketin. Küçük çocuklar, hamileler ve yaşlılar sıcak havalarda daha dikkatli olmalıdır.”