TÜGVA: Ermenistan ordusu adeta bir sivil katliamına imza atmakta

TÜGVA üyeleri, Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına saldırısını protesto edip Azerbaycan'a destek için basın açıklaması yaptı.

Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) üniversite koordinatörlüğü üyeleri, Beşiktaş'taki Azerbaycan İstanbul Başkonsolosluğu önünde Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına saldırısını protesto edip Azerbaycan'a destek için basın açıklaması yaptı.

Grup adına basın açıklamasını okuyan avukat İsmail Hakkı Karagüzel, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ın, Karabağ bölgesinin işgalinden bu yana bölgede Ermenistan devletinin yapmış olduğu soykırımların, baskıların ve zulümlerin uzun yıllardır süregelen bir insanlık dramına neden olduğunu söyledi.

Üstelik daha önceki ve özellikle geçtiğimiz günlerde yaşanan saldırıların Yukarı Karabağ hattında değil, doğrudan iki devlet arasındaki sınırlarda ve ağır silahlarla yapıldığını ifade eden Karagüzel, şöyle konuştu:

"27 Eylül Pazar günü sabah saatlerinde Ermenistan’ın başlattığı geniş çaplı saldırılar sonucunda aynı aileden 5 kişi şehit olmuş ve bu 5 kişiden 2 kişinin henüz ilkokul öğrencisi olmaları bizleri derinden yaralamıştır. Aynı şekilde Ermenistan ordusu, sivillerin yaşadığı birçok köy ve kenti bombalayarak adeta bir sivil katliamına imza atmaktadır. Kardeş ülke Azerbaycan ise aksine sivillerin yaşadığı köyleri ve kentleri bütün gücü ve imkanlarıyla korumaktadır. Bu durum, olayın herhangi bir sınır ihlali ve çatışması değil, doğrudan Azerbaycan'a yönelik bilinçli bir taarruz olduğunu göstermektedir. Hiç şüphesiz bu saldırı, Ermenistan'ın çapını aşan bir hadisedir. Amaç saldırgan ve zalimane bir yaklaşımla hem Yukarı Karabağ sorununun çözümüyle ilgili süreci tıkamak hem de bölgede yeni çatışma alanları ortaya çıkarmaktır."

Ermenistan'ın alçakça saldırganlığı karşısında gerekli ve yeterli bir tepki ortaya koyamayan uluslararası toplum ve kuruluşların, çifte standardını bir kez daha gösterdiğini kaydeden Karagüzel, Minsk 3'lüsü denilen, ABD, Rusya ve Fransa'nın yaklaşık 30 yıldır bu sorunu çözmediğini, Azerbaycan Türkü soydaşların, Müslümanların katledilmesine göz yumduğunu, dolaylı yoldan da çeşitli lojistik ve mühimmat desteklerinde bulunduğunu, adeta bu sorunu çözmemek için de ellerinden geleni yaptıklarını belirtti.

İşgal edilen toprakların kardeş ülke Azerbaycan’ın toprakları olduğuna dikkat çeken Karagüzel, şunları kaydetti:

"Yaşanan bu zulüm sebebiyle 1 milyona yakın insan kendi topraklarından uzak yaşamaktadır. 'Artık hesap vakti geldi' diyen Azerbaycan, kendi göbeğini kendisi kesmek zorunda kalmıştır. Türkiye ve Azerbaycan olarak aramızda yıllardır süregelen kadim bir dostluk ve kardeşlik hukuku söz konusudur. Türkiye ve Azerbaycan hükümetleri hem siyasi arenada hem de toplum nezdinde dostluk ve kardeşliklerini fiilen ortaya koymuş, her türlü şart altında, hiçbir dünyevi menfaate dayanmaksızın dile getirmişlerdir.

Biz, Türkiye Gençlik Vakfı olarak Ermenistan devletinin yaptığı kabul edilemez ve hadsiz tahripkarlığa ve yıllardır süregelen bu acımasız zulümlerin karşısında duruyor ve kınıyoruz. Ve aynı şekilde Azerbaycan devletinin ve halkının yanında olduğumuzu bütün dünyaya bildiriyoruz. Biz kardeşiz ve kıyamete kadar birbirimize sahip çıkmak için varız. Bu kardeşlik bağımızla birlikte bugün de Azerbaycan’ın tam yanındayız. Her koşulda, her dönemde, her türlü zorlukta kalplerimiz ve milletimiz birdir. Her koşulda, her dönemde, her türlü zorluk ve zulümkarlığın altında kalplerimiz ve milletimiz birdir. 2 devlet olsak da Türkiye ve Azerbaycan tek bir millettir. Türkiye Gençlik Vakfı olarak bizler dualarımızla ve bugün burada bir araya gelerek kardeş ve dost ülke Azerbaycan’ın yanında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Şehit olan kardeşlerimizin makamları ali olsun ve şu anda, cephede gazada olan kardeşlerimizin de gazaları mübarek olsun diyoruz. Karabağ Azerbaycan'dır, Azerbaycan Türkiye'dir."

Grup daha sonra okudukları metni, Azerbaycan Başkonsolosluğundaki yetkiliye teslim etti.