Müteahhitler Olarak Tek Çatı Altında Toplanmalıyız

Kanal İzmir TV'de Rıdvan Akgün'ün konuğu olan İzmir Müteahhitler Federasyonu Başkan Yardımcısı İsmail Karaman , inşaat sektörüne dair açıklamalarda bulundu. Karaman, tüm müteahhitlerin tek çatı altında toplanmasıyla başarabilecekleri çok büyük projeler olduğunun altını çizdi.

Zeynep KAYA-İzmir Haber Merkezi

İzmir Müteahhitler Federasyonu Başkan Yardımcısı İsmail Karaman, Kanal İzmir Televizyonu'nda Rıdvan Akgün'ün konuğu oldu. İnşaat sektörüne dair gelişmeler ve yaşanan sorunlar üzerine açıklamalarda bulunan Karaman, lobi eksikliği nedeniyle İzmir'de yeterli projelerin geliştirilmediğini belirterek, ' Müteahhit arkadaşlarımıza üye olun dediğimizde 'Bu dernek ne iş yapar?' diyerek, 'Ben zaten kendi işimi kendim hallediyorum' gibi bir anlayış ile düşünüyorlar. İzmir'de ekonomik birliktelikler oluşturmak zorundayız' dedi. Şehirlerin planlanmadığı sürece büyük sorunlara neden olduğunu vurgulayan Karaman, 'İzmir'e yapılan birkaç proje bile İzmir trafiğini felç etti. Bunların alt yapı sorunları düzelmedi. Bana göre alt yapısı hazır olmayan bir yerde proje başlamamalı. İzmir yolun başındayken planları yapılmazsa biz 10 yıl sonra İstanbul'luların İstanbul'dan kaçtığı gibi, İzmir'den kaçış yolu arayacağız' diye kaydetti. İzmir Müteahhitler Federasyonu Başkan Yardımcısı İsmail Karaman ile Yapı Dünyası'nda inşaat sektöründeki gelişmeler, sorunlar ve önümüzdeki süreçte yaşanacak yenilikleri konuştuk.

İzmir Kendini Geliştirip, Güncellemeli

***İnşaat sektöründeki son gelişmeler ne durumda?

Ülkemizin gelişimiyle beraber şehrimiz aynı hızla büyümeye başladı. İstanbul'un çok değerli firmaları artık İzmir'e geliyor. Yeni proje çalışmaları hedefleyenler de var. İzmir'de bir çok proje önümüzdeki dönemde hayata geçecek. Fakat İzmir'de ve Türkiye'de bu paralelde gelişmeyen şeyler var. Alt yapı ve tedarik zinciri kendini bu anlamda geliştiremedi ve ya alt yapı yeteri kadar hizmeti yürütemiyor. Biz inşaat sektörü olarak yeterli malzemeyi yapıyoruz ama ekonomik şartlar, vergiler bunları etkiliyor.

***2016 yılında hain bir FETO darbesi yapıldı. Türkiye ekonomisinin üzerinde oynanan oyunlar vardı. Bunun ekonomi üzerine etkileri de oldu. İnşaat sektörünü nasıl etkiledi ve 2017'de satışlar arttı mı?

İngiltere merkezli bir açıklama ile girebilirim. Dünyada yatırımcısına kazandıran şehirlerin başında İzmir ilk üçte yer alıyor. Yatırımcısına kazandırma oranı da %10 olarak açıklanmış. İzmir bu bakımdan daha hareketli. İzmir'den gayrimenkul alan kazanıyor. Sektör bu bakımdan yapacağı projelerde müşteri bulmakta zorlanmayacak.

İzmir'in Proje Tanıtımlarının Yapılması Gerek

***Bayraklı başta olmak üzere büyük projeler yapılıyor ama ofisler konusunda tüketimi kim sağlayacak? Yoksa yatırımcı İzmir dışından mı?

Yatırımcısı İzmir içinden olduğu gibi İzmir dışından da olmak zorunda. Yoksa sadece İzmir içinde bu ticari alanları yürütmemiz mümkün değil. Sizler de çok iyi biliyorsunuz. Ticari anlamda İzmir çok büyük beyin göçü yaşadı. Büyük firmaların merkezi İstanbul'da. İstanbul otoyolu vesilesi ile tamamlanırsa İzmir'e tekrar bir dönüş olabilir. Böyle bir düşüncenin olduğunu da görüyoruz. Ama yine de bu yeterli değil. İzmir'in proje tanıtımlarının çok iyi yapılması gerekir. Yatırımcının da İzmir'e gelmesinin sağlanması gerekir. İstanbul'da projeler satılıyor ama blok halinde satışlar yapılıyor. Çoğunluğunu ise Araplar ve Katar'lılar alıyor.

***İzmir'de toplu satış oluyor mu?

Maalesef İzmir'de henüz böyle bir satış gerçekleşmedi. Lobi eksikliği var. Burada bizlere iş düştüğü gibi yerel yönetimlerin de merkezi hükümetlerin de bu anlamda ciddi girişimler yapması gerekir.

***İstanbul'lu yatırımcılar ve firma sahipleri İzmir'e bir hücum yapmış durumdalar. Planları nedir? Blok satışlar mı yoksa inşaat mı olacak?

İzmir olarak kendimizi geliştirmek ve güncellemek zorundayız. Ekonomik olarak alt yapımız çok müsait değilse, birleşerek ortak projeler üretmemiz gerek. Ve ya o ekonomik gücü ortaya koymamız gerekir. Aksi takdirde İstanbul'da güçlü olan firmalar ve ya başka şehirdeki güçlü firmalar İzmir'e akın edebilir. Burada bize düşen, kendi bakış açımızla kendimizi güncelleyerek, o projeleri yapabileceğimizi, ekonomik olarak ve birikim olarak da alt yapımızın olduğunu göstermeliyiz. Olmazsa bizler burada taşeron durumuna düşeriz.

Bizde Ortaklık Girişimi Oturmadı

***Peki üyelerin düşünceleri ne? Üyelerle bu konuyu görüştünüz mü?

Bizde maalesef ortaklık girişimi oturmuş değil. Halbuki dünyada özellikle İstanbul'da bazı firmalar hemen anlaşma yapabiliyor. Oysaki bu bir proje ortaklığı. Şirket ortaklığı olsa ayrılması zor oluyor ama bunda ayrılması kolay bir ortaklık. Ekonomik bir birliktelik yapıyorsunuz. Satılan satılıyor. Fakat bu kültür İzmir'de maalesef oturmadı.

***Siz birlik ve beraberlikle daha güzel işler yapılabileceğini ortaya koyup dernek üyeleri ile konuştunuz. Bu süreç içerisinde birlik beraberlik duygusuyla toplantılar yapıyorsunuz. Bu bağlamda gerçek müteahitlerin bir araya gelip azınlık olma durumu olabilir mi?

Sizin de ifade ettiğiniz gibi birkaç yıldır, belki de binlerce arkadaşla toplantı yaptık. Bir çok model oluşturduk. Fakat geldiğimiz noktada bizler bir elin parmağı kadar kişilerle bu çalışmayı gerçekleştirebildik. Ortaklık kültürünün olmamasının en önemli sebebi de işe bir ticaret mantığıyla bakmıyoruz. İş olsun diye düşünüyoruz. Profesyonel düşünmüyoruz. Müteahhit arkadaşlarımıza da üye olun dediğimizde bu dernek ne iş yapar diyerek ben zaten kendi işimi kendim hallediyorum gibi bir anlayış ile düşünüyorlar. İzmir'de ekonomik birliktelikler oluşturmak zorundayız. Tüm müteahhitler tek çatı altında toplanırlarsa, başarabilecekleri çok şey var.

***İzmir'de belli müteahhit ve iş adamlarına yönelik, derneğe üye olmaları için davet çıkaracağınızı duydum.

Özellikle küçük ve orta ölçekli projelerde arsa üretmek mümkün değil. Müteahhit arkadaşlarımız sokaktaki eski bir binada bu eski binaları kentsel dönüşüm adı altında kat karşılığı sözleşmelerle yapmaya çalışıyorlar. İzmir'de maalesef arsa kalmadı. Bu nedenle bir parsele belki onlarca kişi talip oluyor. Derneğe üye olunması durumunda bu tür sorunlara çözüm üretebiliriz.

***Müteahhitler meslek yasasının çıkmasını bekliyor. Bunlarla ilgi son durum nedir?

Bizim bu yasa ne zaman meclise girse ve ya girmek üzere olsa maalesef ülkemizin başına öyle olaylar geliyor ki meclisten düşüyor. Tüm bunlara rağmen bu süreci takip ediyoruz. Son dönemlerde ülkemizin biraz daha ferah olmasını diliyoruz. Bu süreçte de bu da biter.

İnşaatın Hak Edişine Göre Hareket Edilmeli

***İstanbul'dan, Ankara'dan binlerce marka gelip, İzmir'de bir arsa bağlantısı yapıyor. Bizden ön kabule geçiyorlar. Bunun getirebileceği riskler var mı?

Elbette var. Bu konularda biraz daha temkinli olmak gerekiyor. Paranın tamamına göre değil, inşaatın hak edişine göre hareket edilmesi gerek.

***İlçe belediye başkanlarını ziyarette bulundunuz, büyükşehiri ziyaret ettiniz. Yerel yönetimler size kentsel dönüşümle ilgili destek veriyor mu?

Bakanımız bir kaç konuşmasında şehirlerimiz kimlikten yoksun diyor. Markasız ve kimliksiz. Acaba bugüne kadar bakanlık ve belediyeler bundan haberdar değiller miydi diye düşünüyorum. Bugün bunu düşündüren nedir acaba? 6306 afet yasasının hızlıca faaliyete geçmesi gerekiyor. Şehirler planlanmadığı sürece büyük sorun. İzmir'e yapılan birkaç proje bile İzmir trafiğini felç etti. Bunların alt yapı sorunları düzelmedi. Bana göre alt yapısı hazır olmayan bir yerde proje başlamamalı. İzmir yolun başındayken planları yapılmazsa biz 10 yıl sonra İstanbul'luların İstanbul'dan kaçtığı gibi İzmir'den kaçış yolu arayacağız.

Rant Olmazsa Şehrin Kazancı Olmaz

***Yerel yönetimler de kentsel dönüşüm projesi ayarlıyorlar. Uzundere'nin hazırlamış olduğu kentsel dönüşüm projesinde 300'e yakın bir konut üretilecekti. Size bir ilçeyi alın dönüştürün demiyorlar? Rant söz konusu mu?

Bu tür projelerde rant olur elbet. Rant olmazsa şehrin kazancı hiç olmaz. Yapılacak projelerde rant olmazsa yatırımcının yatırım ve ya bir proje yapmasının anlamı yok. Dolayısıyla rantsız bir proje çalışması mümkün değil. Yerel yönetimlerde belediyelerimiz de buna hazır değil. Bu projelerle başkanımız yıllardır uğraşıyor. Biraz daha hızlı hareket edilmesi gerekiyor. Vatandaşla yüklenici arasında garantörlük olmalı.

***İnşaat sektörünün yanlış planlama, revize ve maliyet hesaplandırmalarında sıkıntı yaşadığı bir dönemde siz cesur bir adım attınız. Gaziemir'deki kale grubuna bağlı olan yapı mağazasını aldınız. Bu cesareti nasıl elde ediyorsunuz?

Bizi bu işe götüren esas gerçek yine aynı düşünce. Sektör büyüyor. Firmalarımız kaliteli çalışıyorlar. Biz de inşaat sektöründe kendimizi geliştirmek ve güncellemek zorunda olduğumuzu ifade ediyoruz. Burada İzmir dışından gelen firmalar daha önce hangi bayisinden ürün aldıysa aynı yerden almaya devam edecek. Burada öncelikle bir özgüvenle ürün satmaya gayret etmek zorundayız. İnşaat sektöründeki ivmeyi de görerek cesaret aldık. Yerel kalkınmaya da destek olmamız lazım. İzmir'e ekonomik yatırımlar yaparken ekonominin de canlanması gerekir.

Ayakları Üzerinde Duran Girişimler Yapılmalı

****Bir çok proje yapılıyor. Yapılırken öz kaynak ile ilgili sorunlar nelerdir? Öz kaynak pek yok gibi. Para olmadan da bu tür işler yapılabiliyor mu?

 Piyasanın, ülke ekonomisinin en ufak bir değişkenlik göstermesinde büyük mağduriyetlikler yaşanıyor. Bu mantıkla iş yürümez. Fakat ayakları üzerinde duran girişimler yapılabilir. Para ve ya sermaye olmadan bu tür girişimler zor.

****İnşaat şirketleri arasında yaşanan rekabet ne zaman son bulacak? Yüz yüze bakıp da aynı şirketlere talip olan firmalar var. Burada etiksel olarak ne söylemek istersiniz?

İzmir'de arsa üretilememesinin en önemli sebeplerinden bir tanesi de bu tip etik dışı olayların yaşanması. Sonuç olarak İzmir'de inşaat komitesi 6 bin civarında. Sektörde 20 bine yakın müteahhit var. Bunlar elbette bir yerde çakışacaklar ama etik değerler çok önemli. Bir kişi gidip anlaşmış, sözleşme yapmış ama bir başkası gidip talip oluyorsa hoş şeyler değil.

1+1 Evlerin Kültürü İzmir'de Arttı

***3+1, 2+1' gibi odalara göre değişik talepler yaşanıyor. Şu an en çok talep edilen oda durumları nedir?

Tercihlere bakınca insanlar öncelikle bir site istiyor. 3+1'den önce güvenliğe önem veriliyor. Otoparkı olan bir site isteniyor. İlk kriter bu. Sitelerde zaten 1+1, 2+1, 3+1 gibi alternatifler bulunuyor. İzmir'de 1+1 kültürü pek yoktu. Şimdi talep arttı.

***Milli otomobilimiz üretiliyor. Ne düşünüyorsunuz?

Milliden yola çıkarak yerli malı üretimi konusunda dünyada mücadele edebilir en iyi noktadayız. Dolayısıyla bizler baş edebiliriz. Cumhurbaşkanımız genelde bir tarih verir ama o yasal bir tarihtir. Genelde 1 yıl öncesinden o aracı yola çıkarır diye düşünüyorum.

***Yeni imar yönetmeliği yürürlüğe girdi. Burada meslektaşlarınıza çağrı yapabileceğiniz bir şey var mı?

Bu süreç çok uzadı. Yönetmelik ertelendi. Bizim de bunda baya girişimlerimiz oldu. En önemlisi emsalle ilgili konulardı. Süreç içinde bundan etkilenmemek için imar yönetmeliği kapsamında belediyeye veren yetkiler biraz daha arttı. Yerel yönetimlere yetki verilmesi halinde şube müdürlükleri de kurtulmuş olurlar.

Salihli'de Simge Olacak Proje Üretme Aşamasındayız

***Salihli'nin en yüksek projesini siz yapacaksınız. İzmir dışı projeleriniz hakkında konuşabilir misiniz?

Bizler de bu aralar biraz çakışmaya başladık. Almak istediğimiz bir yerin bir başka müteahhit tarafından da alınmak istendiğini görünce yavaş yavaş İzmir'i terk etmeye başladık. Salihli'den de böyle bir proje gelince inceledik. Lokasyon olarak harika yerde. Salihli'nin simgesi olabilecek bir proje olsun istiyoruz.

***Türkiye dışı yatırımlarınız neler? Özellikle Kuzey Irak Bölgesi'nde şu an mevcut hükümet kontrolüne daha geçmedi ama Erbilde'de sizin ciddi bir yatırımlarınız var...

Orada faaliyetlerimiz devam ediyor. Bölgenin değil, Irak2ın en büyük yapı marketi olarak depolarıyla birlikte 13 metre bir hizmet sahamız var. 60bin ürünümüz var. Bitti, bitecek. örgütler kalkacak derken referandum çıktı. Barzani istifa etti. Orada şu an yasal ve ekonomik sıkıntılar var. Fakat biz orada varlığımızı sürdüreceğiz. Bizi oraya ülkemiz götürdü, ülkemiz yatırım yapın biz size destek olacağız derse kalmaya devam edeceğiz. Bu süreç krizden sonra çözülecek. İş adamlarımızı orada yalnız bırakmamamız gerekir.

Zeynep KAYA-İzmir Haber Merkezi