Kılıçdaroğlu: 80 milyonu temsil etmezse felaket olur
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 'Cumhurbaşkanlığı makamı 80 miliyonu temsil etmezse sonu felaket olur' dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şu şekilde;
Biz bayrağımızın altında özgür yaşamak istiyor muyuz? O zaman can ve mal güvenliğinin garanti alına alınması gerekiyor. Nasıl olacak, anayasayla olur. Cumhurbaşkanlığı makamı 80 miliyonu temsil etmezse sonu felaket olur. Israrla söylüyorum hepimizin düşünmesi lazım. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Romanya’da vardı. Ne oldu? Milyonlarca kişi hayatını kaybetti. Binlerce kişi vatanını terk etti. Tek adam hata yaparsa faturası 80 milyon öder. Esad hata, Saddam, Kaddafi hata yaptı bedelini ödedi. Teklik Allah’a mahsustur, şahsa mahsus değildir. Akıl akıldan üstündür deriz. Bunun özü istişare, danışmaktır. Tek adam rejiminde denetim yoktur, bitmiştir.
Kahramanmaraş’ın bir köyü yapılmıyor, arızalı. Milletvekiline söyler. Milletvekili kürsüde söyler, bu yol niye yapılmıyor. Bakan’ın da bu soruya cevap verme mecburiyeti vardır. Bu milletvekili bu soruyu soramayacaktır, yasaktır. O bakan da asla o soruya cevap veremeyecektir. Demokrasinin güzelliği bir vatandaşın derdinin kürsüden söylenmesidir. Tek adam rejiminde bunları kaldırıyoruz. Hiçbir bakan, hiçbir başkan yardımcısı milletvekili olmayacak. Şu anda bakanların hepsi milletvekili. Anayasa değişikliğiyle bir kişi önce milletvekili olmuş, sonra bakan olduysa milletvekilliğinden istifa etmesi gerekiyor. Hükümet programı meclis’e gelmeyecek, güvenoyu istenmeyecek. 600 milletvekili seçiyoruz, niye Meclis’e gidiyorlar? Kaç başkan yardımcısı olacak? Kaç bakan olacak? İstediği kadar. Başkanın takdirine bağlı. Mevcut sistemde TBMM karar veriyor. Yeni rejimde bir kişi belirliyor.
Tek adam rejimini savunan arkadaşlarım da olabilir. Tarihten ders almayalım, bu kadar insan öldü önemli değil diyenler olabilir. Çanakkale’de destan yazıldı. Bir adama yetki verildi, Çanakkale’yi geçemeyenler gelip istanbul’a gemilerini demirledi. Mustafa Kemal Atatürk’e Meclis’i fesh yetkisi verilmek istenir. Bu reddedilir. Gazi’ye verilmeyen yetkiyi bir kişiye veriyoruz. Niye veriyoruz? Bir kişi isterse hemen hemen herkesin malvarlığına el koyabilecek. Ben Kahramanmaraş’ta olağanüstü hal ilan ettim diyebilir. Tek adam rejiminde bir kişi OHAL ilan edebilir. Devlet bir kişiye teslim edilemez, 80 milyon bir kişiye teslim edilemez. Benim saatlerime denk getiriyorlar ki televizyon bizi vermesin. Ya Kılıçdaroğlu size ne yaptı? Beni suçluyorlar. Diyorlar ki Kılıçdaroğlu doğruyu söylemiyor. Size büyük fırsat veriyorum. Gelin bütün televizyonlar emrinizde, sizin istediğiniz televizyon kanallarına çıkıp konuşalım. Vatandaş kim doğruyu söylesin öğresin. Niye kaçıyorlar? Onlar da çok iyi biliyorlar ki Kemal Kılıçdaroğlu doğruları söylüyor. Kılıçdaroğlu olmasaydı onlar miting düzenleyemezdi. Eşitsiz koşullarda referanduma gidiyoruz. Devletin uçakları, arabalarını, paralarını, televizyonlarını kullanırlar. Mağdur olan biziz. Milletin dur demesi lazım. Bu Kılıçdaroğlu’nun devlet imkanı yok. Doğruları anlatmak için yola çıktı, artık bu zulme son verin demek için yola çıktı. Zulme karşı çıkmalıyız. Bir parti devleti kurmak istiyorlar. Cumhurbaşkanı, başkan yardımcıları, bakanlar, kaymakamlar, savcı, valiler partili. Böyle bir devlet mi olur? Yazıktır bu memlekete. Evet demenin vebali ağırdır. Evet demenin hesabını kimse veremez.
Benim gibi düşünmeyen insanların da söz hakkı olmalı. Görüşlerini açıklamalı. OHAL’de 1 milyondan fazla kişiyi mağdur ediyorlar. Bank Asya’nın önünden geçeni görevden attılar, ona izin veren ne olacak?
Darbenin üstünü kapatmaya çalışıyorlar, buna izin vermeyeceğim. 248 şehidin hesabını soracağım.
Camiye siyaset sokarsan orada bölünme, ayrışma olmaz mı? Giderken sandığa elinizin vicdanınıza koyun, çocuklarınızı düşünün. Bunun sağı solu yoktur. Bunun partilerle ilgisi yok.