TÜRK-İŞ, HAK İŞ ve DİSK, "Bu vergi düzeni adil değildir" deyip Meclis'e çağrı yaptı
İŞ, HAK İŞ ve DİSK başkanları yaptıkları ortak basın açıklamasında işçilerin ve çalışanların vergi kesintilerine ilişkin taleplerini dile getirdiler. 3 sendika, vergi düzeninin adil olmadığını söyleyip imza kampanyasında üyelerden toplanan imzalı belgeleri, partilerin grup başkan vekillerine ulaştıracak.
TÜRK-İŞ, HAK İŞ ve DİSK başkanları yaptıkları ortak basın açıklamasında işçilerin ve çalışanların vergi kesintilerine ilişkin taleplerini dile getirdiler. Emek üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve verginin geniş kitlelere adil bir şekilde yansımasının sağlanması gerektiği belirtilen açıklamada, "Bütün ücretlerden asgari ücrete tekabül eden kısım vergiden muaf olmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran yüzde 10 olmalıdır" denildi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜRK-İŞ Genel Merkezi'nde vergiler konusunda ortak basın açıklaması düzenledi. Ortak basın açıklamasını üç sendika adına DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu gerçekleştirdi.
3 SENDİKADAN ORTAK AÇIKLAMAÇerkezoğlu, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK olarak işçilerin ve tüm çalışanların en önemli sorunlarından biri olan vergi yüklerinin azaltılması ve vergide adaletin sağlanması için görüşleri ve taleplerini kamuoyunun, hükümetin ve 2020 yılı bütçesini görüşmekte olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki siyasi partilerin ve milletvekillerinin dikkatine sunduklarını belirtti.
"NET MAAŞ, VERGİ NEDENİYLE AZALIYOR"Türkiye'de gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğunu ücret geliri elde edenlerin oluşturduğunu belirten Çerkezoğlu, "Ücretli çalışanlar üzerinde hem doğrudan gelir ve kazanç üzerinden alınan hem de dolaylı olarak mal ve hizmet üzerinden alınan vergilerin ağır yükü bulunuyor. Kamu ve özel sektörde çalışan milyonlarca işçi ve memurun gelir vergileri kaynağından kesinti yapılarak ödeniyor. Ücretlerimizden kesilen vergiler, Gelir Vergisi hasılatının önemli bir kısmını oluşturuyor. Bugün ülkemizde uygulanan vergi politikaları nedeniyle işçiler üzerinde ağır bir vergi baskısı bulunuyor. İşçinin eline geçen net ücret, vergi kesintileri nedeniyle yılbaşına göre geçen sürede giderek geriliyor. Ücretli çalışanların net ücreti, bir yandan enflasyon nedeniyle satın alma gücünü kaybetmesiyle, diğer yandan artan vergi oranı nedeniyle azalıyor" dedi.
"BU VERGİ DÜZENİ ADİL DEĞİLDİR""Bu vergi düzeni adil değildir. Sosyal adalete, Anayasanın sosyal hukuk devleti ilkesine uygun değildir. Anayasayla bağdaşmayan bu anlayış sürdürülebilir değildir" diyen Çerkezoğlu, "TBMM'ye sunulan vergi düzeninde yeni değişiklikleri içeren yasa teklifi emekçilerin beklentilerini karşılamıyor, vergi adaletsizliğini ortadan kaldırmıyor. Bu teklifte ücretliler lehine olan 'ayırım ilkesi' yaklaşımı yine gözetilmiyor. Çalışanların 2005 yılı gelir vergisi tarifesine uygulanan yüzde 15-20-25-30-35 gelir vergisi oranı, 2006 yılından bu yana yüzde 15-20-27-35 olarak maalesef daha yüksek uygulanıyor. 2005 yılında gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 13,5 katı iken, günümüzde 7 katına denk gelmektedir. Çalışanlar her yıl daha fazla vergi ödemek zorunda kalıyor. Bu uygulama sosyal adaletle bağdaşmıyor. Bütün taleplere rağmen gelir vergisi tarifesi ücretliler lehine iyileştirilmiyor" ifadelerini kullandı.
"VERGİNİN ADİL BİR ŞEKİLDE YANSIMASI GEREKMEKTE"Daha adil bir vergi sistemi için TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK olarak ortak talepleri olduğunu belirten Çerkezoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Emek üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve verginin geniş kitlelere adil bir şekilde yansımasının sağlanması gerekmektedir. O nedenle gelir vergisi tarife basamakları ve oranları acil olarak çalışanlar lehine güncellenmelidir. Bütün ücretlerden asgari ücrete tekabül eden kısım vergiden muaf olmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran yüzde 10 olmalıdır. Düşük gelirli hane halkının tüketiminde önemli payı olan gıda ve alkolsüz içecekler, eğitim, sağlık ile giyim ve ayakkabı grubu için halen indirimli vergi oranı uygulanmaktaysa da düşük gelirli ailelerin tüketim vergi payını azaltmak için bu oranın daha da aşağıya çekilmesi sağlanmalıdır. Ücret geliri elde eden kişilerin giderlerini ödedikleri vergiden indirememelerinin doğurduğu anayasal eşitlik ilkesine aykırılık halini karşılayabilmek için tıpkı gayrimenkul sermaye iratlarında olduğu gibi, yüzde 25'lik götürü gider indiriminin yapılmasını öneriyoruz. İşçinin kendisi ve diğer aile fertleri için yapmak zorunda olduğu gıda, barınma, giyim, ısınma, elektrik, sağlık, eğitim gibi giderleri gelir vergisi matrahından mahsup edilmelidir. Zira benzer harcamalar, beyanname usulü ile vergiye tabii mükellefler tarafından gelir vergisi matrahından mahsup edilebilmektedir. Bireysel doğalgaz, elektrik, su, ulaşım ve iletişim hizmetleri tüketiminden alınan KDV yüzde 1'e düşürülmelidir. Temel tüketim mallarından alınan KDV sıfırlanmalıdır."
"KAYIT DIŞI ÇALIŞMA ORANLARINI ARTTIRIYOR"Vergi oranlarındaki artışın kayıt dışı çalışma oranlarını artıracağı görüşünü savunan Çerkezoğlu, "Talebimiz ve beklentimiz, vergide sağlanacak düzenlemelerin ücretli çalışanlar aleyhine olan haksız ve adaletsiz durumu ortadan kaldırması ve emekçiler lehine iyileştirme yapılmasıdır. Bu ülkenin sağladığı kaynakları kullanarak gelir ve servet elde edenler topluma karşı yükümlülüklerini yerine getirmeli ve kazançları oranında vergi ödemeleri sağlanmalıdır. Adil bir gelir dağılımını sağlayan, aile yükümlülüklerini dikkate alan, vergi adaletini ve eşitliğini hedefleyen ve kayıtdışı ekonominin önlenmesi amacıyla vergi oranlarında indirime gitmeyi savunan bütüncül bir gelir vergisi sistemine yönelik politikaların geliştirilmesini öncelikli hedefler arasında görmekteyiz. Vergi oranlardaki yükselme kayıt dışı çalışmayı artıracaktır. Adaletsiz vergi düzeninin değiştirilmesini, emekçilerin vergi yükü altında ezilmesine son verilmesini talep ediyoruz. Sosyal adalete, Anayasanın sosyal hukuk devleti ilkesine uygun bir vergi sistemi talep ediyoruz" dedi.
PARTİ GRUP BAŞKAN VEKİLLERİNE SUNULACAKYapılan basın açıklamasının ardından ortak basın açıklaması metinleri partilerin grup başkan vekillerine gönderilmek üzere sendika başkanları ve sendika üyeleri tarafından imzalandı. Öte yandan 81 ilde gerçekleştirilen imza kampanyasında üç sendikanın üyelerinden toplanan imzalı belgelerin de partilerin grup başkan vekillerine sunulması planlanıyor. Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan sendika bakanları, asgari ücret ve çalışanları ilgilendiren önemli konularda tekrar bir araya gelinebileceğini kaydetti.