"Sistem her şeyin anahtarıdır"
Altınordu Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu, kırmızı-lacivertli ekibin en büyük gücünün sistem olduğunu ifade etti.
Eroğlu, yaptığı yazılı açıklamada, son yedi sezonda iki şampiyonluk yaşayıp dört kez play-off iddiasını son maça kadar taşıdıklarını anımsattı.
Bunun büyük bir iş olduğuna değinen Eroğlu, "Eğer bir sisteminiz ve planınız yoksa şampiyonluğu bir gün yaşarsınız. Oysa sistem her şeyin anahtarıdır. Geleceği inşa etmek, bir projedir ve felsefe gerektirir. Yedi yıldır, daha önce kimsenin yürümediği bir yolda yürüyoruz. Bir yandan başarıya odaklanırken, diğer yandan kulübümüzün misyonu doğrultusunda oyuncu gelişimini sağlıyoruz. Geriye dönüp baktığınızda bir dönem Altınordu forması giyen oyuncuların bir çoğunun kariyer gelişimlerinin yükseldiğini görebilirsiniz." değerlendirmesinde bulundu.
Başarıdaki bir diğer anahtarın istikrar olduğuna değinen Eroğlu, takımın ligin en genç ekibi olduğunu belirtti.
Altınordu Futbol Akademisi'nin bugüne kadar Süper Lig'e Barış Alıcı, Alican Özfesli, Erce Kardeşler ve Beke Özer'i, Premier Lig'e Çağlar Söyüncü'yü, Serie A'ya Cengiz Ünder'i kazandırdığının altını çizen Eroğlu, "Bu maden, henüz yeni yeni işleniyor. 2019-2020 sezonu ise bu madenden çıkan gençlerin sadece Türk futbolu değil, Avrupa arenasına doğru yol almaya başladığı bir dönem olacak." ifadelerini kullandı.
Ravil Tagir, Burak İnce, Atalay Yıldırım, Mertcan Dağlı, Egehan Gök ve Onur Taha Takır'ın planlı bir şekilde A takım seviyesine yükseltildiğini de belirten Eroğlu, şunları kaydetti:
"Yaşı 16 olsa da bir oyuncu sahada her şeyini vererek sistemin en önemli parçası olabilir. Bu sezon, herkes bunun nasıl gerçekleştiğini görecek. Altınordu A Takımı, ALFA 11'den hazırlayıcı takımımız Niğde Anadolu FK'ya kadar uzanan geniş bir sistemin ürünü. Her an herkes arma için hazır olmalı. Tek hedefimiz Altınordu armasını her gün daha yukarıya taşımak. Bu sistem, sadece idari ve teknik kadro ile futbolculardan oluşmuyor. Aşçımız, malzemecimiz, masörümüz muhasebeci ve tesis çalışanlarımız, herkes ama herkes bu sistemin bir parçası. Üzüm salkımı gibi hareket ediyor ve gerçek başarıya doğru, onurlu bir geçmişten görkemli bir geleceğe doğru adım adım ilerliyoruz."