Tehlike: Siber zorbalık

Son yıllarda artan sosyal medya kullanımının beraberinde getirdiği yeni nesil tehlike olarak nitelendirilen "siber zorbalık", küresel bir sorun olmaya devam ediyor.

Okullarda yaygın olarak bilinen ve okul temelli bir problem olan geleneksel akran zorbalığı, dijitalleşmeyle birlikte yeni bir biçim alarak dijital platformlara taşındı.

Sosyal medya, mesajlaşma platformları, oyun platformları da dahil olmak üzere birçok yerde yaşanan siber zorbalık, yetişkinler arasında görülse de özellikle çevrim içi gizliliği ve güvenliğini sağlayamamış çocuklar ve gençler arasında görülüyor.

ABD merkezli, çocukları ve ebeveynlerin internet kullanımının daha güvenilir olmasını hedefleyen Enough.org'un araştırmasına göre, sırasıyla Instagram, Facebook, Snapchat ve Youtube siber zorbalığın en yaygın görüldüğü platformlar arasında yer alıyor.

UNESCO dijital kütüphanesinde yayımlanan bir raporda, ankete katılan 11 Avrupa ülkesinden, 11-18 aralığındaki her 2 çocuktan 1'inin siber zorbalığa maruz kaldığı belirtiliyor.

Raporda, Avrupa'da 18-29 yaş aralığındaki kadınların yüzde 11'i, 15 yaşından beri saldırgan ve istenmeyen mesajlar veya yaklaşmalar da dahil olmak üzere siber tacize maruz kaldıklarını söylüyor.

ABD'de 13 eyalette yapılan bir ankete göre de 12-17 yaş aralığındaki 10 çocuktan 6'sının siber zorbalıkla karşı karşıya ve bu zorbalığa çocukların yüzde 61'i dış görünüşleri nedeniyle siber zorbalığa uğruyor.

Amerikan Tabipler Birliği'ne ait aylık açık erişimli tıp dergisi JAMA Network Open'da yayımlanan araştırmada, siber zorbalığa maruz kalan 10-16 yaş aralığındaki çocukların intihara daha meyilli olduğu ifade ediliyor.

İnternet güvenliği alanında çalışma yapan Internet Watch Foundation'ın (IWF) araştırmalarına göre, Kovid-19 kısıtlamaları döneminde, çocukların çevrim içi cinsel istismarının görüldüğü görüntülerde büyük artış yaşandı.

2020'de cinsel istismar görüntülerinin yer aldığı internet sitelerinin sayısı 153 iken, bu sayı 2021'de 252'ye çıktı.

İngiltere merkezli IWF, çocukların manipüle edilerek kendi istismarlarını kayıt altına almalarını içeren görüntülerde önemli artış olduğuna dikkati çekiyor.

Özellikle 7-10 yaş grubundaki çocukları içeren bu tür materyallerin 3 kat arttığını vurgulayan IWF, bu artışın Kovid-19 kısıtlamaları nedeniyle milyonlarca insanın evde daha fazla kalması ve internette daha uzun süre vakit geçirmesinden kaynaklı olabileceğini belirtiyor.

Siber güvenlik şirketi Web-IQ raporuna göre, Avustralya Çocuk İstismarına Karşı Mücadele Merkezi, Avustralya'da salgın döneminde, Nisan-Haziran 2020'de, 2019'un aynı dönemine kıyasla çevrim içi çocuk cinsel istismarına ilişkin kamuya açık raporlarda yüzde 122'lik artış görülüyor.

Kanada'da da Çocuk Koruma Merkezi çevrim içi istismarını içeren raporların yüzde 81 arttığı bildiriliyor.

Bilgisayar güvenliği için yazılımlar üreten McAfee Siber Zorbalık raporuna göre, Hindistan'da çocukların yüzde 85'i siber zorbalığa maruz kalıyor.

Irkçılık, kişisel saldırı ve cinsel taciz vakalarını kapsayan çalışmada, 10 ülkeden 11 bin 687 çocuk ve ebeveynlerinin verileri kullanıldı.

McAfee yetkilisi Gagan Singh'ne göre, Hindistan'da siber zorbalık endişe verici seviyelere ulaştı ve her 3 çocuktan 1'i ırkçılık, cinsel taciz ve fiziksel zarar verme tehditleriyle karşı karşıya kalıyor.

Singh, Hint çocukların diğer ülkelerdeki çocuklara oranla daha fazla siber zorbalığa maruz kaldığını ve çocukların yüzde 45'inin zorda kaldıkları durumu ebeveynlerinden gizlediğini belirtiyor.