"MANSUR YAVAŞ AK PARTİ' NİN DEĞİL, CHP' NİN MESELESİDİR"
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Mansur Yavaş hakkındaki iddialarla ilgili, "AK Parti'nin Mansur Yavaş diye bir meselesi yoktur. Mansur Yavaş, CHP, Kılıçdaroğlu ve ittifak içinde adaylığına destek verenlerin meselesidir" dedi.
AK Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ilgili önemli açıklamalar yaptı. Çelik, şunları söyledi:
Biz gündeme getirene kadar CHP, Mansur Yavaş'ın kendisi ve orada kurulan ittifakın unsurları cevap vermedi. Bizden sonra açıklama yaptılar. Yalan beyanlar var, siyasetçiye yakışmayan. Oradaki beyanlarında bizim kendisinin ihtilaflı olduğu kişiyle ilgili olarak tarafgirlik tutumu sergilediğimizi söylüyor. Bu kişiyle ilgili olarak ‘saygıdeğer’ iş adamı gibi bir ifadem olmamıştır. Biz bu kişiyi tanımıyoruz.
"Mansur Yavaş'ın daha önceden dostu olan, şimdi ise ihtilaflı olduğu kişi saygıdeğer bir iş adamı mıdır yoksa kriminal bir kişi midir Mansur Yavaş'ın iddia ettiği gibi? Bu kişi hakkındaki kararı bahsedilen konularda mahkemeler verecek. Hakim değiliz savcı değiliz.
MANSUR YAVAŞ CHP'NİN MESELESİDİR
Mansur Yavaş ile bu kişi arasında taraf da değiliz. Kriminal kişiyle neden dost olduğu husumet nasıl ortaya çıktı kendi meselesi. Rakipleri tarafından bu iddiaların ortaya atıldığın söylüyor. AK Parti'nin Mansur Yavaş diye bir meselesi yoktur. Mansur Yavaş, CHP, Kılıçdaroğlu ve ittifak içinde adaylığına destek verenlerin meselesidir.
İftira arıyorlarsa kendilerinin içinde bulundukları atmosfer içindeki siyasi ilişkilerine bakması gereken bir durumdur. Bu rakipler meselesi değildir. Kendisine güvenen bir siyasetçi bu sorulara cevap verebilir. AK Parti bir dünya markasıdır.
Bizim meselemiz, saygıdeğer Ankara seçmeni karşısına böyle bir adayla çıkılmasıdır. Meseleye bu açıdan bakıyoruz. Bu adayı nasıl sindirebildikleridir. Biz Mansur Yavaş'ın vekili olmadığı halde alacak iddiasıyla ortaya koyduğu senedin sahte çıktığını ve yargıda kesinleştiğini ifade ettik. Sahte senetle alacak takibi yaptığı yargıda kesinleşti. CHP adayının konuyu saptırmaya çalıştığı açıktır. Bana iftira atıldı diyor. İftira, tezgah gibi birtakım siyasi manipülasyonlar bizim siyasi yapımızın kapısından içeri giremez, tam tersine bunlarla mücadele eden bir kadroyuz.
BU HABERLER ÇIKTIĞI ZAMAN DAHA KENDİSİ ADAY DEĞİLDİ
Sorulan sorunun iftira olmadığı açıktır, çünkü mahkeme kararı ile sabittir. Bizim büyükşehir belediye başkan adayımız Özhaseki, belediye başkanlığı ve bakanlık yapmış, defalarca mal beyanında bulunmuştur.
Temiz siyaset açısından izah edilmesi gereken ve mahkeme kararıyla tespit edilmiş bir durum vardır. Kendisi hakkındaki iddialar ortaya atıldığında ne kendisinin ne de Özhaseki'nin adaylığı ilan edilmişti. Bu meseleler tartışılıyorken 12 CHP PM üyesi Mansur Yavaş'ın adaylığına karşı çıkmıştı.
Mansur Yavaş, kendisi hakkında haber yapan basın mensuplarına ve bizlere dava açacağını söylüyor. Bu konuların mahkemede de görüşülmesi, kamuoyunun önünde daha açık ve net bir şekilde konuşulması için dava açma sözünden sakın geri adım atmasın. Bu davayı heyecanla beklediğimizi ifade etmek isterim. Kendisi meselenin özünden kaçıyor. Bir takım spekülasyonlardan söz ederek olayı magazinselleştiriyor.
KRİMİNAL DEDİĞİ KİŞİYLE ARKADAŞLIK BAĞLANTISI VAR
Kişinin saygın bir iş adamı olup olmadığı bizim meselemiz değildir. İhtilafta taraf değiliz. Bahsettiği şahsı Mansur Yavaş kadar tanımıyoruz. Yıllarca dostluk yapmış şimdi kriminal olduğunu söylüyor. Ankaramıza aday olarak çıkarılan kişinin sahte senetle icra takibi yapması önemlidir. Kriminal olduğu bahsettiği kişiyle geçmişe dayanan arkadaşlık ilişkisi ortaya çıkıyor. Dostluğun bağlantının iş ilişkisinin sebebi nedir?
KILIÇDAROĞLU DERSİNİ ÇALIŞMAMIŞ
Sayın Kılıçdaroğlu konuya değindi. Aynı şeyi o da yapıyor. Hakkında kesin mahkeme kararı olan kişiyi Ankaralının önüne aday çıkarma konusunda sorumlu olan kişidir. Ama yine dersine çalışmamış. Ankara'ya aday gösterdiği şahsın kriminal kişinin arkadaşı olduğunu sürekli olarak görmezden gelerek iddiayı ortaya koyuyor. Burada mahkeme kararı var. Kriminal dediğiniz kişi adayınızla bağlantılı.
NE KARŞILIĞINDA 60O BİN DOLARI HAK ETTİ
Biz soru soruyoruz. Cevap verebilir. Yaptıklarına güveniyorsa ifade edebilir. Çirkin ifadelere başvurmanın alemi yok. Bu kişiden alacağını nasıl bir hizmet karşılığı elde etmiştir? Fatura var mıdır? Ne karşılığında 600 bin dolar hakettiğini sormak herkesin hakkıdır. Hangi hizmetin ve bağlantıların karşılığı olarak alacak ortaya çıkmıştır. Kendine güveniyorsa vereceği iki cümledir. Uzun zuzun lafı dolandırmak örtbas çabasıdır.
Hangi açıklaması doğrudur Yavaş'ın? Mahkeme önünde söylediği açıklaması mı, basın yayın organlarının önünde söylediği mi doğrudur? Bu konunun net bir şekilde açıklığa kavuşturulması gerekir.
Alacağını hukuki ilişki içerisinde neden sözleşmeye dökmemiş? Yavaş amacının vergi vermemek olduğunu söylüyor. Makbuz olsa paranın 300 bin dolarıyla ilgili vergi doğacağından bundan kaçındığını söylüyor. Ankara belediye başkanlığına aday olan bir şahsın vergi vermemek için sözleşme yapmadığını söylemesi vahimdir. Bu sorular kamuoyunun önündedir. Biz siyasetçi olarak soruları gündeme getiriyoruz. Siyasi partilerin vatandaşın önüne temiz adayla çıkma sorumluluğunu gündeme getiriyoruz.
NETANYAHU'YA TEPKİ
Netanyahu Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında diktatör ifadesi kullandı. Kendisine yakışan bu ifadeyi iade ediyorum. Diktatör demesinin altyazısında şu vardır, seçimle işbaşına gelen demokratlığından Netanyahu rahatsızdır. Filistinli mazlumlara sahip çıkmasından rahatsızdır. Kendi vatandaşlarını birinci ve ikinci sınıf olarak nitelendirmesini kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Netanyahu ırkçı yaklaşımına devam ediyor. Ondan övgü gelse utanç duyardık.