'Trump'ın İran siyaseti savaş riskini en üst seviyeye taşıyor'

Ulusal İran-Amerikan Konseyi Başkanı Parsi, ABD Başkanı Donald Trump'ın, İran'a yönelik politikasının diplomasi şansını en aza indirdiğini, savaş riskini ise en üst seviyeye çıkardığını bildirdi.

Ulusal İran-Amerikan Konseyi Kurucu Başkanı Trita Parsi, ABD-İran gerilimini, iki ülke arasındaki müzakere ihtimalini ve nükleer anlaşmanın geleceğini AA muhabirine değerlendirdi. 

ABD ile İran arasındaki gerginliğin savaşa dönüşebileceğini belirten Parsi, "Trumpİran ekonomisini baskılarla boğmanın Tahran'ı teslim olmaya zorlayacağını düşünüyor. İranlılar da asla teslim olmayacaklarının ve savaşa hazır olduklarının sinyallerini veriyor." dedi.

Washington ve Tahran'ın "kafa kafaya toslayacak şekilde çok tehlikeli bir yakınlaşma içine girdiği" değerlendirmesinde bulunan Parsi, "İran, ABD'nin baskılarına karşı geri adım atmayacak ancak nükleer anlaşmanın tarafları, ABD'nin yaptırımlarına rağmen İran'ın petrol ihracatını sürdürmesine imkan tanıyabilirse, Tahran anlaşmadan ayrılacağı yönündeki uyarılarından vazgeçer." diye konuştu.

ABD Başkanı Trump'ın, İran'ı yeni bir müzakere sürecine çekmeye çalıştığını ancak izlediği yolun riskli olduğunu anlatan Parsi, "Trump, İran'la müzakere istiyor ancak İran'la ilgili izlediği yol diplomasi şansını en aza indirirken savaş riskini en üst seviyeye taşıyor. İran'a yönelik maksimum baskıyı sürdürdüğü ve (ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı) John Bolton'ı yanında tuttuğu sürece İranlıların, Trump'ın tuhaf diplomasisini kabul edeceklerini düşünmüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"İran'la sınırlı savaş diye bir şey olmaz"

ABD yönetimindeki şahin kanadın, Trump'ı İran'a karşı muhtemel bir savaşın "sınırlı" olacağı konusunda aldatmaya çalıştığını vurgulayan Trita Parsi, şöyle devam etti:

"İran'la sınırlı savaş diye bir şey olmaz. Aslında Trump'ı savaşa çekmeye çalışan çevresindeki kişiler, şu anda ona büyük bir savaştan söz edemeyecekleri için İran'la savaşı küçük bir savaş olarak pazarlıyor. Oysa ki onlar gerçekte İran'la askeri çatışmanın büyük bir savaşa yol açabileceğini iyi biliyor."

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İsrail gibi ABD'nin bölgedeki müttefiklerinin İran'a yönelik muhtemel savaşa ilişkin konumunu da değerlendiren Parsi, "Bu eksen, yalnızca ABD savaşa tamamen katılırsa İran'a karşı savaşı onaylar. ABD'nin tam müdahil olmadığı bir savaşa katılmazlar." ifadelerini kullandı.

Buna ilişkin son günlerde BAE yönetiminden gelen İran'la tansiyonu azaltıcı açıklamaları örnek gösteren Parsi, "ABD savaşa ilişkin tereddüt ettiği anda BAE'nin kendisini savaştan nasıl uzaklaştırmaya çalıştığını gördük." dedi.

"AB'nin anlaşmayı koruma çabaları yetersiz"

Parsi, nükleer anlaşmanın Avrupalı taraflarının İran'la ticareti kolaylaştırmak ve Avrupalı şirketleri ABD'nin yaptırımlarından korumak için geliştirdiği ödeme mekanizmasının (INSTEX) faaliyete girmesine ilişkin ise "INSTEX'in tek başına yeterli olacağından şüpheliyim. İran petrolünü satmayı istiyor fakat INSTEX henüz sadece yaptırım dışı ürünlerin ticaretine odaklanmış görünüyor." diye konuştu.

ABD'nin nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilmesinden sonra Avrupa Birliği'nin (AB) anlaşmayı koruma çabalarının hala yetersiz olduğunu kaydeden Parsi, "AB, nükleer anlaşmayı ayakta tutmak istediğini ve Trump'ın yaptırımlarına karşı olduğunu söylüyor. Buna karşın anlaşmadaki taahhütlerini yerine getiremezken yaptırımlara da körü körüne uyuyor." değerlendirmesini yaptı.