NİŞANTAŞI'NDAKİ SALDIRI DAVASINDA TAHLİYE TALEBİNE 'RED'
Nişantaşı'nda arkadaşlarıyla parkta oturan akademisyen Neşe Nur Akkaya'yı, darp ettiği gerekçesiyle tutuklanan Eray Çakın'ın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, tanık konumundaki polis memurunun henüz beyanının alınmadığını belirterek sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Olay, İstanbul Nişantaşı'ndaki Mıstık Parkı’nda 6 Haziran 2021 tarihinde meydana geldi. İddiaya göre arkadaşlarıyla parkta oturan Eray Çakın, yan taraflarında oturan İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Araştırma Görevlisi olan Neşe Nur Akkaya ile arkadaşı Yasemin Farhat'ın yanlarına giderek tartışmış, sonrasında da darp etmişti. Akkaya başörtülü olduğu için saldırıya uğradıklarını iddia etmiş, Çakın ise kadınların parktaki yavru kediyi ittirdiklerini, daha sonra ise tekmelediklerini görmesi üzerine uyarmak için yanlarına gittiğinde kendisine hakaret ettikleri için elindeki pet şişe ile Akkaya’nın başına vurduğunu ileri sürmüştü.
Yaşanan olayın sosyal medyada, ‘Başörtülü akademisyene saldırı' olarak gündeme gelmesinin ardından Çakın, gözaltına alınarak tutuklanmış ve hakkında, ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' ve ‘silahla kasten yaralama' suçlamalarıyla 2 yıldan 6 yıl 9 aya kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu yargılanan Eray Çakın, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşmada Neşe Nur Akkaya ile Yasemin Farhat da hazır bulundu. Duruşmaya 20'ye yakın avukatın katılımı ise dikkat çekti.
“RAHATSIZ OLUYORSANIZ SİZ GİDERSİNİZ”
Duruşmada beyanları alınan Neşe Nur Akkaya, olay günü akşama doğru Mıstık Parkı'nda arkadaşı Yasemin Farhat ile oturduğunu söyleyerek, “Yanımıza gelen kediyi, Yasemin kucağına alıp sevdi. Kedi yanımızdan uzaklaşıp tekrar gelince benim kucağıma gelmek istedi. Ben de beyaz giydiğim ve kedi tüy döktüğü için kucağıma almak istemedim. Elimle tutup kenara bıraktım. O sırada sanık Eray, ‘Kediyi o şekilde darp edemezsin’ diye bağırdı. Ben de kendisine kediyi darp etmediğimi söyledim. Önüme döndüm. Ayağa kalkıp bağırarak, ‘Bakın, bu kişiler kediyi darp ediyor’ diyerek parkta oturan insanlara seslendi. Bize karşı kışkırtmaya çalıştı. Ayakta olduğu esnada da, ‘Sizden rahatsız oluyorum. Burada yaşayamazsınız. Gaziosmanpaşa'ya gidin. Sizin gibiler oraya layık’ diye bağırmaya başladı. Ben de kendisine, ‘Ben burada yaşıyorum rahatsız oluyorsanız siz gidersiniz’ dedim.” şeklinde konuştu.
“ÖLDÜRÜLMEK ÜZERE DÖVÜLDÜM”
Beyanda bulunmaya devam eden Akkaya, “Arkamdan gelerek, başörtümden tutup, elinde koyu renkli termos olduğunu düşündüğüm bir cisimle kafama vurdu. Kafamı tutup yere eğdi, başörtümü çekti. Defalarca yüzüme vurdu. 2-3 vuruştan sonra bayılmışım. Tutulup yere yatırılmaya çalışıldığımı hatırlıyorum. Kimse müdahale etmedi. Polis gelip beni kurtardı. Bir kolumdan yasemin bir kolumdan polis tutarak hastaneye götürüldüm.
Olaydan bir kaç gün sonra oturup kalkarken zorlanıyordum, ağrılar hissediyordum. Vücudumda morluklar fark ettim. Kesinlikle bana vurduğu cisim pet şişe değildi. Ben öldürülmek üzere dövüldüm. Kurtarılmasaydım ölecektim. Başka bir açıklaması yok. Olay ile ilgili maddi zarara uğramadım ama psikolojik destek almak zorunda kaldım. Şikayetçiyim” dedi.
Mahkemede beyanda bulunan Yasemin Farhat da olay günü yaşananlardan dolayı psikolojik destek aldığını anlatarak, Eray Çakın'dan şikayetçi olduğunu söyledi.
“YÜZÜNDE KAN VARDI”
Mahkemede tanık olarak dinlenen Ümit Sırtlı, olayın yaşandığı parkın yanında esnaf olduğunu söyleyerek, “Dışarıdan sesler duydum. Bağırışlar üzerine dışarı çıktım. Sanığın, hanımefendinin yüzüne birkaç kez vurduğunu gördüm. Arkadan yüzüne vuruyordu. Neşe hanımın yüzünde kan vardı. Su şişesine benzer ancak metal mi plastik mi ne olduğunu tam göremediğim cisimle 5-6 kez vurdu. Eşarbını çekip çekmediğini görmedim” şeklinde konuştu.
“TOPLUMDA ZATEN AYRIŞTIRILIYORKEN BAŞKA BİRİNİ AYRIŞTIRMAM MÜMKÜN DEĞİL”
Müşteki beyanlarına karşı diyecekleri sorulan Çakın, “Ben bir eşcinsel olarak toplumda zaten ayrıştırılıyorken, başka birini ayrıştırmam mümkün değil. Geçen celse savcılık, tanıkları etkileme durumu ve baskı uygulama durumuna ilişkin mütalaa vermişti. Tanıkların dinlenmiş olması ve 2 yıldır aynı iş yerinde çalışıyor olmam ve 8 yıldır ölümcül bir hastalığım olmasından ötürü tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum. Hakkımda hüküm kurulduğu takdirde lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
SAVCI TAHLİYE TALEP ETTİ
Duruşmada görüşü sorulan savcı, delillerin büyük ölçüde toplanmış olması ve Çakın'ın tutuklu kaldığı sürenin göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verilmesini talep etti.
TUTUKLULUĞUN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Ara kararını açıklayan mahkeme, tanık konumundaki polis memurunun henüz beyanlarının alınmamış olduğunu dikkate alarak, Eray Çakın'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.