Korkutan rapor! 150 intiharda 'mavi balina' şüphesi var
TBMM'de, Bilişim Teknolojileri Bağımlılığı Araştırma Komisyonu, Türkiye'de bağımlılık yaratan bilgisayar oyunlarının çocuk ve gençleri ölüme kadar götürdüğünü tespit etti. Raporda, 'mavi balina' oyunun Türkiye'de yaklaşık 150 civarında gencin intiharıyla bağlantılı olduğunun düşünüldüğü belirtildi.
Türkiye'de son yıllarda çok sayıda kişinin intiharıyla bağlantılı olduğu düşünülen ve sanal ölüm tuzağı olarak bilinen 'mavi balina' oyunu, sosyal medya üzerinden hızla yayılınca, TBMM'de konuyu araştırmak üzere 6 ay önce komisyon kuruldu. Bilişim Teknolojileri Bağımlılığı Araştırma Komisyonu, çalışma süresi içerisinde 12 toplantı yaparken, kurum ve kuruluşlardan onlarca uzmanın görüşüne başvurdu. Bilişim teknolojileri bağımlılığının etkilerinin incelenerek olası zararlarının önlenmesi, bu teknolojilerin kontrollü kullanımının sağlanması için yapılması gerekenlerin saptanması amacıyla kurulan komisyon çalışmalarını tamamlayarak rapor haline getirdi. Raporda, Türkiye'de bağımlılık yaratan bilgisayar oyunlarının çocuk ve gençleri ölüme kadar götürdüğü belirtildi.
'YÜKSEKTEN ATLA VE ÖL'
Raporda, yaklaşık 150 civarında gencin intiharıyla bağlantılı olduğu düşünülen ve sanal ölüm tuzağı olarak bilinen 'mavi balina' oyunu, şöyle anlatıldı:
"Bu oyuna katılan kişilerden çoğu şiddet içeren 50 talimatı yerine getirmesi istenmektedir. 50 günlük bir süreyi kapsayan bu komutlar arasında derin olmayacak şekliyle kol ve bacakların kesilmesi, belirli bir süre boyunca oyunu oynayanın kimseyle görüşmemesi, yüksek sesle müzik dinlemesi gibi aşamalar yer almaktadır. 50'inci günün sonunda da oyunu oynayana, son aşama olan 'yüksekten atlayarak ya da kendini asarak intihar etme' komutu verilmektedir. Bu oyunda yönetici konumunda olan kişilerin, kişisel bilgilerini ele geçirdikleri kurbanlarına şantaj yaparak oyunda kalmaya zorladıkları belirtilmektedir. Neredeyse tüm dünyayı tehdit eden bu oyun bizim ülkemizde de ciddi kayıplara sebep olmaktadır. Bu konuda gerekli önlemlerin ivedilikle alınması, çocuklarımızın bilinçlendirilmesi gerekmektedir."
'PROBLEMLİ İNTERNET KULLANIMI' YÜZDE 17,45'
Türkiye'de yapılan çalışmalarda 'problemli teknoloji kullanımı' yaygınlığının 'teknoloji bağımlılığı' yaygınlığından yüksek olduğu vurgulanan raporda, şu ifadelere yer verildi:
"Ülkemizde 2011 yılında yapılan bir yaygınlık çalışmasında ortaokul öğrencileri arasında 'problemli internet kullanımı' yüzde17,45, internet bağımlılığı sıklığı yüzde 2,33 olarak saptanmıştır. İstanbul Kadıköy ilçesinde 2015 yılında yapılan 10-15 yaş arasındaki 1019 ortaokul öğrencisinin katıldığı bir çalışmada katılımcıların yüzde 46,7’sinin problemli internet kullanıcısı olduğu, yüzde 5,6’sının ise bilgisayar oyunu bağımlısı olduğu belirlenmiştir. 2015 yılında Giresun’da yapılan 13-18 yaş arasındaki 1175 ergenin katıldığı bir çalışmada katılımcıların yüzde 7,1’inin problemli internet kullanımı olduğu belirtilmiştir."
'BAĞIMLILIK RİSKİ HER YAŞTA'
Bilişim teknolojilerinin, yaş farkı gözetmeksizin tüm bireyler üzerinde risk oluşturduğu belirtilen raporda, "Çocukluk, ergenlik ve gençlik dönemlerinde bazı bağımlılık türlerine çok daha fazla rastlandığı da görülmektedir. Çocuk, ergen ve gençlerde özellikle internet, oyun ve sosyal medya bağımlılıkları, yetişkinlerde ise pornografi, oyun ve çevrimiçi kumar gibi bağımlılıkların görülme sıklıkları daha fazladır. O halde bağımlılığın sebepleri ve bağımlılığa etki eden faktörlerin farklı yaş gruplarında farklı şekillerde ortaya çıktığı söylenebilir" denildi. Raporda, 'teknoloji bağımlılığı' ve 'internet bağımlılığı'na sürükleyen faktörlerin iki başlık altında ele alınabildiği kaydedilerek, "Bunlardan ilki, internete erişim, interneti kullanım amacı gibi internetin yapısı ve içerdiği nesnelerin bağımlılıkla ilişkisidir. Diğeri ise, psikolojik bozukluklar, ailevi problemler gibi bireysel veya sosyal bazı faktörlerin internet bağımlılığını tetiklemesi veya internete doğru bir kaçışa teşvik etmesi" ifadelerine yer verildi.
Raporda şu önerilere yer verildi: "Özellikle 0-6 yaş arası çocukların bilişim teknolojileriyle uygun bir şekilde tanıştırılması için ebeveynlere, kreş ve bakımevi çalışanlarına ve bakıcılara farkındalık eğitimleri verilmelidir. Ailece kaliteli vakit geçirmeye belli bir zaman ayrılmalıdır. Çocuklar, ilgi alanlarına göre hobilere, sanat ve spor dallarına ve diğer geliştirici etkinliklere yönlendirilmeli, evde çocuğun ilgi duyduğu evcil bir hayvan besleme seçeneği değerlendirilmelidir. Restoranlarda veya AVM’lerde çocuklarla ilgilenme külfetinden kaçınabilmeleri için ebeveynlere tablet, cep telefonu veya benzeri cihazların temin edilmesi uygulamasına son verilmelidir."
'AİLELERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR'
Komisyon Üyesi CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, bilişim teknoloji bağımlılığının artmasını önlemek için devlet kurumlarına ve ailelere büyük görev düştüğünü söyledi. Komisyona davet edilen uzmanların anlattıklarına bakıldığında, teknoloji bağımlılığının bireyleri ölüme kadar götürdüğünü söyleyen Sındır, şöyle dedi: "Bilişim teknolojisi sadece ülkemizin sorunu değil, dünyanın da sorunu. Bireyi öyle bir şuursuzlandırıyor ki 'mavi balina' gibi birtakım oyunların önüne geçilmediği zaman, bireyin yaşamına son verecek hale getiriyor. Bu bağımlılığın bir sonucu. Bağımlılık, her yaşta bireyin yaşam kalitesini düşürüyor. Bu sorunla mücadele etmek sadece ailelerin değil, devlet ve kamunun da sorumluluğunda. Nüfusun yüzde 30’u üzerinde çok şiddetli bağımlılık yaratmış durumda. Bağımlılık dediğiniz aslında, o oyundan kendini alamaması, sonlandıramaması. Örneğin çocuğun ödevi var, dersi var, 'nasıl olsa sonra yaparım' diyor. Çünkü oyunu bırakamıyor."