"Türkiye'de çağdaş uygarlığın dinamosunu kadınlar oluşturacak"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Kadınlara çok büyük görev düşüyor. Eğer Türkiye düzelecekse, eğer Türkiye gerçek anlamda çağdaş uygarlığı yakalayacaksa, bunun dinamosunu kadınlar oluşturacaktır." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin yeni kurulan 3 il, 37 ilçe kadın kolunun başkanları ile bir araya geldi. 

Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka'nın da hazır bulunduğu CHP Genel Merkezi'ndeki toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, yeni il ve ilçelerdeki örgütlenmeler nedeniyle Nazlıaka'ya teşekkür etti.

Kılıçdaroğlu, hala örgütlenmedikleri il ve ilçeler olduğunu belirterek, CHP Kadın Kollarından gerekirse her köyde örgütlenmelerini istedi.

Kadının toplumun en güçlü kesimi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Eğer toplumda en güçlü kişi ise ve kadınlar böyle bir birliktelik oluştururlarsa, kendi güçlerini her alanda hissettirirler. Fakat tek tek bireysel olarak bazen dertlerimizi, bazen acılarımızı, sevinçlerimizi dile getirdiğimiz zaman kadın, gücünün farkında olamıyor. O nedenle örgütlenmek çok önemli." dedi.

Örgütlenmeyi, "bir elin nesi var, iki elin sesi var" şeklinde tanımlayan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir araya geldiğinizde, sorunları ortak olarak dile getirdiğinizde, acıları ortak olarak dile getirdiğinizde, sevinçlerinizi ortak olarak dile getirdiğinizde kamuoyu kulak kabartacaktır, 'bu kadınlar ne istiyor' diye. Aslında isteyeceğiniz çok şey var. Siyaset kurumundan da isteyeceğiniz çok şey var. Eğer çocuğunuz üniversiteyi bitirmiş hala işsizse, dönüp iktidara şunu söylemeniz gerekir; 'ben bu çocuğu hangi koşullarda yetiştirdim bunu biliyor musunuz, ben bu çocuğu hangi koşullarda üniversiteye gönderdim, biliyor musunuz'. Bunu soracaksınız ve dönüp diyeceksiniz ki 'aylardır, yıllardır benim çocuğumu işsiz bırakana ben asla oy vermeyeceğim'. Bunu her yerde söyleyeceksiniz. Bir siyasal parti 18 yıl iktidarda olacak, on binlerce, yüz binlerce, milyonlarca üniversite, lise mezunu işsiz gezecek..."

Kılıçdaroğlu, kadınların hayatın bütün sıkıntısını, acısını doğrudan yaşayan, evde yaşanan dramı en derinden hisseden kesim olduğunu söyledi.

"Akşam tencere kaynamadığı zaman, çocuğunu yatağa aç yatıran bir annenin dramını 18 yıldır iktidarda olanlar biliyorlar mı acaba?" diye soran Kılıçdaroğlu, kadınlardan bunları tüm illerde anlatmalarını istedi.

Kadınların çok güçlü olduğunu ancak bu gücün önündeki en temel engelin ise örgütlenmemek olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bir yerde bir kadının haksızlığa uğraması durumunda kadınların hep birlikte haksızlığa karşı mücadele etmesi gerektiğinin altını çizdi.

Kılıçdaroğlu, CHP'lilerin temel görevinin haksızlığa ve adaletsizliğe karşı çıkmak olduğunu belirterek, "Böyle bir yükümlülüğü CHP üyesi olmakla kazanmış oluyorsunuz. Bu insani bir görevdir ama bu görev en çok kadınlara yakışır." ifadesini kullandı.

Kadınların parlamentoda yeterince temsil edilmediklerini kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce Türkiye genelinde örgütlenen 306 kadın örgütü ile görüştüğünü aktardı. Onlara CHP Tüzüğü'nde "yüzde 33 cinsiyet kotası" olduğunu anlattığını dile getirerek Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"CHP olarak cinsiyet kotasının Siyasi Partiler Yasası'na girmesini istiyoruz. O zaman her parti zorunlu, yasal olarak yüzde 33 cinsiyet kotasına uyacak. O zaman hiçbir parti sandıktan şu çıktı, bu çıktı diye gerekçe üretemeyecek. Yüzde 33 kadın milletvekili olacak. 306 kadın örgütü dedi ki 'niye yüzde 33, niye 50 olmasın.' Dedim biz yüzde 33 koyduk ama siz diyorsanız yüzde 50, hayhay öyle hazırlarız, kanun teklifinde ilk imzayı da ben veririm, Meclise sunarız. Ama onlardan bir şey istedim. Bu teklifi veririz biz, Genel Kurula indiririz, Genel Kurulda görüşüldüğü gün bütün kadın örgütlerine bunu duyururuz, kanun teklifine kim 'evet' diyorsa o partiye oy verin. Kim 'hayır' diyorsa, hiçbir kadının o partiye oy vermemesi lazım. Bunun sözünü şimdilik aldık. CHP'li kadınların bu konuda koçbaşı olması lazım. Çünkü bu teklif, sizin teklifinizdir. Dolayısıyla sizler tarihi bir sorumluluk altındasınız. Gittiğiniz yerde 'biz CHP olarak cinsiyet kotasının Siyasi Partiler Yasası'na yüzde 50 olarak girmesini istiyoruz' deyin."

Kılıçdaroğlu, CHP'li kadınların vereceği mücadelenin, hayat mücadelesi veren kadınların mücadelesi olduğunu belirterek, "Sizin mücadeleniz açlıktan ölen Kübra bebeğin mücadelesidir. Verdiğiniz mücadelenin insani ve siyasi açıdan ne kadar değerli olduğunu bilmelisiniz. Tarihin size yüklediği böyle sorumluluk var. İsterim ki her evde huzur, mutluluk olsun, her evde çocukların karnı doysun. Milyonlarca işsizin olduğu bir Türkiye düşünün... Kadınlara çok büyük görev düşüyor. Eğer Türkiye düzelecekse, eğer Türkiye gerçek anlamda çağdaş uygarlığı yakalayacaksa, bunun dinamosunu kadınlar oluşturacaktır." diye konuştu.

CHP olarak nerede bir sorun varsa çözümünü bildiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, kaynakların doğru kullanılması durumunda Türkiye'nin çözülemeyecek sorunu olmadığını dile getirdi.