Sünni – Şii Savaşı Tutmadı: Kürt Kartını Açalım
Türkiye sınırlarını zorlamaktadır. Bundan 50 yıl öncesinin Türkiye’si ortalama 50 milyon nüfus artışı yaşamıştır. Bu durum beraberinde ekonomik ve sosyal değişmeleri getirmiştir. Özellikle 1980 sonrası uluslararası gelişmeler Türkiye’nin konumunu güçlendirmiştir. Son yıllardaki ekonomik ve siyasi etki alanı genişleyen bir Türkiye vardır. Yine 2007 yılından itibaren Yunanistan üzerinden başlayan Euro bölgesindeki krizin Türkiye’ye yansımalarının beklenen şekilde olmayışı, ülkeyi güçlendirmiştir.
Türkiye’nin bu dönemdeki hareketliliği ve gücü frenlenmekte ve bunun için hareket alanı daraltılmak istenmektedir. Bu yüzden sürekli bir PKK terörü gündemde tutulmaktadır. Buna ilaveten gelişen ve zaman zaman etkili olan DEAŞ da “ölümlerden ölüm beğen” şeklinde Türkiye aleyhine faaliyetlerin merkezinde yer almaktadır.
Şimdilerde ise Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin referandum hamlesi ve destekçileri bağlamında Türkiye yine çamura saplanmak istenmektedir. Öncelikle petrol gelirlerinden yüzde 18 pay ayrılarak ekonomik anlamda coşturulan Barzani başkanlığındaki bölgesel yönetim, kaynaklar kısılınca bir gayr-ı memnun kitle haline dönüşmüştür. Ekonomik anlamda sıkıştırılan kitlelere çıkış ve çözüm olarak referandum gösterilmiştir. Kendi geleceğini kendi tayin etme hakkı her toplumun hakkıdır. Ancak bunun güç kullanarak ve demografik müdahalelerle gerçekleştirilmesi insanlık suçuna dönüşmektedir.
Bölgede referandum sürecini destekleyen İsrail’in kendince makul gerekçesi varlığını koruma ile ilgilidir. İsrail’in 14 Mayıs 1948’de bağımsızlığını ilan etmesinin ertesi günü Mısır önderliğinde, Ürdün, Lübnan, Irak ve Suriye orduları, derhal İsrail'i işgale başladı. 1967 6 gün savaşı ise Suriye, Mısır ve Ürdün’ün aktif ve dışarıdan da Suudi ve Irak’ın da destek verdiği bir sürece dönüştü. Bu yüzden Arap aleminin birlik beraberlik içerisinde olması İsrail aleyhine bir durumdur.
İsrail hiçbir zaman Ortadoğu politikasında Kürtlerle, Dürzilerle ve diğer etnik azınlıklarla dostluk kozunu oynadığını gizlemedi. Bu politika, bölgede bulunan Arap ülkelerine bağlı kalmayacak yeni devletlerin kurulması fikrine uygun. Irak’ın bölünmesi de, Suriye’nin bölünmesi de, İsrail’in Arap komşularına karşı dayanabileceği bir Kürt devletinin ortaya çıkması da İsrail’in çıkarlarına uygundur…