Türkiye ekonomisinde ciddi düzenlemeler yapıldı

Tim Ash, 4 ay önce ABD'de diplomasinin çok daha farklı olduğunu, herkesin Türkiye'ye yaptırımların olacağını düşündüğünü belirterek, "Türkiye, Washington'un bile inanamayacağı sonuç elde etti." dedi.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde düzenlenen Boğaziçi Zirvesi kapsamında İstanbul'da bulunan Bluebay Varlık Yönetimi Kıdemli Stratejisti Tim Ash, Bluebay’in büyük bir portföyünün olduğunu, bu portföyün yaklaşık yarısının gelişen piyasalarda olduğunu belirtti. 

Bluebay olarak Türkiye’de yaklaşık 20 yıldır bulunduklarını ifade eden Ash, Türkiye’de yatırımlarının devam edeceklerini, Türk bankalarını, kurumlarını, şirketlerini sevdiklerini dile getirdi.

Ash, Türkiye’nin makro sektörde iyi endüstri yöneticilerine ve bankalara sahip olduğuna işaret ederek, “Türkiye hikayesi için bir takvim oluşturacak olursak, bu takvimi uzun, orta ve kısa vade şeklinde ayırmak lazım. Türkiye, uzun vade de çekici bir ülke. Güzel bankalar, iyi firmalar var. Türkiye çok dinamik bir ülke. Uzun vadede bu faktörler aslında ön plana çıkıyor. Kamu finans profili de güçlü. Ödeme isteği var. Ülkenin derecelendirilmesine bu pek yansıtılmadı.” ifadelerini kullandı.

Türkiye ekonomisinde kısa vadede makro politika şoklarının yaşandığını anımsatan Ash, “Türkiye ekonomisinde ciddi düzenlemeler yapıldı. Önemli bir toparlanma yaşandı. Ekonomideki durağanlık çok sığ kaldı ve kısa zamanda toparlanma yaşandı. Para politikası makro düzeyde ciddi yönetildi. Gıda fiyatlarının yönetilmesi yine makro düzeyde iyiydi. Lira stabilize edildi ve para biriminde denge sağlandı. Piyasalar stabilize edildi ve toparlanma zemini sağlandı.” dedi.

Ash, ekonomik politikanın makro yönetiminden ve piyasaya müdahaleden hoşlanmadığını aktararak, "Geçmiş dönemlerde Türkiye’de ayarlamalar yapıldığında, gerekli düzenlemeler yapıldığında yabancı yatırımcılar yaklaşık 20 milyar değerinde Türkiye'ye bono girişi yapmıştı. Para politikaları çok alışılmışın dışına çıktığında, yüksek faiz oranları ve yüksek enflasyon olduğunda bir ülkeye yatırım yapmak zor. Türkiye’yi seviyorum, bu ülkede yatırımlarımıza devam etmek istiyoruz.” diye konuştu.

Avrupa’da, İngiltere’de herkesin 1 yıl öncesinde Türkiye uzmanı gibi davrandığını anımsatan Ash, “Türkiye’nin başarısız olacağını, temerrüde düşeceğini düşünüyordu. Fakat böyle bir şey gerçekleşmedi. Türk ekonomisinin esnekliği ve direnci çok kayda değer aslında. Türk bankaları düşünülenin ötesinde çok daha iyi durumdaymış demek ki. 2003 yılından bu yana AK Parti yönetiminin gelmesiyle ekonomi ciddi seviyede toparlandı. Özelleştirme ve deregülasyon gibi çok pozitif etkisi olacak şeyler yapıldı.” dedi.

“Türkiye, AB konusunda hak ettiği yerde değil”

Ash, 4 ay öncesinde ABD’de de diplomasinin çok daha farklı olduğunu, herkesin Türkiye’ye yaptırımların olacağını düşündüğünü hatırlatarak, şunları kaydetti:

“Türkiye, Washington’un bile inanamayacağı sonuç elde etti. Trump’ın yaptırımları kullanmaya çalıştığını düşünüyorum. Türkiye, zaten batıda ve yönü batıya dönük. Türkiye’nin ticareti, yatırımı, finansının 3’te 2’si hep batıda. Türkler, Moskova’ya alışverişe gitmiyor. Eğitim için çocuklarını Rusya’ya göndermiyor. Türkiye’nin Batı ile olan ilişkisi beni üzüyor. AB’ye giriş konusunda Türkiye’yi her zaman destekledim. Bunun hem Türkiye hem de AB için olumlu olduğunu düşündüm.”

Türkiye'nin, AB konusunda hak ettiği yerde olmadığını dile getiren Ash, “Bence Türkiye'nin AB’de olması gerekiyor. Avrupa’da yabancılara karşı kötü bir tutum var. AB’de genişleme karşıtı bir politika var. Brexit ile birlikte Türkiye ile İngiltere arasında ilişkilerin daha iyileştiğini görüyoruz. ABD ve Çin arasında gerçekleşen küreselleşme karşıtı ticaret savaşlarında herkes kaybediyor. Küresel büyüme, ticaret savaşlarıyla azalmaya başladı. Bir kişinin yani Trump’ın açıklamalarıyla, egosuyla, hukuki sorunlarıyla küresel büyüme yavaşlıyor. Dünya daha da yoksul hale geliyor. Daha az küreselleşme sorunların çözümü olmayacak.” değerlendirmesinde bulundu.