Kemik sağlığımız ve osteoropoz
Yazarımız Hülya Özel, 'Kemik sağlığımız ve osteoropoz' isimli yazısını kaleme aldı...
Halk arasında ‘ kemik erimesi ’ olarak bilinen osteoporoz klinikte ‘kemik kırılganlığında artış’ olarak tanım lanmaktadır. En yaygın metabolik kemik hastalığıdır. Yaşam süresinin uzaması hastalık görülme ihtimallerini arttırdığından osteoporozda önemli bir halk sağlığı problemi haline gelmiştir.
Osteoporozdan korunma anne karnında başlar. Bebeğin ve annenin beslenmesi kemik sağlığını yakından et kiliyor. Şu durumda kemik kütlesini maksimuma çıkarmak çok önemli hal alıyor. Kemik kütlesi 30 yaş ve civa rı maksimuma ulaşıyor. Dolayısı ile 30 yaşından önce kemik kütlesi yoğunluğu ne kadar arttırılırsa , kırık riski de o kadar azalıyor. Osteoporozun risk faktörlerinde cinsiyetin de önemi büyük. Zira her 5 kırıktan 4 ‘ü kadın larda görülüyor. Beyazların kırık riski ise Afrikalı kadınlara göre daha yüksek. Ayrıca genetik özellikler de yüz de 70 ile 80 oranında etkili olmaktadır. Değiştiremeyeceğimiz yukarıda saydığımız bu faktörlerden başka ke mik sağlığı için değiştirebileceğimiz faktörlerde var. Beslenme, sedanter yaşam, sigara, kahve bunların başın da geliyor.
Osteoporoz tanısı kemik mineral yoğunluğu ölçümü ile konur ve kısa süren ağrısız bir ölçümdür. Kemik mineral yoğunluğuna göre üç kategoride değerlendirme yapılabilir. Normal kemik yapısı,düşük kemik kütlesi (osteopeni ) ve osteoporoz …
OSTEOPOROZDAN KORUNMA YOLLARI
Osteoporozdan korunma çocukluk çağında başlar ve yaşam boyu devam eder. Temelde beslenme yani yeterli kalsiyum alımı, düzenli egzersiz ve kadınlarda yeterli östrojen ve erkeklerde yeterli testesteron dü zeylerinin sağlanmasını kapsar. Kadınlarda kemik kaybı menapoz sonrası ilk birkaç yılda en hızlıdır. Bu du rumda beslenmeye de dikkat etmek gerekmektedir. Dengeli bir diyetle süt ve süt ürünlerinin (yoğurt, ay ran,kefir ) yanında yeşil yapraklı sebzelerde bulunmalıdır. Asitli gıdaların (hayvansal proteinlerin) tüketimi nin artması kemiklerden kalsiyum çekilmesini hızlandırmaktadır. Bununla birlikte probiyotik eksikliği sebebi ile kemik yapımında yer alan K2 vitamini yeterince üretilemediğinden ayrıca kemikli et ve sakatat tüketimi de azaldığın dan kollajen ve glikozaminoglikanların alımı yetersizleştiği için osteoporoz yaşanma riski art maktadır. D vitamini alımı kemik sağlığı için büyük önem taşımaktadır. Normal gün ışığına maruz kalma so- nucu deride sentezlenebildiği için günde 20-25 dk. özellikle saat 12 -13 arası güneş banyosu önerilmektedir. Aşırı alkol ve kafein tüketimi, kortikosteroid türü ilaçların ve troid tedavisinde kullanılan ilaçların uzun süre kullanımı da osteoporoz riskini arttıran nedenlerdendir. Mide hapları mide asidinin etkisini azalttığı için bi rer osteoporoz oluşumunu hızlandırıcı konumundadır.
DAİMA EGZERSİZ…
Hareketsiz olmanın davet etmediği hastalık yok gibi… Kalbi yormadan yapılan yürüyüşler yada hafif koşu en çok önerebileceğimiz aktivitelerdir. Bazı çalışmalar egzersiz ara verildiğinde kemik kitlesinin azaldığını göster miştir. Kalsiyum alımı ve D vitamini ile egzersiz birleştiğinde kemiklerin kırılganlığı azalmaktadır.
Sağlıklı, bereketli bir hafta geçirmeniz dileği ile…