Önce neyden kaçtığını sorgula
Yazarımız Beril Yaşar, "Önce neyden kaçtığını sorgula" isimli yazısını kaleme aldı...
İnsanlık olarak 6 milyon yıl önce maymunlardan ayrıldık ve baş döndürücü çılgın serüvenimiz böylelikle başladı. 200.000 yıl önce Homo Sapiens’e, 50.000 yıl önce de Sapiens’e evrildik. O gün bugündür çok acılar gördük insanoğlu olarak. Epey bi bin yıl doğayla savaştıktan sonra, bu savaşı kazanınca kendi egomuza döndük . Yaklaşık olarak 5000 senedir de insanoğlu olarak kendi egomuzla savaşıp duruyoruz. Bu ego savaşında hayalimize dahi getiremeyeceğimiz senaryoları insanoğlu bizzat yaşadı.
Mesela Çin Komünist lideri Mao Zedung kendisine mualif 5 milyondan fazla kişiyi öldürdü, ülke ekonomik olarak çökünce 20 milyon insan da açlıktan öldü, Hitler 6 milyonu ağır katliam olmak üzere 17 milyona yakın kişinin ölümüne sebep oldu, Belçika Kralı Leopold II sömürgesi Kongo’da yaptığı insanlık dışı eziyetler ve katliamlarla 10 milyondan fazla insanın ölümüne neden oldu, Stalin dişini göstermeden alkışlayan delegeleri bile öldürürken Japon orgeneral Tojo Güneydoğu Asya’da 5 milyondan fazla insanın ölümüne neden oldu, Kamboçyalı Pol Pot okuma yazma bilen 2 milyon kişiyi öldürürken Saddam Hüseyin döneminde 2 milyondan fazla insan acımasızca katledildi. Bu ve bunun gibi milyon tane hikaye sayarım ama yeterince mideniz bulandıysa konuya geçmekte fayda var. Geçen sene okuttuğum Kimya bölümü öğrencilerimden Gamze Koyunsever, heyecanla telefon etti “hocam size bişey anlatmak istiyorum diye” ve bana aktardıkları aynen şunlar; "Hocam bilmiyordum Atatürk'ü bu kadar çok sevdiğimi. Ne zaman Anıtkabir'e gittim, resimleri, mezarı, kıyafetlerini.. gördüm başladım ağlamaya..
Benim en büyük hayalim yurt dışında yaşamaktı hocam ama Anıtkabir'e gidince şunu fark ettim; Acaba gitmek istediğim ülkedeki insanlar da zamanında benim gibi yapıp ülkelerini terk etselerdi, o ülkeler bu gelişmişlik düzeyine gelir miydi ve ben şimdi o ülkelere gitmek ister miydim?" Gamze'nin söyledikleri beni çok etkiledi ve izin alarak söylediklerini burdan paylaşıyorum. Hani bazıları diyor ya ne kadar kötü bir zamanda, ne kadar kötü bir ülkede yaşıyoruz diye, tarih çalışan bir bilim kadını olarak gerçekten komik geliyor. Ayrıca küçük bir hatırlatma dünyayı cennetle karıştırmamak lazım, dünyada hak eden cennet boyutuna yükselebiliyor sadece. Hani bu dünyaya geldik ya amacımız kendi kariyerimizi yükseltmek, hayat koşullarımızı iyileştirmenin çok ötesinde bir şey olmalı diye düşünüyorum. Hatta insan olmanın ilk koşulu dışsallık yaratmak. Gördüğümüz her şeyin sorumlusu olduğumuzu ne kadar çabuk unutabiliyoruz.