Tugay'dan pozitif ayrımcılık
Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, katıldığı bir söyleşide birlikte çalıştığı 30 müdürden 20'sinin kadın olduğunu belirterek kadınların yönetici olarak çalıştığı kurumlarda daha fedakarca davrandıklarına, daha başarılı sonuçlar elde ettiklerine inandığını söyledi.
Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, katıldığı bir söyleşide birlikte çalıştığı 30
müdürden 20’sinin kadın olduğunu belirterek kadınların yönetici olarak çalıştığı
kurumlarda daha fedakarca davrandıklarına, daha başarılı sonuçlar elde ettiklerine
inandığını söyledi.
Tugay, İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD)’nin İş Hayatı’nda Kadın Statüsü’nün
Güçlendirilmesi Projesi “Sosyal İçerme ve Çeşitlilik Çalıştayı’nın “He For She” deneyimleri
bölümünde düzenlenen söyleşiye konuk oldu. İş Kadını Münteha Adalı’nın moderatör
olduğu söyleşiye Tugay’ın yanı sıra Orkestra Şefi İbrahim Yazıcı, Yazar Aşkım Kapışmak ve
Pedagog Hemşin Adıgüzel de konuşmacı olarak katıldı.Karşıyaka Belediyesi olarak
kadınların sosyal yaşamda daha aktif olmaları, iş yaşamına katılmaları ve özgürleşmeleri
için çok sayıda faaliyet yaptıklarını belirten Cemil Tugay, “Karşıyaka’da önemli sayıda kadın
örgütü var ve onlarla uyum içinde çalışıyoruz. Bizim yaptığımız çalışmalar tamamen
kadınların özgürleşmeleri ve sosyal yaşamda daha özgür, aktif olmaları üzerinedir. Erkekler
kadın hakları için bir kadın gibi mücadele edemezler. Bunun için mücadele edecek olan
kadınlardır. Kadınlar öyle bir mücadele etmelidir ki hiç bir erkeğin mücadelesine ihtiyaç
duymasınlar. Benim tanıdığım kadınlar bunu başaracak kadınlar. Kadınlara erkeklerden
daha çok güveniyorum. Kadınlar daha fedakar, özverili ve çalışkanlar. İhtiyaçları olan tek
şey birlik ve beraberlik içerisinde, cesaretle bu mücadeleyi yerine getirmek.
Ayaklanmalısınız bunu ancak siz başarabilirsiniz” diye konuştu.
İKİ KIZ ÇOCUK DUYARLI YAPTI
Kadınlara bakışının iki kız çocuğu babası olmasının ardından daha da değiştiğini ve duyarlı
hale geldiğini belirten Tugay, şunları söyledi: Kız çocuğu babası olarak, kadınların
özgürlüğü ve fırsat eşitliği için bir şeyler yapmanın zorunlu olduğuna inanarak yaşıyorum.
Kadınlara karşı yapılan her türlü haksızlığın da karşısında duracağım. Bu konuda kararlıyım.
Ne yapacaksınız sorusuna gelince; bizde temel olarak insan hakları konusunda buna
duyarlılık konusunda bir sorun var. Bu nedenle İnsan Hakları Kenti unvanını alacak bir kent
yaratmak için çalışma planı yaptık. Yakında bunun sonuçları duyulacak. Bunun içindeki
kadın hakları benim için çok özel bir başlık ve bunun üzerinde özellikle durulacak.
Kadınların en temel sorunları özgürlükleri konusunda erkeklerden daha farklı bir
pozisyonda görülmeleridir. Toplumumuz erkeklere tanıdığı özgürlükleri kadınlara tanırken
biraz sorun yaşıyor. Kadınların özgürlüklerini biraz da kadınların kendisi kısıtlıyor. Bu da
tamamen sosyal ve kültürel bir şey. Kadına özgür olmayı, özgürlüğü bir erkek kadar
hakettiğini öğretmek gerekiyor. Siyasetle uğraşmaya başladığım dönemlerde kadınlar ile
ilgili bana rehber olan bir kaç cümle var. Bunlardan biri beni derinden etkileyen Atatürk’ün
bir sözüdür. Atatürk, ‘İnsan topluluğu, kadın ve erkek denilen iki cins insandan
mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de
kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin. Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle
bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin’ diyor. Başka söze gerek yok.