Parasını yöneten, hayatını yönetir...
Finansal hayatta tavsiyelerde bulunmak için genelde kullandığım bu sözler, gönüllüleri arasında olduğum FODER (Finansal Okuryazarlık Derneği) kurucu başkanı Özlem Denizmen'in veciz hale gelmiş bir sözü.
İnsanoğlu hayata gözlerini açar açaz bir mücadeleye başlıyor. Hayata ilk adımla başlayan bu mücadele yaşamın sonuna kadar devam etmekte. İnsanoğlunun hayatiyetini devam ettirebilmesi; ruh ve beden sağlığı kadar, ekonomik açıdan da güçlü olmasına bağlı. İnsanoğlu ilk çağlardan günümüze kadar beslenmek, hayatını devam ettirebilmek, aile olmak, yerleşim yerleri kurmak ve nihayetinde toplum olabilmek için ekonomik yönden de mücadele etmiştir. Dünya tarihi savaşların en büyük nedeninin toprağı ve ekonomik gücü elde etme mücadelesi olduğunu göstermiştir. Bugün nerdeyse tüm Dünya devletlerinin Ortadoğu coğrafyasında olmasının sebebi de zengin petrol ve enerji kaynaklarını kontrol etme mücadelesi olduğu artık bir sır değil!...
Peki küreselleşen dünyada birey olarak ekonomik açıdan güçlü olmak için biz neler yapmalıyız?
Finansal okuryazarlık nedir?
Her şeyden önce hayatımızı iyi yönetebilmek için paramızı yönetmeyi öğrenmeliyiz. Parayı yönetmek için de finansal okuryazar olmalıyız. Yani paranın anlamını ve değerini bilmeli temel finans bilgilerini öğrenerek para yönetimini öğrenmeli, finans yönetimi ile tasarruflarımızı nasıl değerlendireceğimizi tespit etmeli, bütçe yaparak harcamalarınızı kontrol altına almalı, finansal ürünler hakkında bilgi sahibi olarak işimiz için ve bireysel ihtiyaçlar için en doğru finansal kaynaktan en doğru finansal ürünü seçebilmeliyiz.
Neden tasarruf yapamıyoruz?
Dünyada milli geliri yüksek olan ülke vatandaşlarının aynı zamanda en yüksek tasarruf oranlarına sahip olduğu da görülmektedir. Üretmeden tüketmek ve tasarruf etmeden harcamak sürdürülebilir bir ekonomik model değildir. Küreselleşen dünyada artık bilgiye ulaşmak çok hızlı ve kolay yoldan sağlanmaktadır. Ülkemizde internet kullanıcısı sayısının artması nerdeyse nüfusun yüzde 80 inde akıllı telefon olması ile küresel sermayenin deyim yerinde ise reklam bombardımanı altında tutması insanlarımızı maalesef tüketime yönlendirmektedir. Bilgiyi alıp katma değer yaratması gereken kesim üretmeden tüketmek için borçlanmak zorunda kalmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda dünyadaki faiz oranlarının düşük ama Türkiye deki faizlerin yüksek olduğunu gören küresel finans kesimi, GSMH ya oranla borçlanması düşük olan ülkemizde banka be finans kurumlarını satın alarak adeta tüketici kredilerinde son on yılda bir patlama yaşanmasına vesile olmuştur. Artan tüketim ihtiyaçları ve finansa ulaşmanın kolay olması halkı tasarruf yerine tüketime yönlendirmiştir. Ama şartlar ne olursa olsun kendimize daha iyi bir gelecek sağlamak istiyorsak tasarrufu elden bırakmamalıyız.
Bütçe yap; ayağını yorganına göre uzat;
Paranızı (yada hayatınızı) yönetmek için ikinci adım bütçe yapmaktır. Dünyadaki en büyük ülkelerden, küresel şirketlere hatta en ufak topluluklara kadar herkesin bir bütçesi vardır. Bütçe ile kurumlar gelir ve gider tahminlerini yapmakta, yıl içindeki yatırım projelerini ve bunları nasıl finanse edeceklerini planlamakta be harcamalarını bu şekilde kontrol altında tutmaktadır.
Sizde hem bireysel olarak kendi hem de ailenizin finansal açıdan sorun yaşamak istemiyorsanız, kişisel ve aile bütçenizi yapmalı, aylık ve yıllık olarak gelir ve giderlerinizi tek tek belirleyerek harcamalarınızı kontrol etmelisiniz.
Borçlarınızı yönetebiliyor musunuz?
Çoğumuz sabit gelirli insanlarız. Hayalimizi evi, arabayı almak veya eşimiz ve çocuklarımız ile güzel bir tatil yapmak için kredi çekiyoruz. Çocuklarımız büyüdükçe istek ve talepleri artıyor. Okulda veya arkadaş çevresinde gördüğü Yen'i çıkan akıllı telefonu veya laptop bilgisayarı almamızı istiyor. ÖTV KDV indirimi fırsat vs kampanyaları görünce dayanamıyor cebimizde hazır bekleyen maaşımızın 5-10 katı limitli kredi kartı ile bol taksitli alış verişi hemen yapıveriyoruz.
Ya sonra? Malum taksit ödemeleri gelince hesap şaşıyor ve borcu yönetemiyoruz. Peki ne yapmalı?
Finansal Planlama yapın...
Herşeyden önce harcama yaparken, paranızı harcadığınız veya borçla aldığınız şeyin hayatınız için gerçekten bir ihtiyaç mı yoksa bir istek mi olduğuna karar verin.
Harcama yapmadan önce 10 saniye kuralını uygulayın. Bu 10 saniye de satın alma duygunuzu mantık süzgecinden geçirin.
Gerçek bir ihtiyacınız için satın almadan önce buna ayırabileceğiniz bütçeniz olup olmadığını belirleyin. Yoksa önce bütçelemiştin sonra satın alın.
Fiyat ve ödeme seçeneklerini araştırın. Daha çok taksit yapıyor diye bir malı daha pahalıya almayın. Ödeme gücünüze göre bankadan çekeceğiniz ihtiyaç kredileri ile üstleneceğiniz maliyet çoğu zaman vadeli ve bol taksitli satış yapan mağazalardan daha uyguna gelebilir. Mutlaka araştırın.
Tasarruf etmek için borçlanın...
Hayatta doğru bilinen yanlışlar vardır. Tasarruf yapmak için de devamlı bir şeylerin olmasını beklemek, türlü sebepler göstermek bunlardan birisidir
Bilinenin aksine; tasarruf harcanmayan paradan yapılmaz, tam tersi önce tasarruf yapılır kalan para harcanmalıdır. Size tavsiyemiz aylık geliriniz ne olursa olsun mutlaka yüzde 10 tutarını tasarruf edin. Olmadı mı, gidin bankadan kredi çekin, parayı Bireysel Emeklilik, Bono, Altın vs size hangisi daha cazip geliyorsa bir finansal ürüne yatırım ve unutun. Şimdi taksitleri ödemeye başlayabilirsiniz. Bakın tasarruf etmeye başladınız bile.
Finansal uzmana danışın...
Hayatta 3 şeyi eksik etmeyin. Birincisi doğduğunuz günden bu yana sizin sağlığınızı takip eden bir doktoru, hukuki konularda her zaman danışabileceğiniz bir avukatı ve mali ve finansal durumlarda her zaman yardım alabileceğiniz bir finans danışmanını.
Bankalarda hesap açtığınızda mutlaka bir müşteri temsilciniz olacaktır. Yada FODER, Ege Finans Derneği gibi sivil toplum örgütlerinden de destek alabilirsiniz. Buradan başlayıp daha profesyonel bir danışmanlık gerektiğinde işin uzmanlarına başvurabilirsiniz.
Son söz olarak; su gibi akıp giden zamanda hayatta başarılı olmanın yollarından birinin de paranızı yönetmek olduğunu şakın aklınızdan çıkarmayın. Sağlıcakla kalın
Not: Soru, görüş ve önerileriniz için recai35@gmail adresine e-posta yollayabilirsiniz.