KİLO DİRENCİNİN NEDENLERİ
Her yaşta sağlıklı kiloda olabilmek herkesin öncelikli hedefi iken nedense yaş ilerledikçe bu hedefe ulaşmak zor olmaya başlıyor. Bu aslında kaçınılmaz bir durum yani vücut bunu yaşlandığında kendini korumak için yağlan maya odaklanarak sağlamaya çalışıyor. Yediklerini stoklama yapıyor ve yaşlılıkta kullanmak üzere yağ olarak bi riktiriyor.
Bu nedenle günlük beslenmenize dikkat etmeniz gerektiği gibi hareket kabiliyetinizi de kalbi yormaya
cak şekilde arttırmanız gerekiyor. Gereksiz yapılan kilo takıntıları sağlığınızı her yönden bozmaktan başka bir
işe yaramaz. Çünkü ideal kilo diye bir kavram yoktur . Yaş , genetik yapı, boy ve cinse göre ‘kilo aralığı’ vardır.
Burada bakılan aslında bel çevresi ve beden kitle indeksidir. Bel çevresi kadınlarda 88cm’i , erkeklerde 102 cm’i
geçmemelidir. İdeal kilo değil sağlıklı kilo kavramını bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Beden kitle
indeksi sağlıklı kiloyu takip etmekte önemli bir kriterdir. Eğer 18-30 yaş arasındaysanız 20-23 aralığı , 30-50
yaş arasındaysanız 20-25 aralığı , 50 yaşın üstün de 25-28 arasında kalmaya gayret etmeli, 30’ u geçmemelidir.
(Şişmanlık kriteri)
Çocukluk ve gençlik döneminde metabolizma hızı ve vücudun işleyişi yağlanma sorununu çözmeye yardımcı
olurken bazı durumlar buna maalesef engel olabiliyor ve kilo kaybına direnç gelişiyor. Mesela, yaşlanma ile
beraber metabolik hız yavaşlamaya başlıyor. Troit bezi daha az çalışmaya başlıyor. Eğer troit yetmezliğinizde
varsa fazla kilolarınızdan kurtulmanız zorlaşıyor. İnsülin direnci gelişiyorsa kilo verememeye başlıyorsunuz.
Pankreas şekerin daha az kullanılmasına tepki vererek daha fazla insülin salgılıyor ve hücrelerdeki reseptörler
bu insüline cevap veremiyor. Kullanılmayan insülin kanda birikiyor. Ve serbest yağ asitlerini hızla dokulara so
karken bir yandan da bunların karın bölgesinde birikmesine yol açıyor. Hareket ve aktivite azlığı kilo vermede
bir süre sonra direnç geliştiriyor. Yani sadece diyet yapmak ve kalori azaltmak çözüm olmuyor. Son yıllarda vü
cudumuzda birçok metabolik süreçte görevi olan B12 vitamini ve demir eksikliği kilo direnci sebebi olarak kar
şımıza çıkıyor. Böbrek üstü bezi hastalıklarında, gereğinden fazla salgılanan kortizol da kilo direnci oluşturuyor.
Özellikle ülkemizde daha çok kadınlarda görülen kilo direnci sebeplerinden biriside D vitamini eksikliğidir. Vücu
dumuza aldığımız Omega 3 yağ asitlerinin azalıp Omega 6 yağ asitlerinin artması ve bu dengenin bozulması kilo
vermeyi zorlaştıran bir faktör olabilmektedir. Bazı gıdalar ve gıdalarda bulunan bazı etken maddeler vücutta gı
da intoleransı yada alerji oluşturarak kilo vermeyi zorlaştırıyor. Örneğin laktoz, glüten, histamin duyarlılığı ne
deniyle kilo veremeyenler olduğu gibi ,süt ,domates , yoğurt, maydanoz, karabiber vs. gibi gıdalara karşı hassa
siyet gelişenler de kilo vermede zorlanabiliyor. Son yıllarda probiyotik gücü olan gıdaları tüketmemiz azaldığı
için, faydalı bakteri miktarının azalması sebebiyle bağırsak yapımız ve fonksiyonları bozulmakta ve kilo direnci
ile karşılaşmaktayız.
Sağlıklı olabilmek için fazla kiloyu istemiyoruz. Çünkü fazla kilo vücut işleyişini bozuyor , bağışıklık sistemini za
yıflatıyor ve hastalıklara yakalanma riskiniz artıyor. Hatırlatmakta fayda var ; üzerinizdeki fazla kilonuz kaç olur
sa olsun bu kilodan % 5 kaybetmeniz bile sizi hissedilir derecede rahatlatacak ve hayatınızda yeni bir başlangıç
sağlayacaktır.
Mutlu ve sağlıklı bir hafta diliyorum…