RECEP TAYYİP ERDOĞAN: "TERÖRİSTLERİ AÇTIKLARI ÇUKURA GÖMÜYORUZ!"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her zaman teröristlerin beynindeyiz, onların açtıkları çukurlara onları gömüyoruz, gömmeye devam edeceğiz." Dedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenler'de 15 Temmuz Millet Bahçesi ile Yapımı Tamamlanan Tesis ve Projelerin Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle

Esenler Osmanlı döneminde bir kaç köyden müteşekkil iken Cumhuriyet döneminde aldığı büyük göçle yarım milyon nüfusa sahip bir ilçe haline gelmiştir. İstanbul'un en çok göç alan yerlerinden biri olan Esenler ilçemizi yaptığımız yatırımlar ve başlattığımız kentsel dönüşüm projeleri ile çarpık şehirleşmenin pençesinden büyük ölçüde kurtardık. Dünün mahrumiyet bölgesi Esenler bugün hamdolsun Avrupa yakasının en gözde bölgelerinden biri haline gelmiştir. Bu İstanbul öyle bir şehir ki büyüklüğünden kaynaklanan tüm sıkıntılarına rağmen aşkı, sevdası, bağlılığı daha ağır basan insanı kendine meftun eder.

"Onların hayalleri bile ulaşamaz ama biz yaptık"

AK Parti döneminde hayata geçirdiğimiz dünya çapındaki projelerle sadece İstanbul'u değil Türkiye'nin tamamını büyüttüğümüzü, güçlendirdiğimizi söylüyorum. Marmaray, Avrasya Tüneli bizden önce böyle bir şey var mıydı? Hayaldi değil mi? Şimdi denizin altından hem Marmaray ile gidiyoruz hem de araçlarımızla gidiyoruz. Bunları AK Parti iktidarı olarak biz yaptık bay Kemal. Onların hayalleri bile ulaşamaz ama biz yaptık.

Bizden önce Boğaz'ın üzerinde iki köprü vardı. Üçüncüyü yaptık mı? Yaptık, Yavuz Sultan Selim Köprüsü dedik ki yetmez, bir de İstanbul'u İzmir'e bağlayalım neyle, Körfez geçişinden de bir geçiş lazım. Osman Gazi Köprüsü'nü de orada yaptık. İstanbul Kocaeli arasında. Onlar konuşur biz yaparız farkımız bu. Bu şehirde üretilen her değer her zenginlik her faaliyet dalga dalga tüm şehirlerimizi bölgemizi ve dünyayı etkiliyor.

Yabancı misafirler geliyor, liderler, onlara, 'Bak denizin altından raylı sistem geçiyor, bak buradan Avrasya Tüneli arabalar geçiyor...', şaşırıyorlar. 'Ben on sene önce geldiğimde böyle şeyler yoktu burada.' diyorlar. 'Bak burada üçüncü köprü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü...', şaşırıyorlar. Bunlar 15 seneye sığmış olan eserlerimiz.

"Yatırım bedeli 55 trilyon lira olan millet bahçemizi açıyoruz"

Esenler ve büyükşehir belediyeleri tarafından ilçeye kazandırılan 5 önemli hizmetin toplu açılış törenini gerçekleştiriyoruz. Bunlardan biri, sadece Esenler değil tüm İstanbul için önemli ve örnek bir proje olduğuna inandığım 15 Temmuz Millet Bahçesi'dir. Törenden sonra millet bahçesine gideceğiz. Anneler, babalar, sizler de çocuklarınızla beraber o millet bahçesinde gezineceksiniz. Çevreci iktidar, çevreci belediye kimdir, bunu göreceksiniz. Çevrecilik, belediyecilik, hizmet bizim işimiz. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Farkımız bu. Toplamda 240 bin metrekare alanda kurulan eserler, 15 Temmuz Millet Bahçesi. Bisiklet ve yürüyüş yolları, piknik alanları, açık hava etkinlik alanı, spor tesisleri, cami, millet kıraathanesi ve ikinci bahar kıraathanesinden oluşan külliyesi... Meyve, sebze, tıbbi bitki bahçeleri, çocuklara, gençlere, hanımlara yönelik tesisler, şifa ve gül bahçesiyle, biyolojik göletiyle ilçemize, şehrimize yakışan bir hizmet. Yatırım bedeli, 55 trilyon lira olan millet bahçemizi bugün resmen hizmete açıyoruz.

"Teröristleri açtıkları çukurlara gömmeye devam edeceğiz"

Bay Kemal, bak sen de bunları iyi bil. Bu teröristlerle el ele, kol kola dolaşma. Onlardan sana fayda yok Bay Kemal. Yerli ve milli ol. Bu teröristleri savunmaktan vazgeç. Bunlarla kol kola olmaktan vazgeç. Teröristlerle omuz omuza olmaktan vazgeç.

Zeytin Dalı, Afrin operasyonunu yaptık mı? Yaptık. Sincar'ı yaptık mı? Yaptık." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her zaman teröristlerin beynindeyiz. Onların açtıklara çukurlara onları gömüyoruz, gömmeye devam edeceğiz. Zira teröristler benim milletin başına bela olmaktan çıkacak. Biz mehmedimizle, Mehmetçik'lerimizle birlikte oralardayız. Özgür Suriye Ordusu'yla oralardayız.

Hep birlikte Allah'ın izniyle, vatanımıza, sınırlarımıza saldıranlara karşı bedelini ödetiyoruz. Ödeteceğiz. Her ne kadar içeride bile bundan rahatsız olanlar varsa, onlara da buradan selam. Bay Kemal, bak sen de bunları iyi bil. Bu teröristlerle el ele, kol kola dolaşma. Onlardan sana fayda yok Bay Kemal. Yerli ve milli ol. Bu teröristleri savunmaktan vazgeç. Bunlarla kol kola olmaktan vazgeç. Teröristlerle omuz omuza olmaktan vazgeç. 31 Mart'ta yine onlarla birlikte yola çıkmaya hazırlanıyor. Bay Kemal. Açık ol açık. Dürüst ol dürüst. Bu millet de seni bir şey zannetsin.

"İstanbul CHP döneminde susuzluktan kurumuştu"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul üzerinden bizi eleştiriyor. Hem de 'su, doğal gaz' diyerek eleştiriyor. İstanbul CHP döneminde susuzluktan kurumuştu, kokmuştu. Osmanlı'dan kalma çeşmelerin önündeki su kuyruklarının ucu gözükmüyordu. Tankerlerle taşınan sularla insanlar hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlardı.

 

Gençler siz biliyor musunuz? Yalova'dan Kuruçeşme'ye denizden tankerle, gemiyle su getirdiler. 1-2 gemi İstanbul'da ne yapar? CHP bu. Biz geldik, bu işi bitirdik.

Bunu Bay Kemal de bilmez belki. Çünkü Bay Kemal Kağıthane'ye 'kağıttepe' diyecek kadar İstanbul'dan uzak. Bu ülkeyi tek parti devrinde bir dilim kuru ekmeğe muhtaç edenler, İstanbulluları da bir yudum suya hasret bırakmıştı. Gerektiğinde dağları deldik, gerektiğinde Boğaz'ı geçtik. İstanbul'u suya kavuşturduk. İstanbul'un suya ihtiyacı var mı? İstanbul'da edindiğimiz tecrübeyle hükumete geldiğimizde ülkemizdeki diğer büyükşehirlerin su sorununu çözdük. Başta İzmir olmak üzere. Van, HDP belediyesiydi. Oranın su sorununu çözdük. Niye? Dedik ki 'Burada benim insanım yaşıyor.' Her ne kadar belediye filanca partide de olsa. 'İnsanlarımızı susuz bırakmayacağız.' dedik. İstanbullulara sorsanız. 'En memnun olduğunuz hizmet nedir?' diye. Herhalde su ve doğal gazı en başta söylerler. Ben göreve geldiğimde İstanbul'da 50 bin haneye doğal gaz veriliyordu. Ama İstanbul'dan cezaevine giderken 1 milyon 250 bin eve doğal gaz veriliyordu. Biz buyuz. Biz böyle çalıştık. Bay Kemal senin bunlardan haberin yok. Sen o zaman başka yerlerdeydin. Sen o zaman bu işlerin nasıl gittiğini ve nasıl yapıldığını bilmiyordun.

"Türkiye'nin şansızlığı..."

Türkiye'nin şanssızlığı ana muhalefet partisinin işte böyle bir zihniyetin esareti altına bulunuyor olmasıdır. Bugün Türkiye sanayi üretiminde sayıları bin 38'i bulan araştırma geliştirmek merkezleri, 283'e ulaşan tasarım merkezleri üretim ve istihdam destekleri ve ihracat kolaylıkları ile dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olmuştur. Organize sanayi bölgelerimizin sayısını 311'e, buralardaki istihdamı yaklaşık 2 milyona çıkardık. Teknoparklarımızda yüksek teknolojiye bağlı üretim yapan firmalarımıza çok önemli destekler veriyoruz. AK Parti döneminde desteklenen KOBİ'lerimizin sayısı 4 binden 320 bine çıktı. Bu işler öyle kendi kendine olmuyor.