İzmir'de 'askeri casusluk' soruşturması
İzmir'deki "askeri casusluk" soruşturmasında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması üyelerinin sahte delil üreterek kumpas kurdukları iddialarına ilişkin 33'ü tutuklu 83 sanığın yargılandığı davaya devam edildi
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt alınan duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ile taraf avukatları katıldı.
Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan, "askeri casuslukta kumpas" davasıyla birleştirilen "Emniyet Genel Müdür Yardımcılarına kumpas" davasının tutuklu sanıklarından eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç savunmasını yaptı.
İddia makamının kendi lehine olan delileri toplamadığını ve bu nedenle maddi gerçeğe ulaşamadığını ileri süren Ardıç, hakkındaki örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğu iddiasına ilişkin savunma yaptı.
Ardıç, ByLock uygulamasını ilk duyduğunda cezaevinde olduğunu ve ByLock kullanmadığına emin olduğunu belirterek, "Ama indirdim mi indirmedim mi bilemem. Günde bir sürü program indiriyoruz. İndirdiğiniz programı beğeniyorsanız kullanırsınız. ByLock bir iletişim uygulaması. ByLock kullanıcısı olmakla suçlandığım zaman ByLock'u araştırmaya başladım." dedi.
Cumhuriyet savcısı Ardıç'ın ByLock uygulamasına ilişkin detaylı bilgiler vermesi ve ByLock'a ilişkin bakan ve siyasi parti liderlerinin demeçleri ve gazetelerde yer alan haberleri anlatmasına tepki gösterdi.
Savcı, "ByLock konusunda bu kadar uzmansanız kullandınız mı kullanmadınız mı söyleyin. Bakanların, gazetelerin sözleri bizleri ilgilendirmiyor. Kendi savunmanızı yapın." dedi.
Ardıç'ın "ByLock konusunda uzman değilim." sözleri üzerine savcı "Nasıl bu kadar biliyorsun o kadar" şeklinde yanıt verdi. Ardıç'ın "MİT raporuna dayanarak" demesi üzerine savcı, "MİT raporunun başka detayları var onu da söyleyin o zaman. Savunmadan öte siyaset yapmaya başladınız. Savunma yapın lütfen." dedi.
Tutuksuz sanık halen görevde olan 1. Sınıf Emniyet Müdürü Yüksel Türkal, 3 FETÖ davasında sanık, müşteki ve tanık olarak dinlenildiğini belirterek, mağdur olduğunu ifade etti.
Yüksel Türkal, eski emniyet genel müdür yardımcıları Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü'ye kumpas planlanırken onların teknik takibe alınmasına ilişkin belgeleri kendisinin imzalamadığını belirtti.
DAVA VE İDDİANAME
"Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" iddialarına ilişkin İzmir Emniyet Müdürlüğüne 10 Ağustos 2010'da gelen ihbar e-posta üzerine başlatılan ve aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 sanık ve üst düzey askeri yetkili, devletin gizli bilgi ve belgelerini yabancı istihbarat servislerine vermekle suçlanmıştı. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi, şubat ayında tüm sanıkların beraatine hükmetmişti.
Sahte deliller üretilerek kumpas kurulduğu iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada ise 25 kişi tutuklanmış, 5 zanlı daha sonra tahliye edilmişti. Soruşturmaya ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olarak yer aldığı 68 sanıklı iddianame İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
İddianamede, sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri kapsamında, "silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği, üyeliği, örgüt faaliyetleri kapsamında devlet ve ülkenin bütünlüğünü bozmak, hukuka aykırı kişisel verileri kaydetmek, iftira, kamu görevlisinin resmi evrakta sahteciliği, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek ve yaymak, özel hayatın gizliliğini ihlal, suç delillerini yok etmek, gizlemek, değiştirmek ve suç uydurmak" gibi suçlamalar yer alıyor.
Mevcut dosya 10 Temmuz 2017'de verilen ara kararla dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya'ya kurulduğu iddia edilen kumpas davası ile birleştirilmesinin ardından sanık sayısı 33'ü tutuklu olmak üzere 83'e yükselmişti.